genelde bu erkekler minübüs, dolmuş, belediye otobüsü, taksi gibi toplu taşıma aaçları kullanırlar... bütün gün yollarda olduklarından ve kendilerini çok kral şöför sandıkları için bütün yol hakkının kendilerinde olduklarına inanırlar... (tabi ki bu dediğim bütün minibüs, taksi, belediye otobüsü, dolmuş şöförlerini kapsamıyor)
bunlardan korkulur, cok korkulur. ne yapacakları hic belli olmaz. soyle ki; *
gecen yıl izmit'ten bursa'ya yagmurlu bir kıs gununde yogun bir is gununun ardından donuyorum. karamursel'i gectim, yalova'ya yaklasmak uzreyim. kullandıgım arac citroen, arkada kocaman bir jeep surekli sellektor yapıyor. herhalde acelesi var dedim, yol vermeye basladım. hava yagıslı oldugu icin zaten hız yapmıyorum, ucuncu vitesteyim. bu beyefendi basladı beni sollamaya, arabamın hizasına geldi yavasladı. beni sıkıstırmaya basladı.(bilenler bilir, bahsettigim yol uc serite cıktı denizi doldurdular, yani beni sıkıstırmasının bir manası yok) korktum ve panikledim. bu arada beyefendiyle gozgoze geldik. iyice yaklastı camını actı kafasını cıkarttı hem sırıtıyor hem bakıyor.
hızlı hızlı dusunmeye basladım. farkettim ki bu adamın tek derdi ben etek mi giydim pantolon mu giydim onu gormek. nasıl sinirlendim anlatamam. o panikle telefon acmayı dusundum fakat elimi direksiyondan bırakıp telefon acmam olası bir kazaya sebep verebilecegi icin vazgectim. bu arada adam beni sollamaktan vazgecti arkamda beni takibe basladı. onume cıkan ilk benzinlige girmeye karar verdim fakat korkudan vazgectim. o panikle hem aglamaya hem de ne yapmalıyım diye dusunmeye basladım. bu arada bu adam sellektor yapamaya devam ediyordu.
neyse uzatmayayım plakasını aldım, yuksek sesle soyleye soyleye ezberlemeye basladım. zaten yalova'ya yakalasmıstık. tam yol ayrımında bursa'ya donus yoluna girdim, ikinci ısıktan kendimi yalova girisine adeta attım. biraz soluklanıp polise gittim. olayı buyuk bir panikle memurlara anlattım. bu sapık adamı atlatmayı basarmıs ve polise gitmistim. ne mi oldu, polis beni dinledi once, sonra ortada bir kaza olmadıgı icin yapabilecekleri bir sey olmadıgını soyledi ve beni pasa pasa postaladı. o olaydan sonra belli bir sure sehirler arası yolculuk yapamadım.
simdi burdan ozellikle kadın soforlere aman diyorum. aman eger sogukkanlı degilseniz, benim gibi cabuk panikliyorsanız trafige cıkmayın. gerekirse bir psikiyatristten sinirleriniz icin yardım alın hatta, oyle cıkın, yoksa kaza yapmamak isten bile degil.
efendim yoğun iş temposu, master vs nedenlerle haftanın dört günü avrupa yakasına geçip geri dönmek durumunda olan bir bayan sofor olarak özellikle köprüye yaklaşmakta olan erkek şoförlerin gaza gelme, sağ makas, sol makas olmadı aradan kayma olmadı uzunları yakıp milletin gözüne gözüne sokma o da olmadı milim kımıldamayan trafikte kornayla ilişkiye girme çabalarını anlamıyorum.
la güdük herif saat 6 olmuş mesai çıkışı hurrraaa millet yollarda. bir de ogs manyakları var bunlar içinde adamlar 4 koldan tek geçişe yüklenerek akılları sıra daha çabuk geçmenin hayallerini kurarken iyice saçmalıyorlar. abicim düzgün sıranda bekle 2 dakkada da geçeciğin yeri ne 15 dakka da geç nede arkandakiler küfür etmesin. boşuna sinir harbi yaşama be yiğidim.
ondan geçtim. en çok izlemeyi sevdiğim bu yiğitlerin en belirgin özellikle emniyet şeridi müdavimi olmaları. yani dünyada bir akıllı onla kaldı nerde buldular şeridi dal. arkadan ambulans gelmiş, o ambulasın içinde belki annesi, bacısı varmış hiç umrunda değil ki adamın. aklı sıra eve erken gidip maç izlicek. ha bir de bu tipler var. kadıköyde maç var bunlar 6 kişi deve yavurları doluşmuşlar göt kadar arabanın içine açmışlar son sez yaşşaaaaa bilmemne marşını sağa makas sola makas sağıdanki solundaki arabalara sataşma, bir cangıl ortamı yaratma, bir adamsendecilik bir terbiyesizlik öyle böyle değil. en güzeli de bu tarz adamları böle sağa çekip bir güzel dövmek. banamısın demeden.
