tren 28

entry1 galeri0
    1.
  1. sonra kalkıp ayın gökyüzünde şöyleee bir dönüp
    gelip, alnımın çatısına yapıştırdığı okkalı bir tokat gibi
    hayatın bir yerlerdeki başka hayatlarla karşılaştırıldığı
    sıradan adamın bavuluna eğilip iyi misin diye sorduğu
    bavulun simsiyah sustuğu
    bavulun bir sır gibi eşyaları sakladığı o yapış yapış yalan soğuğu!
    bavulun bir yabancı tarafından taşınmasının acısı
    bavuldaki yalnızlığın kısık melodisi, kendi hacminin tanrısı
    adam melodinin kısık kıskıvrak yalnızlığı veyahut
    yahut tamamen bir bavulla bir yolcunun monoton aşk ilişkisi
    aşk sürtünmesi aşk çarpışması

    adam orda kalır, bavul mu biner gider
    bavul orda kalır, adam kalkar birini mi vurur
    biri vurulurken kimlerce nasıl bir dilek tutulur
    bavul mudur
    her şeyin bütün belleğiyle
    soylu ağaçlara
    yemiş soran
    adam mıdır baula "sana ne, ağacın yemişindeki eşyadan
    sorumluluk alacak kadar kadakate, düşmanlara yabancılaşan
    sen bisin, ben miyim bu gizli kuvveti oradan oraya taşıyan
    taşırken bütün uzuvları felsefe kuramlarıyla sancıyan
    ah! tamam, bırakıyorum bu bavulu buraya ve
    binip gidiyorum şu trene"

    diyen
    bir tren
    midir adam
    bavuluyla arasındaki raylarda çocukluğunu tuhaf, upuzun lokomotiflerde
    nasırlı ellerinin kaba parmaklarına bir kına lekesi, kan lekesi biçiminde
    kimlik soran derin devlete, polise, şahsiyetlere, cinsiyetlere
    her an yediren
    bir tren
    midir adam
    yoksa bavul mudur asıl beklenen, titreyen, titreten tren
    kilitlerinin arasındaki istasyonda o adamı mı bekler çıkıp gelsin diye
    açsın diye! ürkek adımını perondan geceye atsın diye
    kalkıyorsa eğer
    tren
    bizi ayla aramızdaki o korkunç düelloya, son buluşmaya
    geciktiren

    gecedir. o gece'dir o,
    biliyorum; gırtlağımdan yüzüme giden şahdamar hattında
    bir kere bekleyip almadı beni o harikulade ebru ustası
    ses ettim, yürek ettim, meyl ettim; durmadı
    bir jilet gibi kesti geçti çekti gitti
    bavulumu sıkı sıkıya tutan elimi, bileğimi, yüreğimi o boş tren!

    şimdi yalnızca çocuk ölülerinin bulunduğu bir kopmartmandayım
    cayır cayır yanan mısır tarlaları görünüyor kilometrekarelerce
    içinde olduğum
    bavula benzeyen ıslak ve sürüngen pencereden!

    ..kucuk iskender - teklifsiz serseri'den..
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük