çoğu zaman gece gündüz su yerine alkol kullanmak, düğünlerde sokak ortasında göbek atmak, "ya ben bilmem oynamayı" gibi cümleler kullanmamayı, kapı gıcırtısına hareketlenmeyi bilmek gerektirir. kısaca; hayattan zevk almaktır trakyalı olmak. umarsızca içinden geldiği gibi olmaktır.*
bölgenizde süper lig'de hiç takım olmaması demektir. süper lig maçı izlemek için mutlaka istanbul'a gitmesi gerekir trakyalıların. ya da yunanistan ve bulgaristan'a da gidebilirler. gümrük bölgelerine yakın olmak ve alkol ve sigarayı ucuza alabilmektir. bir de öğrenci olarak gidilen yerde şive ile dikkat çekmek demektir.
güzeldir trakyalı olmak, gittiğin her yerde kendini belli etmektir, sıcak kanlılıktır, genellikle göçmen olmaktır, içinden geldiği gibi yaşamaktır hayatı.
- yardır bre gırnatacı oynaaalım bu gece kana kana.
marmara, ege ve karadeniz'e aynı anda sahip olmaktır, böylece farklı denizlerin tadını çıkarmaktır.
Avrupalı sayılmaktır. Kırkpınar'ın tadını doyasıya tatmaktır.
En önemlisi de; her ne olursa olsun, en kötü anlarda bile eğlenmeyi unutmamaktır.
alkoliklik, serserilik falan değildir. genç kızın gece sokakta rahat yürüyebilmesidir, anne babanın arkadaş olmasıdır, selam vermek için; yardım etmek için tanıdık olma zorunluluğunun olmamasıdır, arkadaşın "kada" olmasıdır, komşuluktur, yolda yürürken çingeneyle; çocukla; büyükle; küçükle sohbete başlamaktır. erkeğin kızı, kızın erkeği birbirinden ayırmamasıdır, karşı cinsten arkadaş edinebilmektir. içmeyi bilmek, bilmeyene öğretmektir. müzikten anlamak, her türünün iyisini seçmektir, düğünde davul üstüne çıkıp oynamaktır. dinle batılı ayırmaktır, mahalle baskısı bilmemektir.