Radyoaktif hidrojen izotopu olan trityum, doğal olarak oluşabildiği gibi, yapay olarak da oluşabilmesi mümkün olan renksiz, kokusuz ve havadan daha hafif bir gazdır. Bu element beta ışıması yaparken etrafa saçtığı elektronlar fosfor ile kullanıldığında uzun seneler başka bir enerji kaynağına ihtiyaç duymadan ışıyabilen bir malzemeye dönüşür. Sinema salonlarında veya çoğu yerde gördüğümüz 'acil çıkış' tabelaları trityum kullanılarak yapılmıştır. Aynı zamanda hidrojen bombası yapımında da kullanılmaktadır. Gramı 30.000 Dolar'dır.
1940'lardan itibaren başlayan nükleer enerji denemelerinden sonra dünyadaki oranı bin katına çıkmıştır.
yeraltı sularında yaşlandırma yönteminde de kullanılır;
Yeraltısuyu trityum içermiyorsa veya 1 TU’den daha az trityum içeriyorsa, bu durum, yeraltısuyunun nükleer bomba denemelerinden daha yaşlı yağışlar ile beslendiğini göstermektedir. Çünkü yeraltısularını besleyen yağışların nükleer denemelerden önce yaklaşık 10 TU civarında bir derişim düzeyine sahip olduğu göz önüne alınacak olursa, 2002 yılına kadar geçen yaklaşık 50 yıllık bir sure içerisinde, radyoaktif bozuşma ile, 1 TU’ya kadar düşeceği açıktır. Yeraltısuyu 1 TU’dan daha yüksek miktarda trityum içeriyorsa, bu durum, nükleer denemeler sonrası yağış sularının yeraltısuyuna karıştığını göstermektedir.