kendi başına doğru kararlar veremeyen insanları doğruya getirmek için konulan, niye?, neden? sorularını beraberinde getiren, cevabı bulunamadıgında veya bulunan cevaptan tatmin olunmadıgında insanı huzursuzluga, baskaldırıya iten allah onun cezasını versindir. toplum kendi evini kirletmeyi umursamıyorsa bulundugu toplulugun evini kirletmeyi de umursamıyordur pek tabi.
trafik cezalarına yeni yıldan itibaren yüzde 7,7 oranında zam yapılacak. 1 ocak 2011'den itibaren en düşük trafik cezası 53 tl, en yüksek ceza ise 15 bin 640 tl olacak. kırmızı ışık ihlali yapanlara 140 tl ceza uygulanacak.
alkollü araç kullananlar ise ilk kez yakalanmaları durumunda 590 tl, 2. defada 739 tl, 3 ve üçten sonra ise bin 185 lira ceza ödeyecekler. hız sınırlarını yüzde 10'dan yüzde 30'a kadar aşanlara 140, yüzde 30'dan fazla aşanlara da 290 lira ceza verilecek.
bu aralar sezon açıldı konya - antalya, -adana- aksaray - ankara istikametleri arası devletin gizli gelir kapısı. gelene geçene acımadan 166 ve katlarını geçiriyorlar. polis görevini yaptığını zannediyor fakat çoğu zaman fevri kesiyor bu cezaları.
bu cezalar yüzünden devletten soğudum bu ay şirket olarak 10 civarı memurun parası cebimizden çıktı.
50 hız sınırı olan yerde 62 ile ceza mı kesilir.
borçlar böyle kapatılıyorsa imf' ye borcumuzu 6 ayda trafik cezaları ile kapatabiliriz.
hayatımda ilk kez yemiş olduğum cezadır. limiti 80 km olan bir yolda, 83 ile 160 lira geçirdiler. 3 km için 160 lira. Eğer bu para devletime, milletime, yol, su, elektrik ve hizmet olarak dönecek ise; helal olsun. lakin bazı orospu çocuklarına, gemicik sermayesi, ya da ayakkabı kutusuna girecekse, boğazınızda kalsın amk.
3 yıl önce basima gelen ödemediğim içinde geçenlerde banka hesabıma e-haciz denilen olayı getiren, hesabımı bloke eden cezadır. ödeyecek miyim tabi ki hayır.
bugün şahsıma tebligatla 146 kilometre hızla 356 liracık giydirmiş ve 15 gün içinde ödersem yüzde 25'inin indirim yapılabileceği beyanıyla paranın bir cepten alınıp diğer cebe nasıl koyulduğunu gösteren ceza türü.
önümdeki arabayla minimal bir rekabet içinde maçtan dönerken başıma geldi yakın zaman da bu hede. farkettim, ayağımı gazdan çekmedim öndeki trafik kurallarının ağzına sıçan arkadaşı paketledikten sonra bak şu aynasızlara bu saatte burada ha dediğimi anımsıyorum. neyse yok zamanda, gönülsüz gönülsüz bayılacağız paraları. aslında, kredi kartına esaslı bir taksitte iyi olurdu. evet benimkisi pişkinlik...