bugün

feriköy civarında ikamet eden , '3. tür yazsammı acabaaa.....' diye düşündüğüm canlı türü.
en kalitelileri sanırım harbiyedekilerdir.
!benim o kadar güel kız arkadaşım yok.
(bkz: cross dresser)
erkeklerin genellikle en çok korktukları canlı türü. 50 metre öteden görsem titremeye başlıyorum lan. allah korusun.
işin ahlaki ve sağlık yönünden ele alınması ayrı bir konu olmakla beraber, bu insanlar acayip eğlenceli oluyorlar. toplumun değer yargılarını ve genelgeçer ahlak kurallarını reddettikleri için bünyelerinde bulunan pervasızlık bu insanları direkt ilgi çekici ve egzantrik kişiler yapıyor.
bu iddiamı ispat etmek adına başımdan geçmiş bir olayı referans olarak gösterebileceğimi zannediyorum.

efendim ön bilgi olarak belirtmek isterim ki liseden yeni mezun olup üniversite işini bir süre askıya alıp para derdine düşmüş her motosiklet sevdalısı gibi, dominos pizza da motorculuk yapıyorum o dönemler.
burda yazı formatını birazcık değiştirelim.

yer: aksaray/yusufpaşa millet caddesi üzeri dominos çapa şubesi önü otobüs durakları
zaman: uzun yıllar önce saat 00:00 suları
kişiler: ben ve iki adet travesti
konu: travestilerin renkli dünyası

burdan sonra tekrar klasik formata dönelim:

dükkanın kapanma saatine yakın bendeniz motorcu olarak işbaşı yaptığım müessesede motorculuğun yanında hemen her işi yapıyor olmam dolayısı ile, bünyesinde calıstığım şubenin çöpünü bosaltmak üzre otobüs duraklarının önündeki çöp konteynerına elimde bir adet battal boy çöp torbası olduğu halde yürümekteyim. otobüs durağının önünde ise iki travesti müşteri beklemekteler.

çöpü ait olduğu yere gönderirken, hemen 10 metre ötemdeki travestilerden birtanesi yanındakine beni göstererek "-baksana şu çocuğa ne kadar tatlı" dedi. homofobik olmadığımdan, beğenilmek hoşuma gitti. fakat bir travesti ile o ana kadar hiç ilişkiye girmemiştim. çok büyük bir aksilik olmadığı sürece o andan sonra da girmeyecektim. bu yüzden gülümsedim. en sempatik tavrımla -iyi akşamlar deyip dükkanıma döndüm. kalan bir kaç işi bitirip dükkanı kapadık. bir sigara yakıp evime gitmeye yeltendim ki, beni beğenen travesti abla "-aşkım bana sigara vermeden mi gideceksin." dedi. "lafı mı olur, ne demek" ekseninde birşey söyleyip yine en sempatik tavrımla travestiye sigara uzattım. aldı. yaktım. arkadası ondan biraz daha edepli idi. "ben de birtane alabilir miyim?" dedi. ona da uzattım. o da aldı. onun sigarasını da yaktım.

işte ne olduysa o an oldu sevgili dostlar.
zaten bana inceden kesilmiş olan travesti abla bu son sigara yakma salvomdan sonra iyiden iyiye kendinden geçti ve "-ay ben nasıl yalamam böyle kocayı." diyerek elini benim alete attı!

tamam çok erken bir saat değil ama, bulunduğumuz yer millet caddesi aksaray mevkii, yani işlek hareketli biryer. çevrede acık dükkanlar, yoldan gelip gecen insanlar var. herkes bu manzarayı seyrediyor. otobüs durağında duran iki travesti ve karşılarında ben, üstelik birtanesinin eli tam aletimin üzerinde!

ne hale geldiğimi anlatamam dostlar. direkt aklıma semtime yakın bir yerde olduğum ve çevrede tanıdık insan olma potansiyelinin olduğu geldi. bir çok çekemeyenim, düşmanım var benim. vay be maktül travestilere takılır olmuş, kunek olmuş, kulampara olmuş derlerdi. vallahi babamın kulağına gitse eşikten içeri sokmazdı beni bir daha.

