gözümde hayat ona güzeldi. herşeyi vardı gibi geliyordu küçükken. benden daha çok şeker yer, benden daha çok ışıklı ayakkabısı vardı, annesi hemen eve çağırmazdı akşamları, babası hiç kızmazdı ona dersleri düşük olunca. arkadaşları çağırırdı onu dışarı. ben ise arkadaşlarımı çağırırdım dışarı. durum böyle olunca onu daha çok severler sanırdım.
okula beraber giderdik. annem annesiyle çay içer, babam babasıyla maç izler küfür ederlerdi umarsızca. kız kardeşinin sesi çıkmazdı hiç kendi halinde oynardı hep.
büyüdük biraz. lise geçti üniversite geldi. kazandığımız günü hatırlarım. iki aile alem yapmıştık. artık onlarda benim ailemden sayılırdı. annesi annem babası babam kardeşi kardeşimdi sanki. ben başka şehre o başka şehre gitti. iki aile de erkeklerini bırakmıştı gerçek hayata artık.
bir gün gelen telefonla hayatı bitme noktasına geldi. ailesi haftasonu kaçamak yapmak için yazlığa gitmek istemişlerdi. o kahrolası kamyon sürücüsü yüzünden artık telefonunda annem babam kardeşim yazıları çıkmıyor rehberinde. annesi sormuyor derslerini, babasıyla maç izleyemiyor, kardeşinin erkek arkadaşları hakkında konuşamıyor.