trabzonspor'u tutan tanıdığım kişilerin çoğunun kökeninin karadeniz'e dayandığını baz alırsak ilk nedenleri arasında bu sayılabilir. bir zamanlar ligde fırtına gibi esmiş olması, üç büyüklere kafa tutabilen bir anadolu takımı olması da nedenleri arsında sayılabilir. ama son 10 yıldır iyice eziyete dönüşmüş durumdur.
hatta trabzonzpor'lu bir arkadaşımın ağzından dinlediğim diyaloğu da aktarayım;
arkadaşım trabzonspor'lu olduğunu söyleyince ona bravo valla seni çok takdir ettim çekinmeden, sıkılmadan söyleyebildin demişler.
tanım: trabzonspor'u destekleme eylemi.
trabzonsporlu olmak trabzonlu için bir yaşam tarzıdır. olmazsa olmazıdır. trabzonspor koca bir kentin o haftaki ruh halini belirlemektedir. 22 senedir şampiyon olamadı ama ona hiç küsülmedi. gerçek trabzonsporluluk takım kümeye oynadıgı senede sıkılmadan utanmadan atkısını takıp heryerde dolaşmaktır. trabzonsporlu olmak istanbulda oturulmasına ragmen kombine biletini almaktır dedigim başlıktır...
her yeni sezona büyük umutlarla başlamaktır.
eski güzel günlerin geride kaldığının bilinmesine rağmen çocuksu bir heyecanla ya olursa diye beklemektir.
dünya futbolundan benzerleri için
(bkz: atletico madrid'li olmak)
(bkz: tottenham'lı olmak)
(bkz: fiorentina'lı olmak)
sezon basşında trabzonspor'un 3 maç üst üste kazanması durumunda direk şampiyonluk moduna giren,sezonun ortalarında gerçeğin farkına varan,sezon sonundada hocasını ve yönetimini istifaya davet eden taraftarlardır.aslında tek istedikleri şey trabzonspor'u şampiyon olarak görmektir.beklentisiz,karşılıksız,ölümüne severler.ama tek hataları şampiyon olan bir takımın taraftarı olmak için trabzonsporu'u seçmeleridir.
kesha'yı sevmek gibidir. karşılık beklemezsiniz. yağmurda, çamurda, karda yeri gelir fizanda takımınızın yanında olursunuz.
kısacası deliliktir.
not: Evet ben bir deliyim.
edit: Ben trabzonlu değilim. hatta karadenizli bile değilim.