eski zaman, üniversitenin ilk yılında otobüsle gitmek zorundaydım * ve tıklım tıkış olan otobüste cama yaklaştım zira adım atacak yer yok, dışarıya aval aval bakarken , trafik ışıklarında pınar şirketine ait bir şirket arabası lakin onu diğer firma araçlarından ayıran içindeki sarışın , mini etekli hanım abla,
ulan yok böyle bir şey hele ki ayak debriyajda olduğundan daha bir frikik zengini, kimseye de söylemiyorum çünkü sapık yaftası yemek var ,
neyse yanımdaki elemana bir baktım malafatı sıvazlıyor meğer bütün otobüs snipermış haberim yok mnkym..
yeşil ışık yandı hanım abla kalktı, tam şoförün yanından geçerken, şoförde dikkat etmiş olmalı ki, otobüs şahlandı ve hiç bir durakta durmamaya başladı , en son hanım abla ayrımda döndü de bizde ölümden döndük...
işte bu yüzden bazen tehlikelidir otobüs yanında durmak.
kötü bir his. ama gayet normal, çünkü adam dışarı bakıyor haliyle sanada bakacak. içinden geçiren vardır tabi 'vay piç, biz balık istifiyiz, adamın keyfe bak' onun için şahsen ben hiç bakmamaya çalışırım otobüslere. bilirimki esas rahatsız edici durum otobüsteki adamın arabadakine bakması değil; arabadaki dallamanın otobüstekilere bakıp göt baş oynatmasıdır. ve genelde tofaş şahin tayfasıdır bu.
bayansanız göğüs çatalınız kesilir, erkekseniz pantolonunuzun kabarıklığı dikkat çeker.
ben de eskiden otobüse binerdim ama bir yere baktığım falan yoktu hani.
kırmızı ışıkta olur. otobüs camına dayanmış insanları gözetlerken, biriyle göz göze gelindiği anda radyoyla oynuyormuş gibi yapılmalıdır. diyelim ki kendini kaptırdın ve bakarken bönleştin, otobüs hafifce frenini bıraktığında, saniyelik bir bocalamayla kendi araban gidiyormuş hissine kapılmaman, işten bile değil.
aslında " ne var ki canım bunda" denilesi bir hadisedir. ama öyle denmez yani sıklıkla denemez. bir otobüs. etrafında onlarca araba. ama siz denk gelirsiniz tam yanına. cam kenarında oturanlar dayamışlardır alınlarını cama, size bakmıyorlardır bile aslında. ama insan o kadar meyilliki kurgulamaya, onlarca çift göz size bakmaktadır sanki. bir tedirginlik, bir trafik açılsa da az ilerlesem düşüncesi. müziğin sesini kısan bile gördüm arabadayken ya da elinde duran sigarayı ağzına götürmekten çekinen dahi oluyor aramızda. maksat şunu ispatlamak: " benimde rahatım yerinde değil aslında"
özellikle yoğun trafik anlarında, hele arabada tek kişiysen , toplu taşıma otobusunun yanında dururken pek hoş hissedilmez. piknik sosis gibi sıkış pıkış insanlar kasti ya da gayri ihtiyari illaki sana bakarlar ve adamı yiyecek gibi dururlar. hep böyle dışarı fırlayıp abi valla bende sizdenim senelerce otobüslerde gittim geldim gözünüzü sevem asmayın hemen bi dinelyin diyesim gelir ama sorgusuz sualsiz linç edilicek gibi hisseder ve göz teması kurmamaya çalışırım. hemen emniyet şeridine geçerim.
