tron legacy

entry63 galeri4 video4
    37.
  1. Matrix benzeri, izlemekten sıkılmayacağınız, bol neonlu, güzel bir bilim kurgu filmidir. Ancak izleyen arkadaşlar dikkat ettimi bilmiyorum ama filmde acayip bir saçmalık ve gerizekalılık vardır. O da şudur: filmin sonunda oyunun içinde program bir kadın olan Quorra oyundan Kevin ile beraber çıkarak normal bir insana dönüşmüştür. Yani bir nevi insan yaratmışlardır(??).
    2 ...
  2. 36.
  3. 1982'deki ilk filmde zaten o döneme göre insanların aklını uçuracak, üşütük görsel efektler kullanılıp, resmen bir devrim yapıldığından bu filmin de görsel açıdan uçması şaşırtıcı değildir.
    2 ...
  4. 35.
  5. bu tarz filmlerde konuyu önemsemeyen birini, filmin görsel ve ses efektleri rahatlıkla tatmin eder. izlenilebilirliği olan filmlerden.
    1 ...
  6. 34.
  7. efektleriyle hayranlık uyandıran film. bu filmin bir devam filmi olduğunu bilmiyordum fakat zaten bu filmde de herşey gayet açık bir şekilde anlatılmış birincisini izlemeye gerek yoktur bu yüzden.

    konu itibariyle olağanüstü değil fakat film sadece efektleri ve oyuncuları için izlenebilir kalitede muhteşem bir film.
    1 ...
  8. 33.
  9. zamanımın bol olduğu ve ne yapsam ne yapsam diye tırmaladığım bir anda karşıma çıkmış film. dikkat ederseniz karşıma çıkmış diyorum, aradım buldum demiyorum. bu durum da akla şunu getiriyor. reklam sıfır, nasıl olsa ilki bir devrim niteliğindeydi çocuk da iş görür minvalinde bir yaklaşımla pazarlama konusunda sınıfta kalmış zannımca.

    görüntü bakımından; program olduklarını öğrendiğimiz karakterlerin hepsi sanki alt sokaktaki elektrikçi abdurrahman abiye gitmişler de ''abi kıçıma nos taktırıcam ama patlar en iyisi mi sen beni ışıldat'' demişler, abimiz kıyamamış, üzerlerine evinden söküp getirdiği florasanları takmış. iyiler beyaz ışıldıyor, kötüler turuncu kırmızıya yakın bir renkte. buradan sevgili sinema seyircisinin iyiyle kötüyü algılamaları bekleniyor. ahanda orada lan, tam arkanda turuncu düdükler var, dikkat et diye bağrınasın geliyor içinden. Peki bağrınıyor musun sana kalmış. şahsen o kadar sürüklenmedim. holivud şiarı, seks satar, seksi kadın satar anlayışı. burada da bol bol var.

    hikaye ye gelince insana kabak tadı veriyor. keşke sam sürekli binanın tepesinden paraşütle atlasa da digital dünyaya hiç gitmese, helalinden iyi bir kız bulup evlense. çocuk yapsa, mutlu mesut olsa diye geçiriyorsunuz içinizden. Sam digital dünyaya girer girmez, (bkz: Artificial Intelligence)filmini hatırlatır bir şekilde toplayıcıların eline düşüyor ve olaylar gelişiyor... ''çağrı cihazı'' fikri süper olmuş, ama arkası boş kalmış. onca teknolojinin içinde bu muhabbet sırıtıyor ama gülümsetiyor da. uçuş sahneleri, (bkz: matrix) ten apartılmış geldi, özellikle de yukarılara, bulutların üstüne çıkmaları ve cihazların çalışmayarak tekrar aşağı inmesi. hani trinity nin güneşi gördüm lan sevinci vardır ahanda o misal.

    vel hasıl kelam boş vakit değerlendimene yardımcı olabilecek düzeyde bir filmdir kendisi. ayrıca felsefe de sıçmıştır efendim.
    1 ...
  10. 32.
  11. siber şehri gayet güzel yaratmış fakat içini dolduramamış filmdir.
    resmen dökülüyor , oyunculuk yerlerde, senaryo ise facia...

