"hızır aleyhisselam gönderdi" desem "dine hakaret" kabul etmezsiniz umarım.
piyasada alacaklar anasının dini gibi olmuş, hiçbir yerden para gelmiyor. bir yandan banka arıyor "protest sanayici çekiniz takasta" diye.
"krediden tamamlayın" diyoruz, evrak eksikliğinden bahsediyorlar.
o sırada işyerinden içeriye bir melaike havasında giriyor bahar. bahar asıl ismi değil tabi.
daha evvel de gelmiş evinde yapacağı dekorasyon ve tadilat işleri ile ilgili fiyat almıştı. hatta kendisinden korkmuş, evine ölçü almaya yanımda iki kişiyle gitmiştim.
herneyse,
bahar geldi, çay ikram ettik, havadan sudan, işten güçten konuşurken "senin ne'n var" diye sordu bana. ben de durumu anlattım. ödenmesi ereken 10 bin lira çek olduğunu ve para gelmediği için para aradığımı anlattım.
"dert değil" dedi. "benim iş ne kadar tutuyor" diye sordu. 12.500 lira tuttuğunu söyledim.
çantasını açtı bahar. "kusura bakma" dedi, "param yok yanımda, ama senin işin acil dolar versem olur mu" diyerek bir deste doları koydu masa üstüne. 10.000 amerikan doları. benjamin franklin'in hiç bu kadar babacan ve yakışıklı olduğunu düşünmemiştim.
evet bahar'ın verdiği para ona yapacağımız işten daha fazlaydı, ama "başka ilave işler" de düşündüğünü bir şekilde fit olacağımızı söyleyerek parayı almamı istedi.
yazının sonu:
yazı için iki tane son hazırladım. hangisini seçerseniz seçin artık.
1)bahar'ın masa üzerine koyduğu parayı elimin tersi ile ittim. "bu çok fazla" diyerek işin tutarı kadar para alabileceğimi, lakin bunun için sözleşme düzenlememiz gerektiğini söyledim. bahar ne kadar israr etse de parayı almadım. zira bu parayı aldığımda yapacağım iş bana angarya gelecek, işi düzgün yapamayacaktım. ben de her namuslu ve temiz esnaf gibi parayı almadım. çekimi yatıramayacaktım belki ama olsun, bir travestiye boyun eğemezdim.
2)bahar'ın masa üzerine koyduğu parayı alarak ona teşekkür ettim. uzaktan bir öpücük bile yolladım kendisine. paranın fazla kısmı için ise dert etmemesi gerektiğini, bir şekilde fit olabileceğimizi beyan ettim. ne senet, ne sepet ne de sözleşme yapmadan parayı sekreterimle birlikte derhal döviz bürosuna gönderdim. sekreterim şu an bankada hesaba çekin parasını yatırıyor.
evet.
takdir sizin. iki sondan birini seçebilirsiniz.
not: ben 2. sonu seçtim tabi. 1. sonu seçecek kadar mal olacağımı düşünmediniz umarım.