bildiğin sapıktır. bunlara sapık dendiğinde hüngür hüngür ağlamak veya direk saldırmak eylemlerinin ikiside beklenebilir. ayrıca yobazlar iyi bahşiş bıraktıkarından dolayı yobazları seven güruhtur. iranda transseksüellik travestilik normal kabul edildiği için türkiyedede yobazlar bunlara iyi destek olduklarından şeriat gelirse yobazların desteğini alabiliriz düşüncesiyle yobazlara bayılan zavallıcıklardır.
genelde bacaklar çok alımlıdır ve ilk bakışta anlayamazsın. biraz inceleyince acı gerçeği anlarsın ve kendinden tiksinirsin. bu olay başıma geldi intiharın eşiğinden döndüm desem yalan olur.
işin ahlaki ve sağlık yönünden ele alınması ayrı bir konu olmakla beraber, bu insanlar acayip eğlenceli oluyorlar. toplumun değer yargılarını ve genelgeçer ahlak kurallarını reddettikleri için bünyelerinde bulunan pervasızlık bu insanları direkt ilgi çekici ve egzantrik kişiler yapıyor.
bu iddiamı ispat etmek adına başımdan geçmiş bir olayı referans olarak gösterebileceğimi zannediyorum.
efendim ön bilgi olarak belirtmek isterim ki liseden yeni mezun olup üniversite işini bir süre askıya alıp para derdine düşmüş her motosiklet sevdalısı gibi, dominos pizza da motorculuk yapıyorum o dönemler.
burda yazı formatını birazcık değiştirelim.
yer: aksaray/yusufpaşa millet caddesi üzeri dominos çapa şubesi önü otobüs durakları
zaman: uzun yıllar önce saat 00:00 suları
kişiler: ben ve iki adet travesti
konu: travestilerin renkli dünyası
burdan sonra tekrar klasik formata dönelim:
dükkanın kapanma saatine yakın bendeniz motorcu olarak işbaşı yaptığım müessesede motorculuğun yanında hemen her işi yapıyor olmam dolayısı ile, bünyesinde calıstığım şubenin çöpünü bosaltmak üzre otobüs duraklarının önündeki çöp konteynerına elimde bir adet battal boy çöp torbası olduğu halde yürümekteyim. otobüs durağının önünde ise iki travesti müşteri beklemekteler.
çöpü ait olduğu yere gönderirken, hemen 10 metre ötemdeki travestilerden birtanesi yanındakine beni göstererek "-baksana şu çocuğa ne kadar tatlı" dedi. homofobik olmadığımdan, beğenilmek hoşuma gitti. fakat bir travesti ile o ana kadar hiç ilişkiye girmemiştim. çok büyük bir aksilik olmadığı sürece o andan sonra da girmeyecektim. bu yüzden gülümsedim. en sempatik tavrımla -iyi akşamlar deyip dükkanıma döndüm. kalan bir kaç işi bitirip dükkanı kapadık. bir sigara yakıp evime gitmeye yeltendim ki, beni beğenen travesti abla "-aşkım bana sigara vermeden mi gideceksin." dedi. "lafı mı olur, ne demek" ekseninde birşey söyleyip yine en sempatik tavrımla travestiye sigara uzattım. aldı. yaktım. arkadası ondan biraz daha edepli idi. "ben de birtane alabilir miyim?" dedi. ona da uzattım. o da aldı. onun sigarasını da yaktım.
işte ne olduysa o an oldu sevgili dostlar.
zaten bana inceden kesilmiş olan travesti abla bu son sigara yakma salvomdan sonra iyiden iyiye kendinden geçti ve "-ay ben nasıl yalamam böyle kocayı." diyerek elini benim alete attı!
tamam çok erken bir saat değil ama, bulunduğumuz yer millet caddesi aksaray mevkii, yani işlek hareketli biryer. çevrede acık dükkanlar, yoldan gelip gecen insanlar var. herkes bu manzarayı seyrediyor. otobüs durağında duran iki travesti ve karşılarında ben, üstelik birtanesinin eli tam aletimin üzerinde!
ne hale geldiğimi anlatamam dostlar. direkt aklıma semtime yakın bir yerde olduğum ve çevrede tanıdık insan olma potansiyelinin olduğu geldi. bir çok çekemeyenim, düşmanım var benim. vay be maktül travestilere takılır olmuş, kunek olmuş, kulampara olmuş derlerdi. vallahi babamın kulağına gitse eşikten içeri sokmazdı beni bir daha.
"la dur, manyak mısın? napion?" minvalinde birşeyler geveleyip aletimi travestinin tasarrufundan kurtarmamı kapsayan 5 saniye içerisinde cidden ömrümden ömür gitti.
aletimi ve bünyemin kalan kısmını travestinin elinden kurtarıp ileri bir kac adım atmamla ilk şoku atlatmıs oldum. arkamı dönüp travestilere baktım ve gülmeye başladım. travestiler de gülmeye başladı. arkada olaya şahit olan komşu lokantanın komisi de gülmeye başladı. o sırada yoldan gecmekte olup olaya sahit olan birkac vatandas da gülmeye başladı. hepimiz gülüyorduk ve sanırım o an için hepimiz mutluyduk. başka da birşeye gerek yoktu.
eve giderken nesli tükenmekte olan kutup ayılarını düşünüp hüzünlendim. gözümden 3 damla yaş geldi. biri elini aletime atan travestiye, biri bana, diğeri de bu kadar uzun bir entry i okuma zahmetine girmekle beni cok mutlu eden sana...
feriköy civarında ikamet eden , '3. tür yazsammı acabaaa.....' diye düşündüğüm canlı türü.
en kalitelileri sanırım harbiyedekilerdir.
