uzun zaman önce izlemiştim. klozet sahnesinden önce aklıma ilk gelen sahne tavanda emekleyen bebek oldu. slumdog'da da çocuk bokun içine düşmüştü. trainspotting'de de bir klozete dalma sahnesi var. danny boyle kabızlık mı çekiyordur, nedir.
feci trip bir film efendim bu.. hele böyle kafanızı kırıp izlediğinizde daha da feci bir hal alıyor.. yani bırakın uyuşturucu alıp izlemeyei alkol alıp bile izlemeyin.. insanı tribe sokuyor.. aman allahım o odasına ailesi tarafından kilitlendiği bölümü zor atlattım ben.. ayık izleyin tavsiyemdir..
bir çok şey yazılmış çizilmiş hakkında, ne yazsak manasız kalacak ama...
özellikle renton'ın iskoçlar hakkında aklımızı alan çıkarımlar yaptığı sahnede, insanın içten içe iskoçya'nın o muhteşem bayırına çayırına mangalı atıp... eee şey ne diyorduk? evet.
Tommy: Doesn't it make you proud to be Scottish?
Mark "Rent-boy" Renton: It's SHITE being Scottish! We're the lowest of the low. The scum of the fucking Earth! The most wretched, miserable, servile, pathetic trash that was ever shat into civilization. Some hate the English. I don't. They're just wankers. We, on the other hand, are COLONIZED by wankers. Can't even find a decent culture to be colonized BY. We're ruled by effete assholes. It's a SHITE state of affairs to be in, Tommy, and ALL the fresh air in the world won't make any fucking difference!
requiem for a dream ile aynı konuyu ele almalarına rağmen onun kadar vurucu bir film olmamıştır ama sanırım yönetmen de zaten vurucu bir film yapmayı istememiştir. sıradışı bir film olmuş. ayrıca filmdeki bir iki şarkıyı da çok beğendim.
hayran olunası iskoç aksanı dışında pek bir şey barındırmadığına inandığım punk-ımsı film.
acme potansiyel "gavur hayranı yaftacısı" uyarı tabelası: ingilizcenin diğer aksanları arasında daha iyi duran iskoç aksanı demek istiyorum aptal herif...
uyuşturucu "pisdir kakadır" temasıyla requiem for a dream ile birlikte en iyi temsilcisidir. bira şişesini aşşağıya atıp kavga çıkaran begbie'yi nedendir bilinmez hep içimizden birine benzetmişimdir. soundtrackinin apayrı güzel olması bir yana afiş koleksiyoncuları için de mükemmel bir afişe sahiptir. başlarda one fucking shot türü hayat yaşayıp daha sonra kurtulup, düzeni bulduktan sonra; filmin esas oğlanı usta jedi ewan mcgregor'un* final sahnesinde kameraya doğru yaklaşırken "hayatı seç" başlığında saydıkları insanı durup düşünmeye zorlar.
güzel film. klozet sahnesi hoş. filmdeki göndermeler ve abartılmadan yapılmış fantastik dokunuşlar da çok hoş.
eksi olarak filmin çok gerçekçi olduğunu söyleyebilirim. gereğinden fazla gerçekçi ve dobra. hazımsızlık yaratabilir.
spoiler içerebilir garanti olsun diye etiketledim.
--spoiler--
ayrıca begbie ne gıcık, ne serseri, ne aşağılık, ne psikopat adamdır öyle erol taş'ın tüm filmlerinde topladığı nefreti[1] tek bir filmde topladı.
toilet yazısının olduğu sahne durdurulup "worst toilet in scotchland" yazılması, diana ile rentboy'un yatak performanslarından sonra bilmem kimin 1978'de bilmem nereye attığı golden beri bu kadar iyi hissetmemiştim demesi, lilly ile tommy'nin video izlerken duraksaması ve tommy'nin yüz ifadesi, football ve shopping esprileri ve şimdi hatırlayamadığım bazı sahneler de gayet hoş ve güzel sahnelerdi.
ek olarak bardaki sahnede cradle of filth'den bildiğimiz temptation'ın orjinali çalmaktadır ortama da iyi gitmiştir.
--spoiler--
[1] erol taş'ın topladığı nefret filmlerde topladığı nefrettir yoksa severiz kendisini. nur içinde yatsın.
biraz abartılan film.requiem for a dream gibi "uyuşturucu kötüdür" mesajını vermek için kasmamış "uyuşturucu zaten kötü birşey ve seyirci bunu biliyor" diye düşünülmüş senaryo ve diyologlar yazılırken.filmin konusuna daha çok ana karakter ve 4 arkadaşının vasat iskoç yaşamı hakkında denebilir.*
--spoiler--
ayrıca ana karakterin uyuşturucu kullanıp,hırsızlık ve türlü pisliğe bulaşmasına rağmen "reşit" olmamış bir kızla ilişkiye girmeme konusundaki hassasiyeti gözlerimi yaşarttı(!).
"c vitamini illagel olsa onu bile kullanırdık" repliği ile norveçli balıkçı ile birlikte kahkahadan evi inlettiğimiz film.
uzun zamandır izlenmeyip, sonra tekrar izlenince sıfırdan zevk veren filmdir.. requiem for a dream'e göre zıt bir filmdir.
filmdir.
requiem for a dream filmi ile karşılaştırılması son derece doğaldır , mubahtır. zira iki filmde de 3-4 gencin hayatları uyuşturucu yüzünden kötüye gitmektedir. meşhur tuvalet sahnesi dolayısıyla birşeyler yerken izlenmemesi gereken bir filmdir ayrıca.
01 lust for life - iggy pop
02 deep blue sea - brian eno
03 trainspotting - primal scream
04 atomic - sleeper
05 temptation - new order
06 night clubbing - iggy pop
07 sing - blur
08 perfect day - lou reed
09 mile end - pulp
10 for what you dream of - bedrock
11 2:1 - elastica
12 a final hit - leftfield
13 born slippery - underworld
14 closet romantic - damon albarn
"bir kova s.cmak, bir kova kusmak, bir kova işemek için" diyerek karakterin kendini hazırladığı sahneler ilginçtir. ha.. bide tavandaki bebeğin başının dönme sahnesi var.