bu bir gerçektir, troll olarak suçlanan yazarlar aslında yaratıcı ve ezber bozanlardır. nasıl ki, gerçek hayatın içinde muhalif olan sesler asi diye adlanıdrılıyor ve çoğunluk dediğimiz cahil zümrenin kaba kuvveti altında linç ediliyorsa, sanal ortamlarda da bunun karşılığı olan insanlar troll diye adlandırılıp, bir boka benzemeyen bazı yazarlar tarafından linç ediliyor. nedir bu troll dedikleri, kimdir? neden öyle bir isim verilir bunlara. mesela bu sözlükte %99 troll kelimesinden korkar dersem bir torll olmuş olur muyum? troll kimisine göre sikinin keyfine göre yaşayan tek derdi, .ikiş sokuş olan tipler, kimine göre forum tarzı yazıları seven sözlükleri foruma çevirmeye çalışan sıradan yazarlar, kimine göre marjinal olmak isteyen yüzeysel tiplerdir.
bu yazarların troll diye adlandırılıp dışlanmaya çalışılması aslında çoğunluğun bir bok becerememesinden kaynaklanıyor. yani adam çıkıp burda inek başlığına şöyle bir tanım girince "süt veren faideli bir hayvan" deyince, süper bir yazar oluyor. fakat öteki aynı başlığa "hidistan'da tapılır. türkiye toprakları üzerinde ise insanların %85'i bu hayvanla ciddi benzerlikler taşır." bu duruma göre 2. tanım bir troll adayının baş ağrısını sözlüğe yansıtması oluyor. troll diye yaftalanan bu kısım aslında trollerin pekte siklemediği karma denen bölümde bir demokrasi karnesi olarak karşımıza çıkar. aptalların demokrasisi,şu an ülkemizdeki şekli malum... birileri kafasına göre bir takım tanımlar uydurup ötekilerine çeşitli cezalar kesiyor. hep yalama olmuş, hayatında bir kere haksızlığa parmak kaldıramamış, saçma sapan insanlar, melek gibi görünüp ortamlara akmak istiyor. aslında bunu yapan kendisi. yani iyi niyetli tavırlarla dikkat çekmeye çalışan, hep olumluymuş gibi görünen, kısacası ideal kadın veya erkek gibi davranan. oysa bir troll bütün her şeyini tehlikeye atar. pek dostları yoktur. onları anlayan çok az insan vardır ve onlarla mutlu bir şekilde yaşarlar. gece olunca birisini becerme gibi bir dertleri yoktur. nasıl etsem ne yapsamda şu ortamdan bir kuş sineği avlasam diye bakmazlar. onlar dertleri olan insanlardır ve seslerini ciğerleri patlayınca kadar yükselten karşı duran, gürültü çıkaran çemberin dışındaki kişilerdir. durum böyle olunca bir arı kovanına benzecek olursak alanlarımızı, bu troll denilen yaratıklar o arı kovanına çomak sokanlar oluyor ve kovan birden uğuldamaya hareketlenmeye başlıyor. kimi pıtırcıklar hızını almadan sokmaya başlıyor.
neticede troll dediğin o kişi de senin gibi biri, sabah kalkar yüzünü yıkar, aynaya bakar, kaygıları vardır. sokağa çıkar, gelene geçene bakar, işe gider, okula gider, gün boyu bir takım gerizekalı insanlarla uğraşır. yemek yer, güler, geğirir, osurur, sıçar, sevişir, kitap okur, limonata içer, ve yine sevişir vb. tek ayrıcı şey, yani aranızdaki fark, bu adam senin baktığın gibi bakmaz bir şeylere. kafasında özlemini çektiği bir dünya vardır. yazmak istediği zaman seni rahatsız edecek şekilde yazar. neden mi? çünkü senin dikkatini o konuya yoğunlaştırır. mesela sex. o gelir burda her pozisyonu anlatır. aslında bir sorun yoktur, o adam belki o pozisyonu hiç denememiştir fakat seni harekete geçirir. dün akşam bir hatunlaydım, şöyle yaptım böyle yaptım der, sen vay şerefsiz dersin, halbuki o, orda topluma tepki göstermiştir her gece gidip birileri ile olanı kendisiymiş gibi başkasının hikayesinde kullanmıştır o süsü vermiştir. yani sen topluma şerefsiz demiş olursun. sen, bunu anlamayınca, o sana aptal deme hakkını kazanmış olur. nasılki sen onu anlamadığın için troll deyip dışlıyorsun o da seni haklı olarak aşağılamanın zevkini yaşıyordu. sonuç olarak siyasete senin gibi bakmıyordur, kadına veya erkeğe, evliliğe, yemeye içmeye. ama kafasında iyi bir dünya vardır. onu oku ve okut. öğreneceğin çok şey vardır.
troll dediğimiz o kişiler sözlüklerde olmasa, buralar birer forum, birer chat, birer dert dökme duvarına dönüşür. bunun farkına varamayanlar için troll olarak gördükleri yazarları tekrar tekrar okusunlar.
