"saat 12'den sonra kafanız çalışmıyormuş lan" çıkışında bulunan arkadaşına "saat 12'den sonra senin seviyene iniyoruz biz' diyebilmektir.
mert olmaktır. tanıdığım trabzonluların hepsi sözünün eri insanlardı.
vatanperver olmaktır. dikkat edin doğuya giden askerlerin çoğu trabzonludur.
inatçı olup bununla gurur duymaktır.
yaylaların, yeşilin, suyun, temiz havanın ve trabzonspor'un kıymetini bilmektir.
laz fıkralarını hoş görüyle karşılayabilmektir.
hamsi, taka, kemençe üçlemesine sahip çıkmaktır.
güzeldir da.
alakasız her yerde bordo mavi, bize her yer trabzon atkısı açıp poz verebilmek ve bunun şahane bir şey olduğunu sanabilmektir, hemşericilikte sınır tanımamaktır.
Cümlelerin sonuna hakketen -da ' koymaktır.
Balığın ekmeğini ve baklavasını yapabilmektir.
Okuyan öğrenciyle konuşmasının hepsinde sen artık trabzonli sayilursun da' demektir.
katlanamadığım tek şey her cümlelerinde "ben trabzonluyum!" "trabzonlular yalan söylemez." yok efendim "biz trabzonlular şöyleyiz." şeklindeki böbürlenmelidir. elf olarak doğduklarından kendilerini çok özel hissetmeleri normal sanırım. fakat bunların kulakları değil burunları uzamış.
(bkz: sözüm meclisden dışarı.)
akrep bekir : ziya bey, senle ben fenerbahçeyle galatasaray gibiyiz. birimiz olmazsa, diğerimiz de olmaz.
laz ziya : beeeeen, trabzon'luyum. şampiyonu, ben tayin ederim.
böyle birşeydir trabzonlu olmak. işin şakası tabi.
trabzonlu olmak, en başta farklı olmaktır. bunu kabul edelim. milliyetçiliğin farklı bir anlamı ve önemi vardır, memleketi ve ülkeyi sevmenin. bir kere trabzonsporlu olarak tüm ülkeye kafa tutmaktır trabzonlu olmak. farklılığı da dışa karşı birliği dirliği de buradan gelir. fakat kendini dizginleyemeyenler, bu özelliğiyle kendisine ve başkalarına zarar verir. zira milliyetçiliğin fazlası ırkçılığa kaçar ufaktan ufaktan..
ayrılıkçı olmaktır trabzonlu olmak. herkes herşeyi bildiğini kabul eder, öyle düşünür. herkes, kendince en doğrudur. bu sebeple kendini beğenmişlik, kendini sevmişlik fazladır. karşıdakine sevgi ve saygı azdır. çabuk gaza gelmemelerini sebebi budur, bir de sabırsız olmalarının. trabzonspor'un tribün desteğinin az olması hatta tribünlerinin yıkıcı ve zarar verici işlere girişmesi trabzonluluklarının bir sonucudur zaten.
inatçı olmaktır. bu iyidir de kötüdür de. mesela faruk özak, sunay akın, nihat genç, cevdet sunay, hüseyin avni danyal ve daha birçok gazeteci oyuncu yazar devlet adamı çıkarmıştır trabzon, vasatın altındaki yaşam şartlarına rağmen. yavuz selim sahasının çıkardığı futbolculara girmiyorum bile.
trabzonlu olmak dine bağlı olmak, küpe takmak içki içmek saç sakal uzatmak gibi şeylere karşı olmak diye bilinir fakat bunlarla uzaktan yakından alakası yoktur. giden yaşayan bilir.
farklılığa tahammül edememektir. şehrindeki üniversite öğrencilerini namussuz olarak görüp, meydanın göbeğinde rusla pazarlık yapmaktır kimi zaman.*
yolda yürütmemektir farklı olanı. omuz manyağı yapmaktır. kavgadan kaçmamaktır, aksine sürekli kavga etmek ve bu yaşam tarzıyla övünmektir.
milliyetçilikten nasibini fazlasıyla almaktır. mikrosu olsun makrosu olsun tüm milliyetçi tavırları benimsemektir. sakaldan küpeden nefret etmektir.
sıkıştığı ve tezini savunamadığı yerde "ne disin laaa" demektir bazen.
kiraladığı evinde kalanların karşı cinsi eve sokmalarına mani olmak, her ay en kallavisinden kirayı almaktır kimi zaman da...
linç kültürüne sahip olmaktır. ikibin kişi nedenini bile bilmeden 2 kişiyi parçalamaktır bazen de. şiddet kültürünü içselleştirmektir genelde.
meydanda oturup çarpık kentleşmek; köyündekileri küçümserken onlar kadar insancıl olamamaktır. *
koskoca bir şehrin haykırışını taşımaktır trabzonlu olmak. başkalarının anlayamadığı esprileri anlayıp karşındakininde trabzonlu olduğunu anlamak ve buna sevinebilmektir trabzonlu olmak. trabzonsporu şehrine olan özlemini dindirmek için bir sıla rüzgarı olarak görmek ve ona namusu gibi sahiplenmektir trabzonlu olmak. stadındaki tellere elektrik verilsin diyenlere gülüp geçmek, ama asla unutmamaktır trabzonlu olmak. tüm önyargılara aldırış etmemektir trabzonlu olmak. sözün özü zor ama güzel şeydir trabzonlu olmak.