neden ise artık bu insan vb insan manzaraları bana bir şey ifade etmiyor. birilerine bu zalimlik olarak gelebilir ama bu insanlar yüzünden iktidar-hükümeti eleştirecek kadar ikiyüzlü melankolik değilim.
ekonomik zorlukların yanı sıra yoksulluğu ve çaresizliği bir kader olarak evlatlarına bırakan kesim tam bir guilty pleasure durumu yaşıyor.
bu teyze torununa köfte alamadığı için ağlıyor ama evladı ürettiği katma değerle benim emeklilik maaşımı ödeyemeyecek.
evladı emekli olduğunda da benim kadar emekli maaşı alamayacak. evladı asla babasının satın alma gücüne erişemeyecek.
babası evlenmiş, çocukları okutmuş iyi-kötü bir ev sahibi olmuş ama çocuğu (bu ninenin torunu) asla bunu başaramayacak.
aslında torunlarına nasıl bir gelecek bıraktığını bilse bu teyzenin için için ağlamasına gerekçe köfte olmazdı.
Tanrı gençleri korusun, ulusal borçları onlar miras alacaklar. – Herbert Hoover.
bu nenenin oğlu (torununun babasının) ömrü ortalama 1 trilyon dolar borcu değil de bu borcun faizini ödemekle geçecek.
bu nenenin torunu kaç trilyon dolar borcu ödeyeceğim diye ömrü bitecek biliyor mu?
bunun için bu nenenin torunu asla dedesi ve babası kadar satın alma gücüne erişemeyecek.
daha dün apo için haklarını geri verme, aftan da öte umut hakkını iktidar dillendirdi. bunu dep dhp vs her ne adı ise pkk kürtçü dediği partiler bile meclise apo gelsin, apo için umut hakkı diyemedi.
bunu diyen belediye başkanı olsa görevden alınıyor, milletvekili olsa dokunulmazlığı kalkıyor, partiye kapatma davası açılıyor.
diyeceğim...
bugün seçim olsun, fetö ile kol kola olanlar, apo'yu meclise davet edenler çıkıp muhalefete "terörist, terörle iş birliği içinde" diyecek, allah vatan millet bayrak edebiyatı yapacak.
halkın en az %40'ı da çıkıp "ne yapalım, teröristler iktidara mı gelsin, bunlar giderse ülke batar bölünür ekonomik kriz olur, bunlardan başka kime oy atacağız, muhalefet din düşmanı oy atacak kimse yok. tabi ki bunlara oy atacağız" diye yine bu iktidara oy atacaklar. aslında iktidar suçlu değil, muhalefet suçlu diyecekler, ucuz ekmek 1 kilo ucuz kıyma kuyruğunda bekleyip pazardan çöp kalitesinde meyve sebze alıp karnımız doyuyor çok şükür diyecek.
şimdiye kadar böyle olmadı mı?
bundan sonra da olacak.
inanın bana bu ağlayanlar bu sistemi yaratan ve destekleyenlerdir.
edibüdü: guilty pleasure, kısaca "yapılmaması gerektiğine inanılan, ancak yapmaya devam edip içten içe pişmanlık duyulan zevkler - kişinin suçluluk veya utanç duysa da vazgeçemediği zevktir" diye tarif etsek yeter.
Bir insanın böyle basit şeyleri yiyememesi mahvediyor beni hele ki bir çocuğun... Ulan altı üstü köfte be. Bu dünyada garibana bu da çok anasını satayım. Allah kimseyi çoluğunun çocuğunun istediği yiyeceği alamayacak duruma düşürmesin. Daha önce şahit olduğum bu olay her aklıma geldiğinde yediğim yemek boğazıma diziliyor.