"la dur, manyak mısın? napion?" minvalinde birşeyler geveleyip aletimi travestinin tasarrufundan kurtarmamı kapsayan 5 saniye içerisinde cidden ömrümden ömür gitti.
aletimi ve bünyemin kalan kısmını travestinin elinden kurtarıp ileri bir kac adım atmamla ilk şoku atlatmıs oldum. arkamı dönüp travestilere baktım ve gülmeye başladım. travestiler de gülmeye başladı. arkada olaya şahit olan komşu lokantanın komisi de gülmeye başladı. o sırada yoldan gecmekte olup olaya sahit olan birkac vatandas da gülmeye başladı. hepimiz gülüyorduk ve sanırım o an için hepimiz mutluyduk. başka da birşeye gerek yoktu.

eve giderken nesli tükenmekte olan kutup ayılarını düşünüp hüzünlendim. gözümden 3 damla yaş geldi. biri elini aletime atan travestiye, biri bana, diğeri de bu kadar uzun bir entry i okuma zahmetine girmekle beni cok mutlu eden sana...
kadınlardan daha iyi blowjob yapan üçüncü cinsiyet. sadece duyum.
genelde bacaklar çok alımlıdır ve ilk bakışta anlayamazsın. biraz inceleyince acı gerçeği anlarsın ve kendinden tiksinirsin. bu olay başıma geldi intiharın eşiğinden döndüm desem yalan olur.
bildiğin sapıktır. bunlara sapık dendiğinde hüngür hüngür ağlamak veya direk saldırmak eylemlerinin ikiside beklenebilir. ayrıca yobazlar iyi bahşiş bıraktıkarından dolayı yobazları seven güruhtur. iranda transseksüellik travestilik normal kabul edildiği için türkiyedede yobazlar bunlara iyi destek olduklarından şeriat gelirse yobazların desteğini alabiliriz düşüncesiyle yobazlara bayılan zavallıcıklardır.
türk erkeğinin genelde kelli felli, göbekli ve kıllı olarak tanımlandığını düşünürsek, "nerden çıkıyo lan bunlar?" diye sormadan edemediğim tipler.

bi kavgada söylendiği rivayet edilen sözleri yarmıştır: biz de senin gibi delikanlıydık zamanında ama bak şimgi götümüzü s.kiyolar
(bkz: yaraklı hayvanlara benziyirsen)
görünce tırstığım bıyıklı ablacıklardır *
bir tanesinin muhabirlere verdigi roportaj:

--spoiler--
sopalaaalan saldirdilar. manda gibiydiler maanda. ustume abandilar.
--spoiler--
şimdi adımız sapığa çıkmasın ama bazıları kızlardan daha güzeldir hatta anlaşılmadan önce off lan hatuna bak taş gibi şeklinde yorumlar yapılabilir.bunun nedeni ise muhtemelen erkeklerin boylarının daha uzun olması ve bacaklarının daha düzgün olmasıdır ama dikkatli incelendiğinde yüzdeki erkeksi kaba hatlar belli eder.**
işte bakın birisi;

görsel

http://www.resimcim.net/r.../travesti-254292-orta.jpg
insanın böyle bir kişiyi gördüğünde arkasından bakıp uzun uzun küfür ettiği insan tipi.
şahsımın en çok korktuğu canlı türleridir. bunlar hastadır, hasta. bildiğin ruh hastası yani. çok rahat herhangi bir insanı doğrayabilirler. zaten yanlarında jiletle dolaşırlar. tazı gibi koşarlar, kaçmak kondisyon ister. neticede yaşamaması gereken canlılardır. ha, çoğunun son derece dramatik bir hayat hikayesi vardır. lakin bu onların tehlikeli ve toplumun düzenini bozan, sağlıksız canlılar oldukları gerçeğini değiştirmez.
kendisini "normal" sanan itler, sapıklar, yobazlar ve polisler sayesinde ruh hastası olmuş kişilerdir. taşıdıkları jilet kendilerini savunmak içindir, durup dururken kimseyi jiletledikleri görülmemiştir...

ha bu arada "düzenli" denilen toplum buysa, bu çoluk çocuğa tecavüz edilen, kadına kıza sarkılan, gasptan kapkaçtan geçilmeyen, ahlaksızlığın kol gezdiği iğrenç toplumsa bahsettiğiniz, o topluma kafam girsin!
bir çoğu toplum tarafından dışlandıkları için fahişelik yapmak zorunda kalır. sürekli itilip kakılmak, fahişelik, bir çok yere alınmamak vs gibi zorluklarla yaşarlar. manyaklıklarını biraz da anlamak gerekiyor.
Bazıları benim diyen kadına taş çıkartacak kadar iyi fiziğe bürünmüş, xy kromozomlu para karşılığı vucudunu anlam veremediğimiz erkek(!)lere satan kişiliklerdir.
bi oturup konusulması, dinlenmesi gereken insanlar. insan onlar yahu, insan.
yaşadıkları tahayyül edilmeyen, çirkin yüzümüze ayna tutan insan.

