geceleri pangaltı ve taksim civarlarında bolca rastlayabilecegimiz insanlardır. bu onların deil hormonlarının suçudur. bunların anavatanı bursa olarak bilinsede dogu illerinde durum daha da vahim oldugu bir gerçektir.
homofobi yüzünden iğrenç olarak nitelenen, bedenlerini satmak zorunda bırakılan insanlardır. asıl iğrenç olanlar tarafından öldürülen insanlardır.
öcü olmayanlardır, öcü muamelesi görenlerdir.
aslında travesti, hem psikolojik hem de fizyolojik olarak kendini karşı cins gibi hisseden ve öyle davranan kimse olmasına rağmen günümüzde tanımı değişmiştir. buna rağmen ve sanılanın aksine travestilere olan ilgi çok yoğundur. ayrıca bazı travestiler vardır ki aradaki farkı anlamak belli bir noktaya kadar imkansızdır.
travest = taksim = korku = pardon abi sey abla sey ya pardon dedigim an´dir benim icin. lan ne bakmisti pis herif, kadinmiydiki, ya simdi herifmi kadinmi onlar? ama gercekten istemeden carptim daha dogrusu sonrada cazibesine carpildim.
osmanbey'de her gece görebilirsiniz, bir köşeleri var, arabayla alınırlar oradan. siz kaşınırsanız elbette ve haklı olarak tepki verirler; zaten sürekli erkeklerin sözlü tacizlerine, milletin abuk sabuk bakışlarına maruz kalırlar. erkeklerden daha az tehlikeliler. takip etmezler, sen laf atmazsan rahatsız etmezler.
eşcinsellik hastalığına yakalnmış, para karşılığında da diğer insanlara bulaştıran şey.
bilin ki bir ortamda bu insanları savunan varsa gizli eşcinseldir veya eşcinseldir. bilgisayarında pornosu vardır, yatıp kalkarlar. içleri körelmiştir bunların.
istense de istenmese de toplumun iş hayatında kabullenmeyeceği insanlardır. Travestilik kabullenilip, kişinin kendi tercihi olarak görülse bile toplumun geneli tarafından eşyanın tabiatına aykırı şekilleri insanların dikkatini dağıtacak ve iş hayatında sorunlar çıkaracaktır. Haliyle seks işçisi veya eğlence sektöründe garip garip rollerde kullanılmaları devam edecektir.
kabaca açmak gerekirse olaya yapmacık hal ve tavırlarla, çirkin bir adamın, kadın kılığına girerek daha da çirkinleşmiş haliyle, normal bir iş sektöründe müşterilere sunum yapması, işçilere emir vermesi, öğretmen olması, garsonluk yapması, tezgahtarlık yapması dikkat dağıtır, rahatsızlık verir. Yok yeavvv kabullensinler işte! diyecek varsa, normal erkek gömleğinin, kravatının altına kadın eteği giyip, futbol çorabı giyip topuklu ayakkabı giyerek işe gelen bir çalışanına onay versin veya hadi işi cinsiyet belirleyen kıyafetler üzerinden tanımlamayalım. CÜbbeli ahmet hoca tipinde giyinip, sakal bırakıp gelene onay versin.
Ayrıca kadın gibi görünmekle kadın işlerine aday oluyorlar genelde ki, Birçok kadın birçok sektörde görünümüne de bakarak alınıyor, yani onlar için bile hayat zorken kadın kıyafetine giymiş bir erkek için imkansız olması normal.
Ha bizim mahalleye bakkal açarsa bir travesti ve iyi insansa gider alışveriş yaparım, kılığına kıyafetine bakmadan, kendini hissettiği şeyi umursamadan ama ne müşterilerime sunum yaptırırım, ne çocuğuma öğretmen olmasını isterim, ne de şantiyemde şef yaparım, ne de eline kaynak makinesi verip kaynak ustası yaptırırım. Havayolu şirketim olursa Hostes de yapmam. Sonuçta işe alımlar kişinin kendi tercihine göre değil, işverenin tercihlerine göre yapılıyor ki, insan hiç yıkanmamayı da tercih edebilir, saçsakal uzatıp papaza dönmeyi de, kafayı kazıtıp orasına burasına piercing yaptırmayı da, Cübbeli ahmet gibi ortalarda dolaşmayı da tutucu yahudiler gibi tipsiz olmayı da, travesti olmayı da.Ama iş hayatı bunlara bakmaz.
çoğununu ezel'deki eyşan burnu yaptırdığını gördüğüm tuhaf insanlar. burun ucu bir karış havada, ameliyat izleri, botoks felaketleri. içim bir tuhaf oluyor onları görünce, bu kadar ağır yük yüklüyorlar omuzlarına, olmadıkları birşey olmak için çekmedikleri çile kalmıyor. katlanılacak hayat değil aslında çok zor, zorla güzellik-kadınlık.
Beyoğlunda, istiklal caddesinden kenara sapınca sokağı bulunan bünyelerdir. binalardan sarkmaktadırlar. ağır laf atanlara kezzap attıkları rivayet edilmektedir. (bkz: nefes alsın yeter) demeyiniz.