hergün televizyon karşına geçip "bugün bende aynısını yapıcam" dediğim ama her seferinde onunkinden çok farklı resimler ortaya çıkardığım ve imrenerek izlediğim ressam
benim genç yaşta sanat aşkımı körükleyen ve resim yapmaya daha da çok ilgi duyarak ileride okuyacağım bölümü seçmemde bana yol gösteren, sevimli bir amca malefes kendisini bir kaç sene önce kaybettiğimiz değerli bir ressamdı.
bir zamanlar babamın özenip de "bişey yok bunda bende yaparım" demesiyle evin her yerini boya yaptığı annemin eve gelip de odanın halini görünce dumurdan dumura uğramasına sebep olmuş üstelik yapılan resimde bi boka benzemediği *
görülünce babamın malzeme eksikti ondan olmadı demesiyle beni gülme krizine soktuğu TRT 2 de çıkan ressamdır efenim.
Bob Ross, (d. Bob Norman Ross 29 Ekim 1942, Daytona Sahili, Florida, ABD – ö. 4 Temmuz 1995, Yeni Smyrna Sahili, Florida, ABD), Birleşik Amerikalı ressam ve televizyoncu.
Bob Ross, yarım saat içinde doğa resimleri yaptığı, uzun yıllar devam eden Resim Sevinci programıyla tanınmıştır. Özgün adı "The Joy of Painting" olan bu program, Türkiye'de de TRT 2'de yayınlanmıştır.
Ressam, yakalandığı Lenf Bezi Kanseri nedeniyle, 1995'te hayatını kaybetmiştir. Hazırladığı televizyon programları hâlâ dünya genelinde yayımlanmaktadır.
--spoiler--
şeriat düzen, toplum huzuru ve bekasıdır. şeriat kanunla eş anlamlıdır. peki kanunlar özgürlüğü kısıtlıyor, kanunlarda baskı var diyebilirmiyiz? iranda ki şeriat zamanla şekil değiştirmiştir. şeriat te aslolan insan huzurudur. önce bir şeriat ne öğren öyle karşı çık.
--spoiler--
seriata nefret ve ilkel sistemi diyen kimse seriati bilmezken seriata sirf kuranda yazdigi icin toplum huzuru ve bekasidir diyenler seriat duzenini yalayip yutmus. hirsizlarin elini kesmek niye daha once benim aklima gelmedi demeyin cunku ilkel donemlerdede yemek calanin dilini keserlermis.
birde bana turk ruhundan pek anlamiyor demis. turk ruhundan az cok anlayan ama bedevi ruhundan pek anlamayan bir insanim.