--spoiler--
Senede Bir Gün

sema semih

Bugün sokağa çıktığımda yine her zamanki gibi bütün insanlar bana bakıyordu. Durakta çocuklar bana abla Allah seni sevdiğine kavuştursun deyip gülüştüler. Yanımdan geçen bir çift 'tırrrooo' diye bağırdı. iki üç tane 'delikanlı' da arkamdan abiiiiii abiiiiiii baksana sen kız mısın erkek misin dedi. Bunun yanında iyi sabahlar hanfendi ya da aşkım nasılsın diyen, önümden geçerken bacağıma çimdik atıp gülen, ya da yanımda bir kadın arkadaşım varken ona baksana bu senden daha güzel diyenler de oldu. Hemen hemen herkes bir dürtüşme halindeydi: baksana baksana deyip birbirlerine beni gösteriyorlardı. Bir kaç arkadaşımla karşılaştım: Abi nasılsın yaa? Dediler. Alışkanlık herhalde! Haa bu arada durakta beklerken otobüsten fotoğrafımı çekenler oldu. O arada bir adam bir şeyler sordu, diğer bir tanesi de yaklaşıp o seni rahatsız mı ediyor, gel seni Eminönü'ne götüreyim oradan taksiye biner gideceğin yere gidersin, bir tost ısmarlarım, hem orda bizim iş yeri var dedi. Otobüste yanıma oturan teyze ise gözlüklerini indirip bana baktı eşşşşhhedüennnaa deyip pofurdandı.

Toplum böyle işte! Bazılarına gülüp geçtim, saldıranlara ise saldırdım. Kadın olmak zor. Sevgili transseksüel arkadaşım Ganimet'in anlattığı gibi ben de galiba kadın oldukça erkekleşiyorum. Ne kadar çok kadın olursam o kadar çok saldırıyorlar ve ben de o kadar çok saldırıyorum.

Yolda yürürken kuzenime benzeyen birini gördüm, ya o da beni görürse diye panik oldum, zira o beni hiç tanımadı, o beni başka biri sanıyor, ailemde öyle. işte bu yüzden paranoyalarım var, biraz da korkularım. Gece uykularımı çığlıklar bölüyor. Sürekli birinden kaçıyorum, ya da biri beni yakalıyor, hep tanıdık insanlar; annem, kardeşim; Çok garip ama en çok bana en yakın olması gereken, beni en çok sevdiğini söyleyen insanların beni ben olarak görmesinden daha çok korkuyorum.

Liseyi bitirene kadar hep ideal bir erkek çocuğuydum. Ailem hep benimle övünürdü. Sessiz sakin, sürekli 'takdir” getiren' Başkalarının 'yaramaz' çocuklarında arayıp da bulamadıkları her şey ben de vardı: uslu, kendi halinde, annesinin sözünü dinleyen, büyümüş de küçülmüş, zeki, ahlaklı vs. Komşularımız bir yere giderken kızlarını bana emanet ederdi, başlarına zeval gelmesin diye, çok güvenirlerdi(!) Üniversiteyi kazandım. Çoğu insan benim yerimde olmak isterken ben başka bir yerde olmak istiyordum.

'Prestijli' bir hayat, başarılar, övgüler… Annem, babam elimi soğuk sudan sıcağa koymuyor, herkes beni çok seviyor, çok efendi biliyordu. Görünürde her şey mükemmeldi.

Her şey olması gerektiği gibiydi. Ben her zaman davranmam gerektiği gibi davranmıştım. Her zaman söyleyecek başka sözlerim varken ya susmuş, ya yalan söylemiştim. Efendiliğim, tüm sessizliğim aslında buradan gelir ama bunun görünmeyen tarafı kendini anlayabilecek kendinden başka kimsenin olmaması, isteklerin sana göre basit ve-Hasbiye arkadaşımın bir yerde söylediği gibi-güzel duyguların varken, basit isteklerinin hayatının sonunu getirebilecek derece güçlü olması, güzel duygularının başkalarının ahlakıyla yok olması. Yok olman.

