bugün

trt'nin bütün alt dallarının -sadece türk sanatı bile değil- dünyadaki birçok sanat dalı üzerinde en büyük arşivlere sahip olduğu bilinmektedir. yani trt, bazı şairlerin ve yazarların çok kültürlü anlamında kullandığı deyim yerindeyse, dünyanın en küçük ülkelerinden biridir. portekiz fado müziğinden klasik caza, modern cazdan klasik müziğe, klasik rocktan oda müziğine, ister türk, yunan, fransız, italyan, ispanyol sinemasına, birçok bağımsız alanda dünyanın en nitelikli ve en kaliteli eserleri trt tarafından yayınlanmıştır. bugün, fransız sineması kendi klasiklerini piyasaya her sunuşunda sinema piyasasında büyük yönelimler olur. bu filmlerin her biri anında geçmişe dönüş dalgaları başlatır. fakat, türk sineması başta olmak üzere birçok esere ulaşılması artık imkansızlaşmıştır. bu sorunun üstesinden gelebilecek yegâne kurum ise, her zaman gerçek sanatın koruyuculuğunu yapmış olan trt'dir. arşivindeki sanat eserlerinin dvd, cd, kitap, senaryo formatlarında piyasaya sürülmesi durumunda kuşkusuz d&r, megavizyon vb. en büyük medya marketler bunları satacaktır ve talep olacaktır.
tüm arşivini yayınlasın diye değiştirilmesi gerekli cümle. gerçekten ciddi büyüklükte bir arşivi var. susam sokakları, perihan ablalar, bizimkiler ve daha akla gelmeyen belki binlerce yapım. mutlaka sunmalıdır. hatta bir kanal açıp sadece arşivdeki görüntüleri bile verebilir.
bürokrasinini derin carklarina takilinmamasi gereken belki de trt'nin maddi olarak sıkıntılarını önüne gececek olan calismadir. misal olarak sevket ugurluer'in anılarla müzik programinin ahaliye arz-i yapilirsa fevkalade iyi olacaktir.