ligimizin 4. büyüğü olarak tanınan karadeniz ekibi türkiyenin en cok kayıtlı futbolcusuna sahip trabzon ilinin gözbebeğidir. ancak bu yerli oyuncu sayısına ve altyapıdan yetişen genclere ragmen yabancı futbolcu konusunda bir türlü istenen başarıyı saglayamamıştır.
ugur meleke'nin 25 mart 2008 tarihli milliyet gazetesinde yayınlanan köşe yazısında da bu durumu yakın örneklerle açıklamaya çalışmıştır.
--spoiler--
Marcelinho
Geçtiğimiz sezon başında Trabzonspor'a gelişinden büyük heyecan duyduğumuz Marcelinho'yu hatırlattı bana bu kare... Daha bir sezon önce, Almanya 1. Bundesliga'ya değer katan (Ballack, Mintal, Lincoln ve Yıldıray'la birlikte) 5 oyuncudan biri olduğu açıklanmıştı Marcelinho'nun... Süper Lig'e de değer katardı mutlak...
Suyunu havasını bilmediği (ve suyunun havasının Berlin'e pek fazla benzemediği) Trabzon'un yolunu tuttuğunda 31 yaşındaydı. istikrarsız ve uyumsuz olduğunu söylediler, bir devre kaldığı Trabzon'da 17 maçın tamamında forma giyen tek oyuncu o oldu. Hırçın dediler, bir devrede sadece 2 sarı kart gördü.
Almanya Ligi'nde hep zirve yarışı yaptıkları Hertha Berlin'de soldan frikik olduğunda o atar, sağdan frikik olduğunda o atar, ortadan frikik olduğunda yine o atardı... Kornerleri ve penaltıları da...
Trabzon'dan önceki son yılında Hertha'da 32 maç oynadı, 12 gol ve 12 asistle sezonu tamamladı. Trabzon'dan sonraki takımı Wolfsburg'da da halen 41 maç, 9 gol, 15 asistle oynuyor... Trabzon'da 17 maçta, 1290 dakika sahada kaldı. 2 gol, 0 asist... Sanırım kaleyi karşıdan gören frikiklerde topun başına toplamda 7 kez geçememiştir... Maalesef...
Diğerleri...
2006 Dünya Kupası'nda forma giyen Szymek, Trabzon'da huzurlu olmadığı için futbolu bıraktı. Ajax'ın altın jenerasyonunun nadide oyuncularından, 29 yaşında Trabzon'a gelmeden önceki 3 sezonunu A.Madrid'de 34, M.City'de 41 maç oynayarak geçirmiş Musampa, Süper Lig'de ilk 11 yüzü göremedi... itiraf edelim, Fabiano Eller'in Atletico Madrid'e gitmesine Trabzon'un teknik kadrosu da şaşırdı, çünkü Brezilyalı savunma oyuncusu burada Kürşat'la Fatih Akyel'in alternatifiydi çoğu zaman...
Stepanov gitti, Eller gitti, Musampa, Marcelinho, Szymek gitti. Doğuştan değerli olan ve o değeri bu topraklarda hissedemeyen bir sürü adam, umutlarına, heyecanlarına saygı duyulacak, mutlulukları paylaşılacak liglere dağıldılar. Galiba mesele, daha büyük paralar harcayıp buralara daha büyük oyuncular getirmek değil. Biraz da eldekinin değerini bilmek, ona değer vermek, kendilerini değerli hissettirmek...
--spoiler--
türkiye 2.ligi*nde yer aldıgı 1970-1971 sezonunda ilk defa yabancı futbolcu transfer etmiştir. mevkisi orta saha olan 36 yasındaki koska adlı romen futbolcu tarihindeki ilk yabancı oyuncudur.