CNBC-e Business'ın ilkini geçen sene yaptığı Türkiye'nin Yaşanabilir iller Araştırması'nda yaşamak için en ideal iller arasında 5. olan güzel karadeniz ili.
ilk 10 listesi;
1. ankara
2. eskişehir
3. istanbul
4. antalya
5. trabzon
6. edirne
7. ısparta
8. izmir
9. artvin
10. kırklareli
trabzon için yazılmış bir şiir.volkan konak eşsiz bir şekilde yorumlamıştır.ve trabzon'u bizim anlatmamıza gerek görmeyen bir şiirdir.
memleketim memleketim memleketim,
ne kasketim kaldı senin ora işi
ne yollarını taşımış ayakkabım,
son mintanın da sırtımda paralandı çoktan,
şile bezindendi.
sen şimdi saçımın akında,
enfarktında yüreğimin,
ve alnımın çizgilerindesin, memleketim,
memleketim memleketim
yine cisil cisil mi yağıyor yağmur uzun sokağın taşlarına
ganitanın kayıklarında martılar gizliden gizliye öpüşüyorlar mı
deniz kokulu kentimi düşünüyorum orhan veli'nin istanbuluna inat
anıların şehrini düşünüyorum ayrılıkların ötesinde bir yerden
taşbaşının dar sokağından denize inen simitçinin ve hamsicinin sesi geliyor
tavada cısır cısır öten tereyağının kokusuna
meydanındaki limoncunun tablasına bir hoş olmuşum
deniz kokulu kentimi düşünüyorum orhan veli'nin istanbuluna inat
varsın yağsın yağmur cisil cisil üstüne
ellerin cebinde ya, yürüyorsun ya o şehrin sokaklarında, yağmurdan sanane
yürüyüp gitmeli limana, oradan da mendireğe, taa ucuna kadar
ve çökmeli bir taşın üstüne
ama karayel patlamış, fırtına varmış, dalgalar adam boyuna geliyorlarmış, ıslanıyormuşsun
vakit de akşamlardan bir akşammış sanane
kalkanoğlunun pilavını
mehmet salih'in çayını
bodos'un meyhanesini
gülbahçenin dönerini
ve pazar sabahlarının vazgeçilmez peynirlisini çekiyor canım
deniz kokulu kentimi düşünüyorum orhan veli'nin istanbuluna inat
yeşilin bin tonunu koynunda barındıran
yüce karlı dağların bile selam durduğu o güzelim şehre,
istanbul'un soğuk ve çirkin akşamlarından binlerce sevgi
meydandan kalktık mıydı saate varmaz hamsiköydeyiz
konakoğlunda oturur başbaşa sütlaç yeriz
naraburnundan eser bir rüzgar, olur içimiz tertemiz
bu sene gidemiyorum, seneye birlikte gideriz.
bir yılımı geçirdiğim, en az 3 yıl daha yaşayacağım ve türkiyedeki 4 teknik üniversiteden birine sahip olan şehir. sümela manastırı, uzungöl, ayasofya ve yaylaları gezilip görülmeye değerdir. ancak bunlar şehrin dışında olduğu için şehre ilk gelişte bir hayal kırıklığı yaşarsınız. şehir merkezi ise; meydan, uzun sokak, maraş caddesinden oluşur. 2 yıl önce açılan forum avm de şehre bir canlılık getirmiştir. boztepeye çıkıp semaverden bir çay içmeniz şiddetle tavsiye edilir.
liman ve havaalanının işgal ettiği yerler yüzünden plaj anlayışı pek gelişmemiştir. ayrıca trabzon halkına ve şehrine yakışmayan şehrin tam ortasında çömlekçi denilen fuhuş yuvası haline gelmiş otellerle dolu bir bölge vardır.
insanların büyük kısmı sıcakkanlı ve yardımseverdir ve neredeyse tek derdi trabzonspordur onunla yatıp onunla kalkarlar, işte sırf bu yüzden seviyorum bu şehri.
uzaydan bakıldığında sadece kendisi ve çevresi yemyeşil görülen, gelecek yüzyıllar içerisinde oluşacak buzullaşmadan en az etkilenecek, aklı gıt insanlarının yüzünden yobaz ilan edilen ama türkiye ne zaman zenginlerşirse eski şanına yaklaşacak olan dünyada yanlız iki imparatorluk şehrinden birisi.
yalnizca bir kere gitmis olmama ragmen derin bir ozlem cektigim memleketim. nereli oldugumu soylerken gurur duydugum , milliyetcilik gazina cok kolay gelebildiklerinden oturu uzuldugum ve yazik oldugunu dusundugum memleketim. Bir yanimiz orda..
kenarinda papatyali not : 61. entrymi de girmis bulunmaktayim. En uygun yere. *
halkına değinmeden bu şehirlerden çıkan nam yapmışlara göz atacak olursak ve bu bakışımız sırasında bu namlıları trabzon halkın yetiştirdiğini unutmazsak an itibariyle varlığı zarar olan kenttir.* Çok güzeldir, buradan çıkan farkındağı gelişmiş insanlar tadından yenmez, her şeyden önce memleketimdir de ama işin özü genel itibariyle düşünmekten ve sorgulamaktan bihaber bir topluluğa ve bu topluluğun yarattığı dolandırıcı, bencil ve en vahimi de katillere ev sahipliği yaptığı hatta ara ara bunları bağrına bastığı gerçeğidir. *
Güzel doğasıyla, güzel insanıyla, güzel memleketimin güzide bir ili, ve aynı zamanda memleketimdir. Hırsızı arsızı pek olmaz, öyleki çaykara ilçesinde esnaflar akşam olunca eşyalarını dükkanlarına kilitlemez. hatta bu olay zamanın birinde gazetenin tekinde haber olunca ertesi akşam komşu ilden gelen hırsızlar bir kamyonu beyaz eşya ile kaçmışlar fakat of tan öteye gidememişlerdir. bu memlekette hiç kimse herhangi bir bölücü örgütün propagandasını yapamaz. en son bunu deneyen bir grup densiz kunduracılar caddesi diye bilinen cadde de esnaf tarafından feci şekilde pataklanmıştır.
"bu kaldırımı yapsam ne olur yapmasam ne olur? Ben önce insanların gönlünü yapayım" diyen bir belediye başkanını kaldıramamış şehir. trabzon halkının deveye diken düsturuyla hareket etmesinden ötürü rant peşinde koşmayan Volkan Canalioğlu xl gelmiştir bu şehre.
yerel seçimlerde iki hidroelektrik santrali kurarak bunlara Trabzonspor'u havadan ortak edeceğini ve trabzonspor'a bedavadan yeni stad yapacağını vaad eden, kısaca rant vaad eden iki bakanın dört koldan destek verdiği Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu kazanmıştır.
çoğu zaman bulutlu bir havaya sahip,hareketli cıvıl cıvıl ,ruhu olan şehirlerimizden birisidir.futbol hastası bir halkı vardır.doğal güzellikleriyle ünlüdür.yaşanılası bir şehirdir.
insanı çok sıcak kanlıdır, 14 eylül trabzonspor beşiktaş maçının başlamasına dakikalar kala bir dostumun kırtasiyesinde oturmaktayım. içeriye yirmili yaşlarda ve yanında saçı dökük bir amcamız girmiştir.
+ selamun aleykum kardaşum.
- aleyküm selam abicim, buyrum.
+ yav kardaşum buralarda maç izleyebileceğimiz yer bili misun ?
- abiciğim dümdüz gidin ilk karşınıza çıkan sokaktan dönün orada bir kahvehane var orada izlersiniz.
+ sağolasun, allah razı olsun.
- önemli değil abi. sorması ayıp nerelisin abi * ?
+ trabzon'dan misafirliğe geldik hemşerum *.
- hoş geldiniz abi eskişehir'e, inşallah kazanır trabzon valla, hatta şampiyon olursa eses olmuşçasına sevinirim.
+ eseslimisun sen da, şampiyonluğu kaçırduğumuz o yıl esesliler "gonullerin şampiyonu trabzon" diye pankart astılar üst üste. esesi ve taraftarınun yeri ayrıdur trabzonlular için.
ve olaylar gelişir, sıkı bir futbol muhabbetinden sonra kendileri bizi maçı izlemeye davet etmiştir ve hem sohbet eşliğinde hemde trabzonspor'un kaçırdığı pozisyonlara veryansın ederek güzel vakit geçirmişizdir.
eğer sözcüklerin içinde "u" harfi geçen bir kişinin sesini duyarsanız hemen gidin tanışın, gerçekten pişman olmazsınız *.
insanları fena halde sinirli olan, en küçük lafınıza laf sokmakta hiç bir beis görmeyen, beş para etmez otellerine dünyaca para isteyen, yabancı olduğunuzu anladıklarında sizi soymaya kalkan, fabrika namına bi bokun olmadığı, tepe üzerine kurulu, iki yolun arasında bina olan (barosu imiş), eskiden çok daha güzel olduğunu zannettiğim şehir.
adana ile birlikte en nefret ettiğim şehirdir aslında. buranın insanlarını anlamak istedim ama anlayamadım. 3. gelişim yine trabzon a ve başımdan ilginç bi hadise geçti yine.
ustalar diye bi otele oda bakmaya gittik ve beğenmedik odaları. odalar 10 metre kare civarında. aşağı indik ve:
bu sözü söyleyen 18 yaşında olduğu anlaşılan, uzun burunlu bir laz kızı idi. ulan beğenmedik , beğenmek zorunda mıyım odanızı? ne tuhaf insanlar bu trabzonlular. ulan topunuza gıcığım.
teknik üniversiteler arasında tek tıp fakültesini barındıran üniversiteye sahiptir. ktü
ktü de okuyorsanız farklı bi memlekettenseniz dışlandığınızı sezmeye başlarsınız hatta
sınıfta hocaların sıklıkla 'trabzon'lu olanlar elini kaldırsın' sözüne çok şahit oldum. bu da tuhaf.
şehir çok kalabalıktır. arabanızla gelseniz park etmeye yer bulamazsınız, bulsanızda aklınız arabanızda kalır.
bir öğrenci için trabzon'da yemek çok pahalıdır.
faroz kesimine gidip sağ çıkmazsınız derler genelde, nedendir anlamış değilim. sanırım o güzergah belediye'ye ait değil. kişi yada kişilere ait olsa gerek.
sümela manastırı'na yeterince ilgi gösterilmemiş ve bakımsızlıkltan resmen harabeye dönmüştür.
şehir gerçekten çok tutucudur. farklı memleketten olduğunuzu öğrenince ilgi azalır bi an.
serbest meslek'le uğraşanlar genelde takım elbise giyer.