gs eski amigosu sebo(trabzonludur kendisi)''arkadaşlar trabzona 15 otobüs gidiyoruz her otobüs 10dakika arayla geçsin trabzondan'' bu cümleyi tınlamayan muhterm traftar şöförleride gaza getirerek hurra diye dalmışlar güzelim trabzonumun içine sonrasımı bizim lazların deyimiyle bi araba sopa yemişler.. hasılı kelam harbi traftardır şov yapmadığınız sürece saygılıdırlar. ogün isimli efsane stopere gelince kocaelispor maçından sonra taziyeye cami avlusuna gidiyosun gidilirmi be abi..
5 mayıs 1996 trabzonspor fenerbahçe maçıyla kahrolmuş, bir tarihi yeniden yazamamanın üzüntüsünü halen içinde yaşayan taraftardır. şampiyonluk turu atacakken beklenmedik bir yenilgi sonucu fırsatı elinden kaçırınca canına kıyan taraftardır. *
2-3 maç kaybedince, yıllarca tuttukları takım için can siperhane savaşmış takım kaptanlarını, kendi arabasının içinde kıstırıp dövmeyen taraftar grubudur...
cefakar ve vefakardırlar. acılarını içlerine atarlar. yeri gelince intihar girişimine kalkışırlar yine de gidip -samandıra tesislerini- (pardon araya karıştı), takımlarının tesislerini basmazlar... adam gibi adamdırlar başkaları anlamaz...
adamına göre davranan taraftar topluluğudur. kişilere göre fatura çıkarmakla beraber, dostane takımların taraftarları arasında da sağlam dostluklar kurmayı başarabilendir. bu kişiler "genellikle" centilmen taraftardır, yeri geldimi arabasından inip yenilen takımına edilen küfürler karşısında inip tek başına kalabalığa dalandır, delidir, yeri geldimi çakaldır. öylesine sever ki, ihtiraslara kapılır, gaza gelip sahaya atlar, takımına zarar verir. sevginin bile fazlası zarardır ya, ondan işte bu. sonuca bakmamıştır bu güne kadar, baksaydı zaten takımı için her sene "yeni, yine, yeniden tam destek" mantığıyla davam etmezdi. "kişilere değil renklere aşığız" derler ya, ondan işte. yağmur, çamur, toz ve toprak...
Futbolun gerçek tutkusunu bazen iyi bazen de kötü eylemlerle gösteren, ama özünde bir tutkunun yaptırdıkları diye adlandırabileceğimiz gerçek taraftar. **
çok abidik taraftar topluluğudur. sevdiğim bir insan yüzünden forumlarını takip etmek zorunda kalıp kendilerini inceleme fırsatını buldum. trabzonsporu bir ulvi zamazingo gibi görüyor bir çoğu. kendilerine bir kaç efsane yaratmışlar mesela ve bunları da sol ideolojinin, trabzonspor isminde kişileştiğini sanıyorlar.
mesela bu tarafta grubuna göre trabzonun mahallelerinde yüzlerce ronaldinho robinho var. ama bu aylak yönetimler bir türlü bulamıyorlar bunları. gitsin bu yönetim tu kaka. sanki deliler gibi kulübe katkı yapıyormuş gibi başarı bekliyorlar bi de.
bir de ölümüne fenerbahçeden nefret ediyorlar. ve bu nefretin altında o malum maç değil, inanılmaz bir kıskançlık var. delicesine kıskançlık hem de. e tabi sorsanız öyle demezler, her ezik anadolu takımı gibi kahpe bizans triplerine girmeleri an meselesidir.
bu insanlar arasında oturup 2 kelime konuşabileceğiniz adam sayısı bir elin parmaklarını geçmez, o insanlara da sürüyle yafta yatıştırırlar.