Uzun sürse de rahatlığı iyidir. Şöyle ki bir kere tuvalet var arkadaş bu çok önemli. Otobüsteki gibi nerede duracaz lan bir şeyler yiyip içmeyim aman çişim gelir derdi yok. Sonra koltuklar geniş otobüse göre. Hele diz mesafesi anlatılmaz yaşanır. Pegasus la 2 kere uçak deneyimim oldu baya sıkış tepiş gitmek zorunda kalmıştım bunda o yok hele önün arkan boşsa o koltuğu da ters çevir keyifli keyifli git. Priz var pc sığıyor aç dizini filmini izle oyununu oyna yol boyunca. Eksileri de tabii ki yavaş olması(aynı yolu otobüs 2-2.5 saat daha hızlı katedebiliyor) bi de geç gelmesi. Saat 1de gelecek tren bazen 2de geliyor amk adam deli oluyor 1 saat boş boş bekleyince.
Sadede gelirsek eğer güzergahınızda varsa bir kere deneyin bütçe dostudur. iyidir hoştur tren.
adetim değildir normalde trenle seyahat etmek ama geçenlerde zorunluluk icabı trenle ankaraya geçmek durumunda kaldım. nasıl ve nereden bilet alacağımı bile bilmiyorum yani o derece, neyse google amcaya sordum biletall.com diye bir siteye yönlendirdi beni, konuya vakıf değildim ama işimi kolayca hallettim, güzel site yapmış adamlar. neyse bileti aldım falan derken ailecek bi tren yolculuğuna çıktık, çok uzun sürmedi zaten ama beklediğimden güzel geçti doğrusu. biraz "family time in train" iyi geldi.
Çok güzel anılar biriktirip, hayal dünyalarına gark eder sizi.
interrail : avrupayı gezerken tren kullandım sadece. Çok zevkli olsa da bir süre sonra sıkılmaya başlamıştım.
Yüksek hızlı : çabuk biten anlık aşk gibi. Ankara eskişehir arası çok gidip geldim. Vip yolculukta uçaktaki gibi yemek verirler, kulaklık falan da var. Ancak en güzeli yemek vagonunda içki içip tuzlu fıstık yemesi çok zevklidir.
Eski nesil trenler : ankara istanbul arasını 11 saatte giderdik ama bunun tadı ve sohbetleri bir başkadır. Tıngır mıngır gidersiniz, slow motion hayat gibidir.
eski zamanlardan kalma büyük bir hayaldir. kitaplarda iskandinav ülkelerinde yapılan yolculuklar anlatılır. bu durumdan dolayı büyük bir hayaldir uzun yolculuklar ve buharlı trenler ile yolculuk.
Kanımca en keyifli yolculuk türüdür . O Raydan çıkan ses , beşik gibi sallanan vagon , samimi muhabbetler , bitmek bilmeyen yolun eğlenceyle karışıp sonsuz bir keyif deryası gibi .
Planladığım yolculuktur. istanbul-ankara, ankara-kars, kars-tiflis-bakü, bakü-moskova tren hatlarını kullanarak istanbul-tiflis-bakü-moskova gezesi mükemmel olacaktır.
en zevkli yolculuk türü, hele yataklıysa; yemek vagonunda bir sürü zaman geçirilir, hatta öyle ki sırf bu yolculuğu yapmak için geyiğine bir yerlere bile gidilir.
hayattır. hayat bir tren yolculugudur. gideceği yol bellidir ve bazen çok hizlandiginda bu tren raydan cikabilir, taklalar atabilir. gerekli anlarda ise makas değiştirebilir. ama gideceği yer her zaman belirlidir.
Çocukluk hayalimdir ve gerçekleştirmenin hakli sevincini yıllardır yaşarım. Trenden inip haydarpasadan denize kavuşmak çok etkileyiciydi. Hem ucuz hem güvenli keşke çok daha yayginlastirilsa. Demir ağlarla orseler her yeri.
Öğrencilik yıllarında istanbul Eskişehir arası defalarca yaptığım ve çok güzel anılarım olan yolculuktur. istanbuldan yemekli vagona binip eskişehire kadar yiyip içip eskşehire gelince masada yarım paket sigara ile ucuz bir çakmak bırakarak geri dönecekmişiz görüntüsü yaratıp hesabı ödemeden kaçtığımız yıllar en güzel anılarımı yaşadığım yıllardı.
herkesin en az bir kere özellikle türkiyede denemesi gereken ulaşım ve taşıma sistemi.