!benim o kadar güel kız arkadaşım yok.
farklı olmayı göze almış bir grup insan. her tip insan grubu gibi aralarında dünya tatlısı olanları da vardır. ayrıca inanılmaz bir eğlence ve stand-up kabiliyetleri var..
sex için değil eğlence için travesti bara gittiğinizde gecenin sonunda muhteşem bir atışma şov ve kahkaha bombardımanı sizi bekler..
yıllar önce yaklaşmayın mememi keserim repliği tüm haber programlarında dönmeye başladıktan sonra tv dünyasında travesti dehşeti haberleri modası başlamıştı.
seks işçiliğine zorlanan, kendilerine iş verilmediği için yapacak başka bir şeyi olmayan insanlardır. sokakta mendil bile satamazlar. sonra da ahlaksızlık denir. asıl ahlaksız kim merak ediyorum. bir insana dış görünüşünden dolayı iş vermeyenler mi, yoksa travestilerin kendileri mi? içlerinde kendi isteğiyle bunu yapan yok mudur? elbette vardır. heteroseksüel kadınların içinde de isteyerek bu işi yapan var. tüm heteroseksüel kadınlar pis ve ahlaksız mıdır? toplum malesef yüz yüze gelmek istemediği bazı gerçekleri görmeli artık. isteyen istediği gibi giyinir, davranır. "herkes benim istediğim gibi olsun"cu zihniyete karşı tüm ayrımcı ve bölücü yaklaşımlar lanetlenmeli. sağcısı türbanlıya istediği özgürlüğü, solcusu kürde istediği özgürlüğü travesti için de istemek zorundadır. malesef öteki türlü davalarında samimi ve gerçekçi olmuyorlar.
hak ve özgürlükleri tanınmayan,göründüğü gibi olmaktansa olduğu gibi görünmeyi tercih eden insan topluluğu,hayatın itilmiş filozofları,delikanlı ablaları onlar..delikanlı gibi görünüp onlarla düzüştükten sonra kendi cinsel tercihinin farkında olmayan zavallıların aciz küfürlerine maruz kalanlar..delirmesinler de ne yapsınlar,nasıl korusunlar iki ayaklı hayvan sürüsünden kendilerini,ne derseniz deyiniz onlar da haya kadınları kadar işcileri hayatın,onlar da tutunamayanlar.*
erkeklerin kadın giyisileri giymesidir. ameliyatlı değillerdir. ayrıca tdk sözlüğünde para karşılığı erkeklerle sex yapan kadın giyisisi giymiş erkek tanımı yer almaktadır.
kendilerini kadın gibi hissettiğinden dolayı kadın halini aldıktan sonra hayatını idame ettirmek için normal bir iş bulamayacığını bildiği ve nihayetinde bulamadığı için seks işçiliği yapmak zorunda kalan kişi. zenofobi ve kapitalizm birlikte vuruyor yani, müthiş bir kombo ile.
her gün başkalarının karısına kızına laf atan, yer yer tecavüz eden, genelevleri dolduran, porno siteleri coşturan ve nihayetinde travestilerle birlikte olan "namuslu" vatandaşlar travestileri işe almamaktadır, namusludurlar çünkü. doğrudurlar. bir yanlışlık ve hayvanlık varsa kendisi gibi olmayanlardadır bu. bu namuslu vatandaşlar onca iğrençliklerine bakmadan travestileri insan gibi görmemektedir. "travestiler yolda görülürse kaçılmalıdır. gözlerine bile bakılmamalıdır. aman diyeyim".
travestiler bıçak çekiyor, huzurlarını bozuyormuş bey abilerimin, bayan ablalarımın. onların güzel sokaklarını kirletiyormuş, yolda doğru düzgün yürünemiyormuş bile. insan yerine koymadığınız, iş vermediğiniz, fuhuşa zorladığınız, toplumun dışına ittiğiniz insanlar onlar, sevgi pıtırcığı olmasını mı bekliyordunuz? herkes sizin gibi anadan doğma "erkek gibi" erkek olamıyor, herkes sizin gibi yolda insanların selamını alarak yürüyüp akşam evde sevgilisi ve çocuğu ile güzel bir akşam yemeği yiyemiyor, maalesef. sizin insan yerine koymadığınız, geceleri para verip siktikten sonra gündüzleri "aman gözlerine bile bakmayın" diye ilan ettiğiniz travestilerin hırçın tavırları çok mu anormal görünüyor? gerçi siz fakirlikten, anasız babasızlıktan yolda selpak satıp tiner çekenlere de aynı muameleyi yapıyordunuz, şimdi hatırladım.
zenofobi ile donanmış ruhlarınız ve kapitalizmi sorgulamayan beyinlerinizin çapı bu kadardır sayın abilerim. afiyet olsun.
cinsel tercihlerinden ve giyinmelerinden dolayı dıslanan ve hakarete ugrayan insanlar.
travesti olmak ne hastalık ne abazanlık. bir tercihtir, saygı duymak lazımdır.
ama nerde...
bir buçuk sene sonra edit : ne tercihi lan, his bu his. seçilmez, kontrol edilmez. ve budur travestileri daha da insan yapan.