türkçeme hayran kalmamak mümkün değil. nasıl bir ifadedir yarabbim tripten ibaret olmak. siz kusuruma bakmayın. bakın anlatayım. şöyle bişey:
çiğ köfte yoğurulacaktır, hemen boynuna poşuyu dolayıverir, kafayı içine gömüp yoğurmaya başlar. çiğ köfte yoğurmayı bildiğinden değil, trip işte. rol kesiyor denyo.
kitao okuyacaktır, takar gözlüğünü burnunun ucuna, kah aradan etrafa bakar, kah kitabı iyicene uzaklaştırıp boynunu büker, kaşını kaldırır.
bedük açarsın. -oha, bedük nerden çıktı lan? yok öyle bişey.- hemen g.tü başı oynamaya başlar. algida reklamındaki tip gibi.
abartmak için gelmiştir sanki dünyaya. anten işte nolacak.
aslında sadece tipten ibaretlerdir.
her boktan çakıyormuş, herkesle her konu hakkında ahkam kesebilirmiş ayağına yatıp, şekil yaparlar.
her ortamda vardır bunlardan. günlük hayatın vazgeçilmez tipleridir.
tripodunuzu, makinenizi ve tüm malzemelerinizi almış ankara gölbaşında güzel güzel çekinler yapmaktasınızdır. birden tanıdık bir araba yanınızda durur ve içinden bu dallama iner. oda (artık nerden bulduysa) tam 2 metre uzağınıza serer tüm malzemelerini kendince garip hareketler yapmaya başlar. ondan önle bir tiksinirsinizki, o triplerinin içinde kendini kaybetmişken yavaşça eşyaları toplar arabanıza atlar 1.5 saat önce kalktığınız yatağınıza doğru yolcuğula çıkarsınız.