kışları götü donduran bir soğuna rağmen içi ısıtan insanların bulunduğu ülkemizin avrupası. verimli toprakları, kendine yeter insanları ve çorlu gibi büyük bir sanayi kenti olan bir çeşit ülkecik. doğup büyülesi, yaşlanarak mutlu mutlu ölünesi toprak. bir de rakı ve şarap hatırlar insanlar bu kelimeyi duyunca. ama kanımca bunlardan önce insanları hatırlanmalıdır. rakı zaten trakyalıyla istemezsen de içilir, yeter ki trakyalı bulun.
çok sevimli bir şiveye sahip atatürkçü, medeni, neşeli, insancıl, yedirmeyi içirmeyi seven, düğünleri hiç tükenmeyen, alkolü bolca tüketen, kapı gıcırtısına oynayan insanları topraklarında barındıran yer.
kendini bilmez ambale beyinliler tarafından şivesiyle dalga geçilen, türkiye'nin her bakımdan en gelişmiş yeridir. trakya erkeklerinin g.tleri büyük olmaz çünkü oturmazlar, tarlada çalışırlar! ha bir de hödük ve dallama müşteri arıyorsanız trakya'ya dışardan gelen insanlar arasında bunlara bolca rastlanır. pazarcısı yarım kilo domatesi verir. pazarcı suratı çekmek istemezsen birsürü market var, oraya gidersin 2 tane domatesi alırsın. madem içiyorsun o boku neden tek dal sigara alıyorsun? git al paketini o zaman. trakya insanları bu ülkenin en koyu atatürkçüleridirler. en sarhoşu da, ateisti de, en dindarı da "atatürk" ilke ve devrimlerini benimsemiştir. burada dinle serbestliği bir arada görürsünüz. kimse kimsenin inancına karışmaz. isteyen camiye gider, isteyen içer, isteyen gece tenhada yiyişir. hoş dışardan gelen göçler yüzünden trakya biraz bozuldu ama kendi benliği yine de yerinde.
bir de üj bej meselesi var ki bunlara da bir çift lafım var. vallahi "nörüyon, daşşa.ını yidiğim" gibi iğrenç lafları demektense üj bej demek daha iyidir.
insanları tarlada da çalışır, fabrikada da. evde oturup g.t yaymazlar.
Erkekleri yeşil gözlü yanık tenli (muhtemelen tarlada çalışmaktan), kadınları ise yeşil gözlü beyaz tenli (bu da muhtemelen tarlada çalışmamaktan) olan yurdum diyarı. Çingene vatandaşlarımızın bu bölgedeki nüfusa oranı da oldukça yüksektir. Hüzünlü, ağır bir trakya türküsünün olmamasının sebebi de budur belki. Ha bir de hödük ve dallama esnaf arıyorsanız Trakya'da bolca bulabilirsiniz. Pazarcısı yarım kilo domates istediğinizde vermez. Bakkala bir tek sigara almak için girdiğinizde dayak yiyebilirsiniz. Pazarlık yapmaya kalkarsanız Allah muhafaza zaten! Bir de trakyalı değilseniz, muhtemelen kürtsünüzdür onlar için. Balıkesirliyim, aydınlıyım falan bile kurtarmayabilir yani.
Ama yine de bu tip arızalarına rağmen güzel yerdir Trakya.
çok sonradan gelen edit: bu entry'nin yazarı izmir gibi Türkiye'nin en yobaz(!) şehirlerinden birinde senelerdir yaşadığı için trakya'nın atatürkçülüğünü ve atatürk'e bağlılığını yadırgamıştır(!) da ondan bazı kötü gördüğü özelliklerini yazma gereği duymuştur!!! he canım hee, devam edin siz!!!
bağra basılmak istenen, atatürk'ün ektiği tohumların tuttuğu yer, gericilik mikrobunun yaşayamadığı, bu güzel toprakların güzel insanlarını barındıran, güçlü bir kaleyi ifade eden, varlığıyla gurur duyulması gereken bölge.
seçim sonuçları haritasına göre, aydın, kültürlü kesimin yoğunlukta bulunduğu yer. fakat molla ve yüzsüzlerin çoğalmasıyla birlikte sınıra yakın olduğu için bir bulut misali orası bile bozulabilir, dağılabilir, sınırdışı kalabilir.
agam ben avrupayı gezdim çorlu, burgaz, edirne ooo daha nereye gitmedim ki diye esprileri yapan insanların buluduğu neşeli ve alkol almayan insanların parmakla gösterildiği bölge