yağmur yağdığında, ağaç diplerinden fırlayan, içiçe geçmiş, ıslak, kımıl kımıl solucanlar vardır ya hani, tribün dendiğinde aklıma anında bu mide bulandırıcı görüntü geliyor. aynı duyguya kilitlenmiş, her bir ağızdan küfür eden tipleri ve sözlük sızıntılarını gördüğümde kabilelerden tiksinmenin ne kadar evla bir davranış olduğunu tekrardan teyit ediyorum.
nasıl bir acayiplik, mezbelelik, diz çöküş, kendinden ve hakikatinden kaçıp kalabalıklara saklanma, etkinin minimal olduğu durumlar için heyecan duyma hali lan bu!
birbirlerini nasıl sikeceklerini-siktiklerini anlatma arzusundan ne zaman vazgeçecek lan bu mahlukatlar?
el kadar bebeyken penislerinin bir kısmını kesince sonları böyle oluyor aslında. bu kadersizlere de fazla kızmamak lazım.