Yaşamın tüm yönlerini devlet otoritesine bağımlı kılan yönetim biçimidir. Her türlü siyasal kurumu değiştirmesi, hukuksal, toplumsal ve siyasal gelenekleri ortadan kaldırmasıyla diktatörlüğün ötesindedir. Siyasal iktidarı elinde bulunduran sınıf ya da zümrenin en baskıcı devletdüzenidir.
ilkeler çiğnenerek demokrasi adına oynanan oyunda
ülkelerdeki genel gidiş, oy verenlerin sayısının
yıllar içinde azalması, 'kararsız seçmen'lerin çoğalması. Totaliter rejimler de, meşruiyetlerini oy vermeyi
zorunlu kılarak, darbelerini referandumlarla onaylattırarak
sağlamanın peşinde.*
george orwell'ın 1984'ündeki devletin sürekli yaydığı mesaj; "özgürlük köleliktir".
şimdi bakıyoruz mezkûr tayfaya aynı laflar dönüyor. hayır, anlayamadım bu özgürlükle alıp veremediğiniz ne. başlı başına sosyalistler, sosyalizmin niye totaliter olduğunu gösteriyor.
batı demokrasisi, eksiğiyle vs. işleyen bir demokrasidir. ve sonuç itibariyle birçok görüş özgürce söylenebilir. oysa sosyalizmde, demokrasi yoktur. bu soğuk savaş propagandasının esintisi olarak bizlerde baş gösteren bir fikir değil. doğrudan sosyalist ülkeleri incelemenin sonucunda varılmış hakikatler. batı demokrasisinin olumsuz yanlarını toplayıp "burada demokrasi yok" demek, seçimleri bile halkına bahşetmeyen sosyalizmin savunucuları için ziyadesiyle cür'etkar bir söz.
batı demokrasisinin hüküm sürdüğü ülkelerin dünyanın çeşitli noktalarında yaptıkları soykırımları-katliamları kimse savunmuyor. ancak o beğenmediğimiz ülkelerde, sizin idealize ettiğiniz sistemin çok daha üstünde bir özgür ortam var.
liberal demokrasiyi sindirmiş bir ülkede sosyalizmi savunabilirsiniz, ortak mülkiyeti savunabilirsiniz, che'yi idolünüz yapabilirsiniz ama sosyalist bir ülkede kapitalizmi savunamazsınız, hatta mevcut sosyalist yapı üzerinde reform yapma isteğinde bile bulunamazsınız şayet bulunursanız sonunuz alexander dubcek gibi olur. sosyalist bir ülkede "devlet benim özel mülküme karışmasın" diyemezsiniz. işte demokrasi ile sosyalizmin farkı buradadır.
internet üzerinde bir "filtre" uygulaması başlatılacağı duyurulunca türkiye'de kıyamet koptu. çünkü türkiye'de stk'lar var, hükümeti eleştirme özgürlüğü var. oysa bugün küba'da devlet internete tamamen hakim. ama bunu kimse konuşmuyor, tartışmıyor. bu tip örnekler çoğaltılabilir, örneklerin vardığı nokta sosyalizmin, beğenilmeyen batı demokrasisinden çok daha geride olduğudur.
demokratik toplumlarda uygulandığı şekli; seçmen payesindeki halkın çeşitli aralıklarla oy kullanarak görevlendirebileceği; ve yine aynı yetiye sahip halkın, iktidardan alaşağı edebileceği bir varyasyonu reddeder.
daha ziyade, anarşi dönemlerini takiben "ipleri ele alan" bir kişi ve beraberindeki elit bir kadroca; yeni bir devlet rejimi benimseninceye değin, kendini idame ettirir. parti organları, veya doktrinler değişmez; sadece parti başkanı, genel başkan ve kabineler değişiklik arz eder.
rica üzerine uygulanan edit: bahsi geçen yazımda, rejmin toplumlara etkisinden çok; hayata geçirilişinde, uygulayıcı devletlerin benimsediği düsturlar dile getirilmiştir.
merkeziyetçi bir devlet yapısı ve radikal bir ideoloji üzerine kurulan, içinde bulunduğu sosyo-ekonomik yapının bütün üyelerini ve kurumlarını dönüştürmeyi hedefleyen, bireysel özgürlükleri ortadan kaldıran siyasal sistemler olarak tanımlanır.