trabzon deplasmanı

    20.
  1. yine rıdvan dilmen'in ntvspor'daki bir programında, türkiyedeki tek deplasman olarak isimlendirdiği deplasmandır.

    rıdvan dilmen yine doğru olanı söylemiştir. zaten görmüyor musunuz; fenerbahçe, beşiktaş ve galatasaray taraftarı da trabzon deplasmanına gidebilmeyi, mersinlilerin de olsa trabzondaki bir kahveyi basabilmeyi, ve özellikle de kendi takımlarının formalarıyla bu deplasmana gelebilmeyi maharet biliyor ve şampiyon olmuşçasına seviniyorlar.

    oysaki trabzonspor taraftarı gittiği her deplasmana elini kolunu sallaya sallaya gider, formasındaki armayı öperek stada girer, tezahüratlarla stadı terkeder. kimse de sesini çıkarmaz. işte bu bağlamda rıdvan dilmen'in söylemiş olduğu laf ön plana çıkıyor. tek gerçek deplasman hüseyin avni aker'dir.
    4 ...
  2. 2.
  3. insanların sizden ne kadar nefret ettiğini normal bir takım antipatisinden fazla oldugunu teyzelerin bile size taş atabilmesinden orda yaşayan polisin size onları şikayet edip cansiperhane korumasından anlıyorsunuz. normalde başka deplasmanlarda polis deplasman taraftarına olay çıkaracak gözüyle bakar ve kötü davranır. trabzonda bilakis size karşı korumacı oluyor ve trabzon insanından en az sizin kadar şikayet ediyor...
    3 ...
  4. 19.
  5. bütün spor dallarında zor olan deplasman. zira hentbol liginde grubumuza trabzon takımı düşmediği için hocanın şampiyon olmuş kadar sevindiğini görmüştüm. *.
    2 ...
  6. 9.
  7. paşa paşa gelenler için hiçbir sorun teşkil edilmeyecek deplasmandır. stada girerken kedi, girdikten sonra külhanbeyi kesilen taraftar maç bittikte sonra stat dışında kaçıcak yer arar. diğer deplasmanlara benzemez. maçlarındaki gibi stat maç bittikten sonra boşaltılır fakat diğer takım taraftarları gibi dağılmayıp stat dışında bekleyen nadir * taraftar kitlesidir. maçlara şehir olarak kitlendikleri için 7'den 70'e her daim kişinin maç için fikri vardır. buda beraberinde stres'i getirir. stres'in dışa vurumuda kaşınan taraftarlardan hınç almaktır. aynı şekilde şehir olarak stratejileride vardır ki gelen taraftarları polis nezlinde durdurup şöförlerini gözaltına alarak taraftarların maçın sonuna doğru stada girmesini sağlamışlardır * *
    2 ...
  8. 22.
  9. ilginç bir deplasmanmış avni aker. bende hiç avni aker'de maç izlememişim havasını uyandırdı şimdi okuduklarım. hayır izlemesem inanıcam. tey allahım. ben ki trabzonspor taraftarının beşiktaş'a, galatasayar'a yenildiği maçlar sonunda takımının oynadığı futboldan memnun olan taraftarlar görmüşüm, hem kendi takımını hem de diğer takımı alkışlayan seyirci profili ile tanışmışım...! - nerde var lan böyle seyirci? haluk ulusoy zamanında durmadan federasyona küfür eden şükrü saracoğlu'nda mı, yoksa adam bıçaklanan inönü de mi yoksa durmadan fenere küfredilen ali sami yen de mi?-

    trabzonspor deplasmanı kaka, vahşi trabzonlulular, lazlar, kötü insanlar...!!!!(daha da gider bu!)

    yenileceğini anladığı bir maçın sonlarına doğru kendi taraftarları tarafından kafasına taş yiyen -ki taş tam kafasına gelmeden yerlerde yuvarlanmıştır- otto bariç'i mi görmedi bu gözler, trabzona kedi gibi girip ellerinde döner bıçakları ile kahvehane basmaya çalışan şehir eşkiyaları mı görmedi bu gözler -ki görüntüler o kadar komik ki, adamlar döner bıçakları ile kahveye giriyor, fakat bir grup trabzon sakini bunları kollarından tutmak vasıtası ile etkisiz hale getirip polise teslim ediyor- daha neler neler...hangisi anlayatım ki? efendim sonra ne oluyor? medeniyatsiz şehir, maganda, bla bla bla...!

    yahu kaç sezondur tel örgüsüz bir saha burası. kaç tane olay olmuş söyler misiniz?
    sizin medeniyet anlayışınızın içine tüküreyim ben. sizin medeniyet anlayışınız "kin" gütmek mi? sizin medeniyet anlayışınız "kahve basmak" mı? sizin medeniyet anlayışınız stadınızda insan "bıçaklamak" mı? yahu adamlar kahve bastık diyor...ve bununla övünüyorlar. tey istanbul medeniyeti. gözünü seveyim. gerekirse dağıtırmış. avrupalı seni. kültürlü şehir magandası.

    kusura bakmayın sizin medeniyet ve taraftarlık anlayışınız buysa ben ne medeniyim ne de taraftarım.
    2 ...
  10. 8.
  11. büyük bir takımımızın meşhur taraftarlarının boş bir kahveye dalıp, daha sonra "trabzonda kahve bastık" şeklinde yansıttıkları deplasman.
    5 ...
  12. 10.
  13. deplasmanın ciddiyet boyutunun nasıl olduğunu kazım kanat atv'deki spor programında gayet net bir şekilde özetlemiştir.

    medya gözüyle bakılacak olursa; zamanında hiç bir takım taraftarının kendi formalarıyla girmeye cesaret edemediği halde, çarşı grubunun üstünde çarşı formalarıyla gittiği deplasmandır.

    tribün gözüyle bakılacak olursa; kendi çöplüğünde öten trabzonluların "tötünüz yiyorsa bizim mekan bu kahve gelinde hesaplaşalım" diyerek gider yapmasından sonra çarşı grubunun bu alemde çarşı herkese karşı sloganıyla 500 kişi gittiği trabzon'da üstünde kendi takımının formasıyla o kahveyi bastığı deplasman.

    hatta bestesi de vardır;

    avni aker'i 500 kişiyle dağıtmadık mı
    sami yen'i tıka basa doldurmadık mı
    laylay kanarya sana kadıköy'de koymadık mı
    söyle galatasaray böyle taraftarın varmı

    (erol evgin - birtanem söyle canım ne dilersen dile benden melodisiyle)
    3 ...
  14. 1.
  15. gitmeden önce birçok şeyi göze alabileciğniz fakat ne olursa olsun bu kadar insanlık dışı olayların yaşanmasını beklemediğimiz kendinizi savaş içinde hissedebileceğiniz deplasman

    (bkz: tas atan yasli kadinlar)
    (bkz: otobuse silah sikan trabzonlular)
    1 ...
  16. 14.
  17. rıdvan dilmen bir tv programında ; ' trabzonspor un şampiyon olduğu dönemlerde bu trabzon deplasmanında üç korner bir gol sayılırdı,ayrıca orta sahayı geçtiğimizde kendimizi başarılı hissediyorduk. hiç unutmuyorum bir maçta ayağıma sadece üç kez top değmiş ve maçta doksan dakika ter! dökmüştüm' demişliği vardır.
    1 ...
  18. 11.
  19. fenerbahçelilerin 2003-2004 sezonunda çıkan olaylar sebebiyle yazdıgı tezahüratta şu şekildedir

    kimse yıldıramaz bizi
    gittik yine trabzona
    kafamıza taşlar yağdı
    polisler bizi copladı
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük