çoğu türk film ve dizilerinde abartılan (seksenler dizisindeki sami abi hariç. o da ara sıra abartmıyor değil) şivedir.
öncelikle halk arasında en çok kullanılan diyaloglardan birisi de şudur:
- nabarsın ?
+ aynı be. sen nabarsın?
- aynı beya. yok yaramazlık.
+ iyi adi bakalım.
şive içerisinde ilginç kelimeler de vardır. misal aydamak. ilk duyan argo,küfür sansa da aslen anlamı sürmek kullanmak (araba aydamak) gibidir.
ayrıca burun anlamına gelen somak kelimesi de çok yaygındır ( özellikle kırklareli-lüleburgaz-pınarhisar-vize-demirköy-iğneada civarında)
son yıllarda en çok rastladığım diyaloglardan biriside aynen böyledir. aşağıdaki diyalog iki teyze arasında geçer ve hiç bir abartı eklemeden olduğu gibi yazıyorum :
- mare nabarsın be? gelir misin ? (teyze kendi akranı olan teyzeye soruyor)
+ iyi me mare nabayım işte gelirim görürsün. ( çok sık geniş zaman eki kullanımıyla diğer teyze de klasik aynı beya'yı çekiyor)
- suvanlar noldu sizin beriki tarladaki? ektiniz mi te onları ?
+ ekdik ya be mare atırlamaz mısın çöl ayşelerin damadı geldi alletti allah razı olsun.
- ee tamam mare. adi bakam görüşürüz.
bu şiveyle dalga geçen çoktur fakat dalga geçenler kendi şivelerine bakmamaktadırlar. trakya şehirlerinde genelde trakya şivesi ile konuşulmaz. daha çok köylerde kullanılır. ayrıca nerede konuşulursa konuşulsun alay edilecek bir şive değildir. bence kulağa hoş geliyor.
güldürür elbet. bilenler bilir iç anadolu'nun bir çok köyüne zamanında trakya'da ki osmanlı topraklarını bırakıp dönmek zorunda kalan bir çok trakya türk'ü devlet tarafından yerleştirilmiştir. ilk başlarda köyün yerlileriyle aralarında problemler çıksa da şimdilerde gül gibi geçinip gitmekteler. bu köylerden birinde yetişmiş bir babanın (yerli kısımdan) oğlu olarak bir hikaye paylaşmak isterim.
köy kahvesinde okey oynayan bir grubun yancısı olan babam ve amcam anlamsız, mesnetsiz saçma sapan muhabbetler eşliğinde oynanan oyunu izlemektedir. amcam şehirde okumaktadır ve yazları köye gelmektedir, babamdan oldukça genç. bu muhteşem ikili nasıl olduğuna dair hiç bir fikir sahibi olmamalarına rağmen kendilerini salak bir tartışmanın içinde bulmuşlardır. şehirde yetişen amcam babamın parmak kelimesinin yerine barnah dediğini fark eder ve kendince artizlik yapar. 'barnah ne be abi ne gabasın onun aslı parmahdır' der. neyse efendim dakikalarca barnahtı, parmahtı atışır dururlar ve bu aptal tartışmadan sıkılmış olacaklar ki bu polemikten kurtulmanın yollarını aramaya başlarlar. bulunan çözüm basittir. kahveye giren ilk kişiye bir adet parmak gösterilip bu nedir diye sormak. çok geçmeden köyün göçmen amcalarından biri içeri girer. ikili hemen davranır, babam işaret parmağını adama gösterip 'hüsnü aga bu nedir?' der. aldıkları cevap ikisine de kapak niyetindedir. 'parmakçık işte beaa...'
ve ek olarak:
trakya yöresi'nden olmayıp da taklidini yapan ve beceremeyen insanlar çok iticidirler. itici olmaya ve gözükmeye devam edeceklerdir her zaman.
geçenlerde atice ablamın oğlu üseyin geldi Bilgisayar oynamaya. er neyse alf layf oynayacam DERKEN bozmuş klavyenin malum arfini. Bundan sonra internet ayatıma trakya ağzıyla devam edecem. aydi ayırlısı