bana kurgu olarak feci sıçacak gibi geliyor. kurgu derken düşünce evreninde felsefi olarak ilkinden çok uzağa düşecek böyle bol bol neon mavisi neon sarısı dolu aksiyon olacak gibi geliyor.
ilk filmle olan kurgusunu, ilk filmi izlemeyenlerin bile anlayacağı şekilde kurgulamışlar, gayet başarılı olmuş.
dövüşleri ve yarışları çoğu kişi anlamsız bulacak bile olsa, ben hiç bitmesinler istedim.
felsefe yapmaya çalıştığı bölümler yine insanlarca eleştirilecek biliyorum, ama güzel olmuş.
iMDB puanı 7.3 olan filmdir.Trailer 1de Clu ve programlarının yeşil neon olarak gösterilmesi bizi yanıltmıştır,filmde kırmızı,turuncu neon ışığı şeklinde gözükmektedir.
izlenilebilir film.zaman kaybetmezsiniz.
kanyon'daki gösterime 3d dediler gittik ve fakat ön jenerik ve son jenerik haricinde 3d namına doğru düzgün bir şey göremedik.. arada gözlükleri çıkartıp bakıyorum, görüntüde hiçbir değişiklik yok, filmin çoğunluğu 2d gibi.. 3d çekilen yerler -programların kıyafetlerindeki parlak şeritler, fondaki uzak görsel elemanlar gibi- çok anlamsız gelen detaylar.. açıkçası teknoloji açısından avatar*'ın yanında patates baskı gibi kalıyor..
izlenilmesi gereken film.
motor yarışlarının pek olmaması üzmüştür, ama sahneleri harikadır.
müzikleri ise bambaşkadır. hatta sonlara doğru çalan bir müzikle birlikte koltukta ritim dururken, arkadaştan "olum iki dakka dur lan" diye tepki alabilirsiniz.
karakterlerin felsefe yapmaya çalıştığı bölümlerde buram buram maddecilik kokması dikkat çekici. işin güzel tarafı ben yaptım ben yarattım bu siber hüper alemi diyen herifin yarattığı dünyanın bir boka benzememesi. hatta kurtulan tek izo bile bizim dünyamızın güzelliklerine hayran kalıyor filmde. efektlerin hakkı verilmiş bana kalırsa. aksini söylemek insafsızlık olur. ancak fikir, düşünce çok vasat durumda. film bırakın gerçekçi bir felsefeyi bir ütopya oluşturmaktan bile uzak kalıyor.
film üç boyutlu deniliyor ama çok büyük çoğunluğu iki boyutlu. üç boyutlu sahneler başarılı sayılacak düzeyde.
bilim-kurgu'nun sınırlarını ciddi derecede zorlamış ve kesinlikle özellikle de görselliğiyle kensine hayran bırakabilecek niteliğe sahip film.
--spoiler--
konu yine klişeye yakın, iyi ile kötülerin, daha doğrusu iyi taraftan birinin hainlik yapıp kendi kötü grubunu kuruşu üzerine işlenmiş. takıntılı ve zengin bir baba geliştirdiği oyun - program karışımı bir buluşa kendisini kaptırıp hatta psikopata bağlayıp kendisini tron adı verdiği o programın içerisinde bulur ve baş kahramanımız oğlu da babasının peşine düşüp tüm hırsıyla ona daha doğrusu programa ulaşır ve bir şekilde kendisini bir anda o programın içerisinde bulur ve savaş burada başlar.
motosiklet yarışı olağan üstüydü işin içerisine bir de bumerang görevi gören ışıklı diskler de girince görsel şölenin alası kendisine hayran bırakmayı başarmış.
82 yılında bilgisayar programlarına bakış açısı sağlamış bir filmdir tron. ilk matrix kavramını ortaya atandır. günümüz mantığında çokta iyi bi konusu yok ne saçmalamış diyebilirsiniz ama ilk filminin devamı olarak baktığımızda kurgusu ve konusu hoştur. özellikle jeff bridges için çok büyük bir maneviyatı olduğunu düşünüyorum bu filmin. müzik konusuna da tabi değinmeden olmaz. 3d teknolojisiyle seyircileri filmin içine soktuğu kadar da konusundaki elektronik dünyanın içine sokan bir başka etmen tabi ki elektronik müzik devi daft punk'tır efenim. bir filme bir müzik bu kadar yakışır. tavsiye ederim film. ayrı bir tattır. denenmelidir. *