Aile de böyle; Açıldığımızda ise gerçek yüzünü gösteren kim oluyor, onlar mı biz mi? Aileler çocuklarının onlara açılmasını evlat acısı gibi yaşıyormuş. Ya açılanlar… Onlar ana baba acısı yaşamıyor mu? Yıllardır kucağından ayrılmadığın, seni her defasında koruyup kollayan annenin, her defasında başarılarınla böbürlenen babanın eşcinsel ya da transseksüel olduğunu duyduğunda aslında seni hiç o kadar sevmediğini, aslında hiç o kadar koruyup kollamadıklarını, seni sokakta yüzüstü bırakabileceklerini, sana hayatında daha önce göstermedikleri değişik yüzlerini görmüyor musun? Tabi ne mutlu bunları aşan ailelere!

Tüm aile ve toplum baskısı içinde bir başımıza büyüdük. Bir eşcinselin ya da transseksüelin hayatı varoluş çabasından ibaret. Şanslıyız, bir araya gelmeye başladık. Bugün, 28 Haziran Pazar. Onur yürüyüşündeydik. Senede bir gün olsun bir heteroseksüel gibi, yani çoğunluk bendenmiş gibi hissedebildim.

Etrafındaki tüm herkesi kendine yakın görmek. Dışlanmasının, ötekileştirilmesinin, yok sayılmasının dışında seninle tek ortak özelliği senden farklı olması olan arkadaşlarınla bir arada durabilmek. Bugün sesimiz kısılana, ayaklarımız tutmayana kadar bağırmaktan başka tüm hissettiğimiz, yaptığımız buydu. Senede bir gün, sadece birkaç saat ve sadece birkaç kilometrelik bir sokakta hep birlikteyken var olabildik. Gündüz yağan yağmurdan, çakan şimşeklerden sonra istiklal'e bir gökkuşağı doğmuştu, biz doğmuştuk. Senede bir gün de olsa biz çoğunluktuk, biz kazandık, kendimiz olduk. Geriye kazanacak 364 günümüz kaldı.

http://www.lambdaistanbul...nuID=59&icerikID=7507
--spoiler--
kaos gl'nin tanımına göre:

"Hem erkek hem kadın için geçerlidir. Daha çok dış görünüşle ve davranışlarıyla karşı cinse ait olma isteğini ifade eder. Travestiler, karşı cinsin eşyalarını kullanmaktan, karşı cinsin giydiği kıyafetleri giymekten, ait olmak istediği cinsin davranışını sergilemekten zevk alan kimselerdir."
temel ile dursun milli olmak için amerikaya gitmişler. önümüze gelen ilk kızı s..cez demişler.
önlerine uzun saçlı küpeli bir erkek yani travesti çıkmış. arkadan gören temel ile dursun onu kız zannedip bayıltarak otele götürmüşler. arkadan dursun önden temel yapacakmış. dursun işe koyulmuş
temel hayretler içinde kalarak 'ula dursun biraz yavaş sok seninki önden çıktı daa' demiş.

Bu ilkokul fıkrasından bile penislerinin olduğu kavranılabilen kişilerdir.
kızların araba kullanma problemleriyle ilgili soruyu sormak istediğim insanlardır.
+abi peki siz trafikte nasılsınız? pardon abla *
(bkz: nerden esti) de hormonlarına karşısın dedirten durumdur.
östrojenim fazla ayaklarına yatılıp kılıf uydurulan durum.

doğaya aykırı demek isterdim lâkin doğaya aykırı olmadığına dair bir dizi belgesel de mevcuttur.

(bkz: aykırı)
cinsel tercihten ziyade, özünü; ''kendini hissettiği gibi'' yaşamak istemesindendir.
biyolojiktir esasında.

travestilerin penisi vardır, transeksüellerin ise yoktur.

bi nevi kadın görünümlü pasif gaydir.
dünyada en fazla kartal-pendik sahil hattında bulunan,azgın halkımızı dindirmeye çalışan,hastalık barındıran,erkek adam erkek sever mantığını benmsemiş müşteri portföyü olan,mangal yapan ailelerle içiçe geçmiş,önünde uzun konvoylar oluşan dayılar..
güncel Önemli Başlıklar