    kısacası büyük bir zaman kaybı.
    0 ...
  12. 31.
  13. görsel efektleri muhteşem olan film. bazı sahnelerde ağzımı kapatamadım zaten.
    1 ...
  14. 30.
  15. bluray 1080p'si 13.1 gb olan film. 3 saat önce indirmeye başladım 2,2 gb'ı indi. gerisi allah kerim sabırla bekliyoruz..
    1 ...
  16. 29.
  17. konuyu filan geçiyorum film tam bir görsel şölendir. efektlere bittim. ayrıca başroldeki çocuk da oldukça hoştu. onu da sevdim. iyiydi, güzeldi. eğlenceliydi. gönül rahatlığıyla izleyebilirsiniz.
    1 ...
  18. 28.
  19. 3d sinden bahsetmiyorum ama görsel olarak sanat diyebilirim ben buna. dünyadaki her dekoru bilgisayar evrenine uyarlamışlar şömine ateşine kadar ve çok hoş ulmuş. konusuna gelince bende fena değildi tron hayranlarını tatmin etmemesini anlarım ama hayatında tron duymamış filmi matrix çakması sanıp yorum yapanlar var ona acıyorum.
    2 ...
  20. 27.
  21. bir bilimkurgu delisi olarak, ilgiyle ve beğenerek izlediğim film.
    ilkini de izlemiştim, sanırım televizyonda, hayal meyal hatırlıyorum. o zaman için devrimdi o film.
    bu, o kadar olmasa da, o hikayeyi günümüze taşıması açısından başarılı ve kayda değer.
    jeff bridges yine karizma, yine döktürüyor. hatun kişi ise bildiğin taş, hem de böyle latex matex kaplamalı, offf, çok fena... neyse onu şimdilik bir kenara bırakalım * yalnız clu'yu oynayan (ya da ne yapıyorsa, ne deniyorsa buna) yüz felci geçirdiğini düşündüğüm 3d bilgisayar karakteri çok sinir bozucu olmuş. daha bir özenli yapılabilirmiş.

    yalnız benim asıl dikkatimi çeken konu başka:
    bu ve benzeri, (özellikle felsefik de olmaya çalışan) hollywood bilimkurguları son dönemde hıristiyanlık propagandası mı yapıyorlar çok fazla, yoksa ben mi paranoyak oluyorum, ya da oldum? ilk aklıma gelen diğer bir örnek için (bkz: matrix).

    nedense kurgu, hıristiyanlıktaki üçleme (bkz: teslis) (bkz: trinity) (isim olarak da tanıdık mı geldi?) üzerine oturtuluyor.
    yani; baba, oğul ve kutsal ruh. bir de kötünün bedenlendiği şeytan elbette, ki iyi vs kötü savaşı daha bir vurucu olsun (bu durumda 3+1 salon salomanje oluyor sistemimiz galiba).

    bu filmde de yaratıcı baba, kurtarıcı oğul ve anomali güzeli; kutsal ruh çıkıyor karşımıza. bonus olarak da şeytan clu'yu saymaya gerek yok sanırım.

    kesinlikle "din şovenizmi" yapmak değil niyetim. ama sanırım, ticari başarının sırlarından biri olarak görüyor bu kalıbı sayın holivut sineması. bence biraz sağ gösterip sol vurmak gibi garip bir yöntem; bilimkurgu soslu hıristiyanlık propagandası. bir tür kurtarıcı arayışının yansıması mı acaba? "bizi teknolojiden kurtaran kutsallık". neyse buradan da yin yang'a uzanıp daha da fazla kafa karıştırmayalım bu saatte. zira benim kafa zaten bi milyon olmuş durumda.

