tabi 25 yıl önce trabzona gelen takım can korkusundan oynayamıyordu. adamlar puan alsak ne işimize yarayacak canımızdan oldukdan sonra diye oynamıyorlardı. bunun yanında ligde tamamen trabzonspor a calısan 7 tane karadeniz takımı vardı artık yok. ee canlar fizik gücüyle bir yere kadar.
1-zamanında altyapılarından yetişen oyuncularla şampiyon olduklarına göre altyapılarındaki sorunlar.
2-futbolda büyük paraların dönmesi ve trabzonspor'un 3 büyüklerle bu konuda yarışamaması.
3-psikolojik durum. özellikle fenerbahçe'nin 1996 yılında şampiyonluğu neredeyse trabzonspor'un ellerinden alması da sanırım trabzon camiasını bayaa sarstı.
- berbat yönetilmesi ya da yönetilmemesi,
- her seferinde yanlış teknik adam seçimi,
- çok fazla tek tip ve yaratıcılıktan uzak, standartın altında futbolcuyu bünyesinde barındırması,
- her sezona çok büyük hedeflerle * girilmesi,
- umut bulut ve gökhan ünal gibi iki forvete sahip olması,
- szymkowiak, fatih tekke ve gökdeniz'in yerini hala dolduramaması,
...
ersun yanal takımın başına getirildiği zaman trabzon spor yönetiminin koyduğu hedefi hatırlayanlar; ersun yanal'ın kovulduğu hafta trabzon spor'un lig durumunu da hatırlıyorlarsa sonucun orada gizlendiğini görürler.
sen tarlanı elma yetiştirmek için düzenlet elmayı al ama kivi alamadığın için ziraat mühendisini kov...
Trabzonspor’un son şampiyonluğu kadir gecesine denk gelmişti. Trabzonspor taraftarları mübarek bir akşamda kutlamaları ertelemek yerine sabaha kadar içki içtiler ve oynayıp eğlendiler. Yani son şampiyonluğu kutlarken herhangi bir dini ve örfi kuralı umursamadılar. Rivayet edilir ki; Mahmut Hoca Hazretleri geceyi
ibadetle geçirmek isteyen insanları sabaha kadar içip, eğlenen ve gürültü edip insanları rahatsız eden bu kişilere beddua etmiş.. Ve ’ Bir daha şampiyonluk yüzü
göremeyesiniz ’ demiş. O gün bugündür Trabzonspor şampiyonluk yüzü göremiyor.
Taraftar baskısı değildir. Taraftarından şikayetçi olan kulüp mü olur allah aşkına? Anadoluda bir çok kulüp maçında oynayacak taraftar bulamazken, taraftar baskısından şikayetçi mi olunur? Ondan trabzon'a karşı oynayanlar korksun.
bence trabzon'un en büyük eksikliği yönetimdeki istikrarsızlık ve trabzon'un transferde galatasaray ve fenerbahçe ile tarışmaya çalışmasıdır. trabzon'un bütçesi fenerbehçe ve galatasaray'ın bütçelerinin yarısı bile değildir. bu durumda gidip, bu takımlar gibi yıldız transferi yapmaya çalışmak saçmadır. tarbzon en başarılı olduğu dönemde bu başarısını trabzon'dan yetişen futbolcularla yapmıştır.
ne zamanki, trasnferde istanbul takımlarıyla yarışmaya çalışmışlar, o zaman aşı tutmamış, eskiyi arar hale gelmişlerdir. trabzon'un yapması gereken, Türkiye'nin arsenal'i olmaktır. kendi gençleriyle ilerleyecektir. bunun içinde içinden yetişenleri küstürmemeli tam tersi kazanmalıdır. yoksa bir teknik direktör gider başkası gelir. değişen bir şey olmaz.
Türk takımlarının geneldeki zaafı olan süreklilik arzusunun olmayışı. Manchester United gibi takım 20 küsür senedir aynı adama emanet, oradaki yatırım, taraftar, para, oyuncular sizde var mı ki habire teknik direktör kellesi istiyorsun ? Gömlek değiştirir gibi teknik direktör değiştiren bir ortamda nasıl başarı olabilir ? Başarının istikrara ve kurumsallaşmaya bağlı olduğunu Türk sporu bir türlü kavrayamıyor.
şota,arçil,symkowiak gibi kaliteli yabancıların gelmemesi
yanlış antrenör tercihleri ( örneğin samet aybaba)
yönetimlerin fevri kararlar almaları ( büyük paralarla transfer edilen gökhan ünal,engin baytar gibi futbolcuların ruhsuzlukla suçlanıp kadro dışı bırakılmaları, adama yenimi anladın karakterlerini diye sorarlar)
ogün,abdullah ercan gibi kalburüstü türk futbolcuların alt yapıdan gelmemesi yada transfer edilememesi.