spontane gelişen bir ankara macerasında rastladığım sıkı grup. passage da giriş için 30 kağıt istediklerinde nil bara geri dönüp, 2-3 bira daha içtikten sonra 3 kişi için; 25 tl verip girdik... aslına bakarsanız bildiğim tek parçaları i follow rivers dı. hoş, bunu da coverlamışlardı ama, hiç çekinmeden, "çok başarılı ve dinamik bir grup" diyebilirim. çok eğlendirdiler. ayrıca davulcuları tam bir piç! sahneyi o götürüyor.
solistleri eskiden tetikçi imiş, bir müzisyeni öldürdükten sonra vicdan azabına tutulmuş bizim ki, eee ne yapacak rahatlamak için müzik ruhun gıdasıdır atasözünden yola çıkarak grubu kurmuş, sonra olaylar olaylar...
ruben gibi bir solisti olan grup. grubu pek dinlemiyorum ama o adam o grubun yüzü olduğu sürece getirisi götürüsünden bol olur. sırf adamı görmek için konserine gittim izledim uzaktan. izledim yani sadece. bilmiyorum bir garip.
bir insan bu kadar tanrısal boyutta karizmatik olur.
i follow rivers'ı depresyon başlangıcında statüsünden alıp intiharın eşiğinde statüsüne sokmuş müzik grubu. bir de huzur verici bir tarafı var ki... işte huzurlu ölüm.