    o değil de; hatun için taşş demiş miydim?
    2 ...
  22. 26.
  23. 25.
  24. bilim kurgu sevmeyen şahsımı bile iki saat boyunca gerek müzikleri gerek görselliğiyle oldukça eğlendirmiş filmdir. aynı etkiyi speed racer da yaratmıştı. "oyun gibi filmler" diyorum kısaca bunlara. hikayesi hakkında konuşmak için erken sayılabilir, ne de olsa devam filmi. belki başa sarıp önce ilki sonra ikincisi izlense fikirler değişebilir.
    2 ...
  25. 24.
  26. hoş filmdir eğer bilim kurgu seviyorsanız oturup sıkılmadan 2 saat izletir kendini.
    1 ...
  27. 23.
  28. 82 yılında bilgisayar programlarına bakış açısı sağlamış bir filmdir tron. ilk matrix kavramını ortaya atandır. günümüz mantığında çokta iyi bi konusu yok ne saçmalamış diyebilirsiniz ama ilk filminin devamı olarak baktığımızda kurgusu ve konusu hoştur. özellikle jeff bridges için çok büyük bir maneviyatı olduğunu düşünüyorum bu filmin. müzik konusuna da tabi değinmeden olmaz. 3d teknolojisiyle seyircileri filmin içine soktuğu kadar da konusundaki elektronik dünyanın içine sokan bir başka etmen tabi ki elektronik müzik devi daft punk'tır efenim. bir filme bir müzik bu kadar yakışır. tavsiye ederim film. ayrı bir tattır. denenmelidir. *

    not: elektronik. isim nerden geliyor diyenlere.
    7 ...
  29. 22.
  30. kurgu ve efektlerde başarılı olmasının yanı sıra, daft punk grubunun da soundtrackleriyle harikalar yarattığı filmdir.
    2 ...
  31. 21.
  32. bilim-kurgu'nun sınırlarını ciddi derecede zorlamış ve kesinlikle özellikle de görselliğiyle kensine hayran bırakabilecek niteliğe sahip film.

    --spoiler--
    konu yine klişeye yakın, iyi ile kötülerin, daha doğrusu iyi taraftan birinin hainlik yapıp kendi kötü grubunu kuruşu üzerine işlenmiş. takıntılı ve zengin bir baba geliştirdiği oyun - program karışımı bir buluşa kendisini kaptırıp hatta psikopata bağlayıp kendisini tron adı verdiği o programın içerisinde bulur ve baş kahramanımız oğlu da babasının peşine düşüp tüm hırsıyla ona daha doğrusu programa ulaşır ve bir şekilde kendisini bir anda o programın içerisinde bulur ve savaş burada başlar.

    motosiklet yarışı olağan üstüydü işin içerisine bir de bumerang görevi gören ışıklı diskler de girince görsel şölenin alası kendisine hayran bırakmayı başarmış.

    ve son olarak

    --spoiler içi spoiler--

    i am not program

    --spoiler içi spoiler--

    --spoiler--

    bilim-kurgu hayranıysanız hiç durmayın izleyin, izlettirin.
    4 ...
  33. 20.
  34. 19.
  35. güzel filmdir, paranıza değer.
    3 ...
  36. 18.
  37. harry potter ın son filminde ortaya çıkan ppvrip durumu, kendisi için de geçerli durumda olan film.
    1 ...
  38. 17.
  39. efsane dedikleri ama varlığını afişlerden öğrendiğim hala ne olduğunu bilmediğim ne idüğü belirsiz film.
    0 ...
  40. 16.
  41. karakterlerin felsefe yapmaya çalıştığı bölümlerde buram buram maddecilik kokması dikkat çekici. işin güzel tarafı ben yaptım ben yarattım bu siber hüper alemi diyen herifin yarattığı dünyanın bir boka benzememesi. hatta kurtulan tek izo bile bizim dünyamızın güzelliklerine hayran kalıyor filmde. efektlerin hakkı verilmiş bana kalırsa. aksini söylemek insafsızlık olur. ancak fikir, düşünce çok vasat durumda. film bırakın gerçekçi bir felsefeyi bir ütopya oluşturmaktan bile uzak kalıyor.
    film üç boyutlu deniliyor ama çok büyük çoğunluğu iki boyutlu. üç boyutlu sahneler başarılı sayılacak düzeyde.
    1 ...
  42. 15.
  43. Gayet iyi bulduğum filmdir. Efektleri çok güzeldi.
    2 ...
  44. 14.
  45. müziklerini sırf daft punk yaptı diye gidip, çok güzel kazık yediğim bi filmdir.
    1 ...
  46. 13.
  47. izlenilmesi gereken film.
    motor yarışlarının pek olmaması üzmüştür, ama sahneleri harikadır.
    müzikleri ise bambaşkadır. hatta sonlara doğru çalan bir müzikle birlikte koltukta ritim dururken, arkadaştan "olum iki dakka dur lan" diye tepki alabilirsiniz.

    kaynak :

    ]
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük