ben rum'muşum. of'lu olduğumdan dolayı.
oysa ben kendimi istanbul'dan trabzona gelen wikinglerin müslüman olan kolu varangian diye biliyordum.
ya viking ya rum tercih yapayım o zaman
tercihimi yaptım!
elhamdüliilah müslümanım.
5 yıl trabzon 'da yaşayan biri olarak şunu eklemek isterim , trabzon 'un etnik kökeni rum 'dur arkadaşım. tonya 'nın köylerinde bunu rahat anlarsınız. ha bir de tonya 'nın köylerinde evler görürsünüz camında türk bayrağı asılı olan... anladınız.
of tarafında az sayıda laz vardır. çaykara neredeyse tamamen rum'dur. merkeze yaklaştıkça iskan politikası sonucu yerleştirilmiş türk'lere ve ekonomik nedenlerle göçmüş gümüşhaneli ve bayburtlulara rastlarsınız. bunların da önemli bir kısmı ermeni'dir. öte yandan ildeki romen ve kürt nufusunun oranı diğer illerdekiyle neredeyse aynıdır.
tabi bu saydıklarımın geneli bunu kabul etmezler. sözde hepsi horasan'a dayanır.
oysa kimse anne babasını seçemez. herkes, sırf halihazırda yaşıyor olmakla saygıyı hak eder ve yaptığı işlerle değerlendirilmeye değerdir.
Günümüz Trabzon etnik yapısı 1071 ve 1461 sonrası şekillenen bir seyir izlemiştir. Belirtilen Rum nüfus bölgeyi fetih sonrası uzun vadede de olsa boşaltmıştır. Ülke genelinde (izmir, istanbul...) bir çok bölgede çok sayıda bulunan Rumlar ilk olarak Karadeniz bölgesinden ayrılmış olması Rumların halen ikamet edebileceği Türkiye bölgelerinden nufüslarının en az olacağı bölgenin Doğu Karadeniz ve özellikle Trabzon bölgesinin olduğu gerçeğini kanıtlar niteliktedir.
Trabzon etnik yapısını oluşturan toplulukların "laz" olarak adlandırılması da son derece yanlıştır. Gürcü unsurların Karadeniz bölgesinde yaşayan kolonilerine "laz" denir. Lazlar Karadeniz bölgesinde halen varlıklarını sürdüren bir guruptur. Büyük ölçüde Artvin, Hopa, Borçka, Arhavi, Fındıklı, Ardeşen, Pazar yöreleriin belirli köyleri ve çevresinde ikamet etmektedirler. Türkçe ve Gürcüce dillerinin zaman içerisindeki birleşiminden oluşan bir dile sahiptirler. Belirtilen etnik gurup 30-40.000 dolayındadır ve Trabzon da bulunmamaktadır.
Trabzon'un etnik yapısını oluşturan esas ve temel kitlenin Oğuz Türklerinin en büyük kolundan olan Çepnilerin ve Osmanlı sonrası bölgeye göç ettirilen diğer Türk boylarının oluşturduğu bilinmektedir.
türkiye cumhuriyeti sınırları içindeki herkes türk milletinin bireyidir, ama burada konuştuğumuz mesele etnik yapıdır. o da trabzon'da şöyledir; türkler, türk-rum karışımı türkleşmiş rumlar ve rumlar.. türkler ve türkleşmiş rumlar çoğunluktur, safkan rum azdır... laz ise hiç yoktur. trabzon'un hiçbir yerleşim yerinde yerli laz bulamazsınız.
trabzon'a işyeri ile beraber geziye katılmışız, sene 2006. cuma sabah uçakla gidip, pazar akşamı döneceğiz.
gittik neyse. *
pazar sabah gezmesine çıkacağız erkenden kalkmışız. kahvaltı yaptıktan sonra saatime baktım, rehberimizin buluşmak için söylediği saate daha birbuçuk saat vardı. sakallarım uzamıştı ve bir berber bulup kestirmek için can atıyordum.
bir pasajın girişinde iki koltuklu bir berber dükkanı dikkatimi çekti. elimde sigarayla daldım.
şöyle dedi;
+ hemşerum içerde içmiyoriz o boki
bok dediği elimdeki sigaraydı. bir elime baktım bir de karadeniz' li olduğu bariz görünen berbere.
- tamam kapıda içeriz sıkıntı yok
diye cevap verdim.
kapıdaki taburelerden birine oturdum ve sigarama devam ettim. keşke beni çağırmasını bekleseydim; sigara bittikten sonra içeri daldım ve konuşmalarından samimi oldukları anlaşılan birini tıraş ederken daldım seyre.
baktım arada gözü bana kaçıyor. hemen söze daldı acelesi var gibiydi;
tipik bir anadolu kenti gibidir. trabzon a rum diyenler, bugün izmire gavur diyen kafa yapısıyla aynı kafa yapısını taşır. ayrıca trabzon rum olsa bile değişecek olan nedir? rumlar bu dünyanın insanı değil midir? türkiye'ye en büyük zararı yine biz türkler vermemiş midir? diyarbakırı kürt, trabzonu rum, erzurumu ermeni, izmiri gavur, hatayı arap şeklinde kategorize eden zihniyet nerelidir çok merak ediyorum.
