Benim için artık farketmeyendir. Ben 40 yaşına gelmişim annem babam 70'lerinde. Gezecekleri kadar dünyayı gezdiler, en azından doğu avrupa'yı gördüler, türkiye'nin önemli gezilecek görülecek yerlerinin bazılarına gittiler hem de bedavaya neredeyse.
Şimdi ben 40 yaşımda sadece birer ikişer haftadan iki ülkecik görmüş, ülkenin doğusundan, ortasından, güneyinden, kuzeyinden, batısından ikişer üçer şehir görmüş, hiçbir yeri doğru düzgün hakkıyla gezememiş biri olarak onların 50'lerinde 60'larında ancak yapabildikleri şeyleri ben hala yapabilir miyim diye kös kös düşünüyorum.
Benim ne anneannem oldu, ne babaannem, ne büyükbabam, ne dedem hepsini göremeden yaşayamadan hatta ben dünyaya gelmeden kaybetmişiz. Teyzelerimi ikisi üçü hariç o da birkaç günlük yaşayamadan kaybettim 5 tane teyzem vardı, biri hariç sigaradan hepsi erken yaşta mortu çekti, dayım desen birkaç defa bir araya kısa sürelerde denk geldik, doğru düzgün yaşayamadan, içimde ukteler kalarak toprağa verdim.
Baba tarafı sadece kendini düşünen bencil insanlardan oluştuğu ve çocukları da dahil sadece borçları olduğu zaman beni hatırladıkları için ömür boyu onları da sildim hayatımdan.
Yani akraba yönünden yapayalnızım, arkadaş yönünden de artık kimin samimi, kimin gerçek olduğunu kestiremiyorum eskisi gibi, hayatın dinamikleri çok değişti, yaşam standartım kabıma sığmayacak ölçüde değişmeye başladı, değişti diyelim..
Manitacılık sıfır, hayatta hiç bu kadar uzun süre sevgisiz kalmamıştım ya, çok mutsuz olmam gerekir aslında ama çok mutsuz da değilim. Bombok, etrafı duvarlarla çevrili bir hayatım var aslında, her gün aynı şeyi yapıyorum, her hafta aynı şeyi yapıyorum, özel sektörde senelerdir sürünüyorum, tam 11 yıl olmuş neredeyse, yönetici sıfatıyla tam bir freakshow'un içerisinde çalışıyorum. Neyi ne kadar becerebiliyorsam işte..
Kendime bir sürü şey katmaya çalıştım hayat boyu, ama karşılığını bu sıçtığım karakterim yüzünden geç aldım; ne vardı kıç yalayabilseydim, ne vardı yaptığım iş bir sike benzemese de şovunu yapabilseydim, ne vardı çevre edineceğim diye önemli kişilerin kapısında yatsaydım, ne vardı 3 ay doğru iş yapıp alkış toplayıp 9 ay yatsaydım. Olamadım öyle biri, sadece çalıştım, durmadan, sessizce.. Aman neyse ya...
Sonuçta hayatımı anlamlı kılacak hiçbir şeyin elimde kalmadığı bir dönem yaşıyorum. Okuyan olduysa teşekkür ederim.
Eskilerin kendinden çok başkasını düşünme huyu var. Daha çok kadınlarda. Eskiden kadının toplumda değersiz olması ve kendinde değersizlik hissi oluşmasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum.
Benim annem. Torunlarına düzgün bir miras kalsın diye 60 yaşında nasıl çalışıyor görseniz. Dışarıdan yemek bile yemiyor o kadar tutumlu. Bir arsa aldı onun üzerine ev yapmak istiyor şimdi de. Ömrü vefa eder mi bilmem?