beylikdüzü'nde beylicum'un önünde otobüs bekliyordum. elimde de cumhuriyet gazetesi vardı. her zamanki gibi 400 numaralı otobüse binip yenibosna istikametine gidecektim.
derken otobüs geldi. arkalarda cam kenarında tek kişilik bir yer vardı. koltukta oturan manyak nedendir bilinmez cam kenarında oturmuyor, kenarda oturuyordu. müsade isteyip camın kenarına geçtim ve cumhuriyet gazetesini okumaya başladım. derken okumaya ara verip bir dışarıyı kesmek isteyince bir de ne göreyim; yanımdan geçen otobüste bir afeti devran. bana bakıyor. çok güzel bir hatundu hakikaten. ben de ona bakmaya başladım. böyle birkaç saniye bakışarak gittik. sanki aşık olmuştum orada. böyle sol yanımdan yukarıya doğru küçükten büyüğe kalpler çıkmaya başlamıştı çizgi filmlerdeki gibi. çok mutluydum. sonra bizim otobüs durakta durdu. onun otobüs durmadı. çünkü onunki paralı özel halk otobüsüydü. benimki ise mavi kart aktarmalı binilen halk otobüsü.
ben çok üzülmüştüm. gökyüzünde yalnız gezen yıldızlara öykündüm bir anda. bir yanım eksik kalmıştı sanki. içimden acaba insem de taksiye binsem yetişebilir miyim diye geçiriyordum. ama sonra kızın yenibosna'ya kadar gideceği garanti olmadğından vazgeçtim.
sonra bu olayı sözlüğe yazmaya karar verdim. belki o kız da şu an internete girmiş beni arıyordur nereden bileceğiz.
eğer o hatun beni arıyorsa sırf onun için buraya anahtar kelimeler yazmak istiyorum. inşallah google bu anahtar kelimeleri yazar da google da direk buraya yönlendirirse beni bulur. çok güzel kızdı be sözlük
