antalyada yalnız olmadığımı hissettirip beni çok sevindiren, anlaşıp ikili bir zirve yapacağımız*, hergün yukarıkocayatak yani the kene nin memleketinin önünden geçen yazar.
lakabının tersi de kullanılabilir kompakt yazar bir nevi isviçre çakısı... aynı zamanda vuslata eremediğim için hicap duyduğum, lakin beni gene de teselli ve onore eden kişi...
not:valla yazdım sanıyodum yazmamışım. yoksa boş bırakırm mıyım burayı.
düşünceleri ve bunları savunması çok net, doğru, sert ve keskin olan yazardır. kendine güveni, sağlamlığı ve fikirlerinin arkasının dolu temellere dayanmış olması ile sözlükte bulunmasından keyif aldığım yazarlardandır. bundan dolayı ona teşekkür ediyorum.
"insan gibi tartışmak" fiilinin yanına heykeli dikilecek küçük kardeş*, güzide insan. bi de yarım kalan bi hesabımız var, sözlük huzurunda iletmek isterim kendisine. *
sabah şekeri sandık zehir çıktı yahu! yatlar, kızgın kumlar, karılar kızlar derken tepemin tası attı tabi. en nihayetinde klima serinliğinde bahçedeki süs havuzlarına bakıyoruz bu atsan atılmaz satsan satılmaz şehirde. denize heveslenirken ben, aklı sıra beni iyi edecek, demez mi "biz burda denize gitmiyoz ki sık, daha çok yayla mayla, mangal, püfürt hava.." yuuuh dedim, kappovv dedim, büssrrtt dedim. tanıştığıma bin pişman oldum be sözlük. özrü kabahatinden büyük antalyalının teki işte. ulan hepsi mi kıl olur arkadaş.
(#616649) ilk önce kesinlikle şahane bir tespit. ya birinsanın msn adresini almaya korkarmı insan. sulbart'ın almaya korkuyorum.sebep? referansı kötü. deep. allah muhafaza kardeşim. ''abimaç ne olur'' diyorsun '' denize gittim akşamda mangal yapıcam'' diyor. böyle bir arkadaşı olan insanın msni alınır mı?. yok yok bu antalyalılardan uzak duracaksın.
(#617335) yalan lan. ben kendim biliyorum mesenesi olan yazar. her gün rus hatun fotosu yolluyo bana...ha bir de kel bu...
düzeltme:ukraynalıymış. ben fiziğe bakıyorum. ne anlarım ukraynalı, moldovalı...