ışıklarda sıkışmış trafikte, önünüzdeki onca arabaya rağmen arkanızdan size sellektör yapmak (herhalde uçarak arabaları aşacağınızı düşünüyorlar o sırada )ne sağ ne sol şeritten gitmek, hız limitlerini fazlasıyla aşmayı maarifet sanmak, sinyal vermeden şerit değiştirmek, bayanları sıkıştırmak, ve sayamayacağım daha bir sürü karakteristik özelliğe sahip hayvanlardır.
trafiğin en yoğun olduğu yerde arabayı üstünüze kırıp yavaş be demeye kalmadan camdan el kol hareketleri yaparak o sıkışık trafikte arabasını durduran, üstünüze gelip küfürler yağdıran hatta arabadan in ulan diye tehtidler savuran öküzlerdir. *
solunuzdan bir başkası solluyor olduğu için, güvenlik şeridini ihlal edip sizi sağdan sollayan(başka bir ifade üretilene değin böyle arz edeyim) dallamat ül hayvanat ül oküzdür kendileri.
ya iki şeridi ortalayıp saatte 20 ile gidenler ya da sol şeridi yine aynı hızla seyredenler. Öküz oldukları için için trene bakmak hesabıyla asfalta bakanlar da diyebiliriz.
bunlar sırf yoldaki çukurlara girmemek için, altındaki kamyonu üzerinize sürerler. şaka maka değil, ciddi öküzdü karşı sürücü. boynuzları vardı gördüm.
direksiyon başındaki öküzlerden bolca bahsedilmiş ben de yaya trafiğindeki öküzlerden dem vurmak isterim;
bu öküzler arabası olanlara karşı içten içe bir kıskançlıkla karışık nefret duygusu beslediklerinden midir bilinmez, en alakasız yollarda kaldırım yerine yol kenarlarından yürürler ve şoförlere büyük zorluklar yaşatırlar. örneğin mahallelerdeki dar sokaklarda 2 sıra park olur ve karşılıklı araçların birbirlerine yol vermesi gerekir, ancak 1 aracın sığabileceği yolda güç bela ilerlemeye çalışan şoförün belalıları yayalar da ısrarla bu dar yoldan yürürler, kornaya bassan siklemezler üzerlerine sürsen ayıptır beklesen sallana sallana yürür. yahu kardeşim bu araç kaldırımda gitse yeminle seni rahatsız etmeyecem hamuna koduğum o kaldırım binaların önü estetik görünsün diye yapılmadı sen yürü diye yapıldı. niye ırzına geçiyorsun benim yolumun.
bir diğer öküz yaya tipi, hayatında direksiyona oturmamış tiptir (ama öküzlüğü şoförlüğü bilmemesinden değil oku bak). misal çok dik bir yokuş, aracınız da 18'lik minibüslerden olsun yani yokuşta durunca kalkması epeyce zor ve yavaş olan bir vasıta. yaya trafik ışığını, yaya geçidini siklemez aynen atlar yola yol vermenizi bekler. yahu tamam anlıyorum biz de haftanın 6 günü yürüyoruz sıcakta beklemek işkence ama ablacım biliyo musun trafiği nasıl olumsuz etkilediğini. hele bir de konvoyun başındaki acemi bir şoförse ve kalkışta istop ederse aracını? arkadakiler sabırla bekler mi sanıyorsun anında kornalar küfürler havada uçuşur hemde sana değil o şoföre.
bir başka öküz modeli sağnak yağışta su birikintilerinin yanından geçip ıslanınca küfür eder şoföre. hiç kusura bakma sağnak yağışta araç kullandın mı sen? önünü kaç metreye kadar görebilirsin biliyor musun? normal hız sınırında ilerlerken bile en olmadık anda önüne gelen bir çukur ve su sıçradı suç benim mi? zaten bu ıslananların yeminle diyorum en az yüzde 60'ı ilk paragrafta veryansın ettiğim kaldırım yerine yolda yürüyen tiplerdir.
daha da çok öküz yaya modelleri var da karnım acıktı siktir et ben yemeğe gidiyorum.
ülkemizde ölümlü kazaların % 90 ı erkek sürücüler tarafından gerçekleşiyorsa bir erkek bozukluğu söz konusudur. yüzdeye itirazlar olabilir ama, % 50 ye de çekemezler.