Öncelikle neden türkiye dedim yurt dışında pek türkiyedeki gibi yavaş trenler yoktur geneli yüksek hızlıdır ve ücret olsak pahalıdır ama türkiyede biletler yarı ücretlidir ve yavaştır.
Interrail yerine interfly yapmış biri olarak hep uzun soluklu tren yolculuklarını merak etmişimdir.
Bu nedenle de balıkesirden bir arkadaşımı da kafalayarak yaz tatili döneminde dönüşü trenle yapmaya ikna ettim. Bavullarımızı kargoyla yollamıştık sadece bir haftalık giyecek eşya ve ıvır zıvır kalmıştı toplasanız bir orta boy valiz etmezdi.
Ankara garından ben izmire arkadaşım da balıkesire gidecekti.
Saat sanırım 7 veya 8 gibi tren hareket edecekti. Tecrübeli bir arkadaş sayesinde bir sırt çantasına yiyecek ve içecek doldurduk. Söylediğine göre trenin lokanta bölümü hem pahalı hem de yemekleri bayat oluyormuş.
Taksiyle gara geldik ve trene yerleştik.
Normal otobüse göre koltuk araları geniş olduğundan gayet rahat edeceğimiz belliydi.
Işin aksiliği okullar tatil olduğundan trende pek yep bulunmuyordu bu nedenle ben teklide arkadaşım tam hizzasındaki çiftlide yer bulabilmistik. Ve onun önünde de genç bir bey oturuyordu belli ki ya bizim gibi macera arıyordu ya da hiç bilet bulamadığından treni tercih etmişti.
Ilk izlenim olarak kesinlikle alt tabaka denilen insanlara hitap ediyordu otobüse verecek parası bile olmayan aileler trenle yolculuk yapıyordu. Gayet garip gelmişti bana bizlerde sınıfsal fark yoktur pek trenlerde ama burada vardı.
Ve ilk rezilliğimi de daha hareketten 15 dakika sonra yaptım.
Koltuk çok dik olduğundan yatırmaya çalıştım ama sıkışmış herhalde beceremedim. Sonra önümdeki koltuğa ayağımı dayayarak parmak uçlarımdan güç aldım ve sırtımla ittirdim fazla güç almış olacağım ki benim koltuğum eğileceğine öndeki koltuk kendi etrafında iki tur attı ne olduğunu anlamadan şaşkınlıkla bakakaldım. bütün trendeki konuşma bitmiş bana bakıyorlardı. Arkadaşım benden önce şoktan çıkıp kahkaha atmaya başlamıştır fakat ben hala koltuğu düzeltmeyeb çalışıyordum önümüzde oturan beyefendi yardımcı oldu fakat bembeyaz tenim kıpkırmızı olmuştu.
Eskişehire geldik ve yan yana oturunca öndeki beye teşekkür ettim. O da ilk defa trene bindiğiniz çok belli ilkler hep zor olur sorun yapmayın hepimizin başına böyle şeyler geldi dedi.
Ama arkadaşımın daha başına gelmemişti. yaz tatili çalışma muhabeti yaparken sabah olmuştu 5 sanırım tren oldukça boştu (en azından bizim vagon) derken arkamızdaki çift tartışmaya başladı kız sevgilisine vurmaya çalışırken arkadaşımın kafasına şaplağı indirdi gülmemek için kendini zor tuttum. Sonra düşündüm hangimizin yaşadığı daha vahimdi diye neyse balıkesir'e geldik ve arkadaşım ayrıca kızda indi. Çocuk kendi kendine gitar çalıp söylüyordu. Birden yanıma gelip sorular sormaya başladı ve belki de tanışmamız kader dedi.
Az önce sarmaş dolaş olduğunuz sevgiliniz indi hangi kaderden bahsediyorsunuz dedim.
Güldü zaten uzatmaları oynuyoruz dedi.
Bugün benim için sevgilisini bırakan adam yarın beni daha güzel bir kız için bırakır, bu konuşmayı hiç yapmadık kabul edelim dedim ve daha önlere bir yere geçtim. Izmir'e indiğimde tam 14 saat geçmişti yolculuğumda.
Bir daha trene bindim mi hayır.
Şahanedir. Yaşamayan bilemez tabi. Ben defalarca ankara'ya gitmistim. Şöyle bir körfez turu atarsın ray sesleri eşliğinde. Gecenin bir köründe hic bilmediğin bir istasyonda durursun sıcak cayını yudumlarsın. istasyon insanı diye bir sey var. En güzel sohbetlerin cıktığı yerdir.