6 mayıs 1927 yılında yayın hayatına başlayan radyonun; bugün'e özel olarak bazı özel radyocuları şu saatlerde konuk etmiş radyo kanalı. bence modası geçmeyen tek radyo kanalı.
hani bazı yerler vardır ya süper ıssız, arabadaysanız yanınızdakine dönüp ''lan burada adamı kurtlar yer be'' dersiniz. hatta yanınızdakine dönüp ''olum varya, burada adamı çatır çatır skerlerde kimsenin ruhu duymaz'' dersiniz. hatta ve hatta yanınızdakini bayıltıp çatır çatır skersinizde kimsenin ruhu duymaz. hatta ve hatta ve hatta yanınızdakini bayıltıp tüm organlarını vucudundan ayırır ve en lezzetli parçalarını kısık ateşte pişirip...
her neyse; işte öyle yerlerde bile trt fm muhakkak çeker... o nasıl bir müzik yelpazesidir yarabbim, türk sanat musikisinden hafif batı müziğine, oradan türk halk müziğine. ilerdeki bakkalı geçip sağa dönüp 200 metre falan gidince de türk pop müziğine. iyi bir şeydir aslında bu. her zevke hitap etmek vardır radyonun temel felsefesinde. ama her nedense benimkine hitap edeni pek yakalamışlığım olmadı. ha bide reklam jingılları var ki, onların kusturucu etkisini es geçiyorum şimdi konuyu dağıtmamak için.
günlerden bir gün yine dağın başındaydım. tek başıma yolculuk yapıyorum ve içten içe lan birileri yolumu kesip beni kirletirse omo ile temizlenir miyim acaba diye düşünüyordum. arabamdaki cd den gına gelmiş ve radyo dinliyordum. radyoda pek tabiki trt fm. ama o sırada her nasılsa trt fm çok sevdiğim şarkıları çalıyordu artarda. keyfim yerinde.. ve derken şarkının biri ortada kesildi, hoş bir bayan sesi araya girdi ve o düzgün türkçesi ile dedi ki;
- çeşitli müzik dinlediniz.
arabayı sağa çekip kontağı kapattım. havada soğuktu, arabadan inmeye üşendim. bi sigara yakıp karşımdaki engin dağlara bakarak en derininden nefes çektim. sonra sordum, yanımda birileri varmışçasına sesli sesli, cevap almak istediğimi belli ederek sordum. haykırıcasına, yakarırcasına sordum. göz yaşlarım gözlerimden akarken sordum. hayatın anlamını sorarcasına sordum;
''çeşitli müzik ne mına koim ya ''
soyulmuş hıyar gibi kalakaldım arabanın içinde. hem güzelim şarkıyı ortadan kesip zevkimin içine ettiniz, hemde bari sıçtık kallavi olsun dercesine cins bir kavram ile kafamı karıştırdınız. çeşitli müzik ne lan??
sonra arabamın kapısı açıldı. kafamı çevirdim ve arabamın üç hanzo tarafından kuşatılmış olduğunu fark ettim. hanzolardan biri ''abi biz tecavüz edecektik ama uygun musunuz?'' diye sordu. ''arkadaşım şimdi işim, var çeşitli müzik dinliyorum'' diye cevap verdim. çeşitli müzik kavramı ile karşılaşan heriflerden birinin beyin ölümü oracıkta gerçekleşti. diğerleri usulca uzaklaştılar yanımdan. ses çıkarmadan, sakince yürüdüler ve gittiler. daha sonra öğrendim ki o iki hanzodan biri budist olmuş, diğeri ise hayrına çeşme yapılmıştı tepenin birine.
hala durur, o günü düşünür ve düşüncükçe de sorarım;
şu an muzo'dan alınan bilgiye göre 6 mayıs'ta türkiye'deki başarılı radyo programcılarını kendi saatlerinde ağırlayacak radyodur. bunlardan biri de muzo'dur. bip olayını nasıl çözecekler orasını kaçırdım.
trt'nin son sürat "tarafsız" haber verdiği şu günlerde trt fm haber de tarafsızlık adına coşmuş durumdadır. saat başı haberler anonsundan sonra tayyibin gün içindeki maceraları aktarılmaktadır, hava ve yol durumundan sonra şarkılara geçilmektedir.
Türkçe'yi en iyi konuşan radyo. okulda beceremediğim şiir okuma eylemini bu radyo sayesinde gerçekleştirdim. tam bir okul. eskiden biz bize programı saar 12:00'de başlar ve 15:00'te biterdi. burada ali kemal demir ve sabiha akdemir sunuculuk yapardı. kendilerine "demirgiller" derledi. onların o sohbetine doyum olmazdı. hele ki ali kemal'in sabiha'ya takılmaları yok muydu... çok komiklerdi. Bir de ankara radyosu'nun gece programları güzeldi. genel adı "geceden sabaha". çarşambaları selim aşkın'ın yapımcılığını yaptığı ve kadri kıral'ın sunduğu düş bekçileri adlı programın tadı başka hiçbir programda yoktu. sabaha kadar uyanık tutacağız diye iddia ederlerdi ve gerçekten de uyutmazlardı. programda sunay akın'ın bölümü vardı. anektodlar anlatırdı tarihten ve edebiyattan. türkçeyi öğrenmek, iyi konuşmak isteyen, söyleyiş (telaffuz) özelliklerini düzeltmek isteyen herkese bu radyo tavsiye edilmelidir. radyo 24 saat yayında.
ayrıca pazarı pazartesiye bağlayan gece yine ankara radyosu'nun hazırladığı geceden sabaha programında çeşitli yerlerden gelen üniversite öğrencilerini konuk edip üniversiteleri ve üniversitenin bulunduğu il hakkında bilgi veriyorlar. tercih zamanında da öğrencilere epeyce yardımcı oldular. öss'ye hazırlananların kaçırmaması gereken bir program.