kesinlikle saklambacı, misketi, simidi falan anlatacağım. çünkü şimdiki çocuklar bile yaşayamıyor bizim yaşadığımız çocukluğu.
ne yazık ki hepsi tv ile, pc ile programlanıyor.
kesinlikle messi,la liga'nın harikalığı,okan bayülgen'li tv geceleri,çemberimde gül oya dizisi,burger king'de doyduğumuzu sanmamız,vize finallerde çekilen sıkıntılar,ama her şeyin okulu bitiribilme düşüncesiyle güzelleşmesi,bir insanı sevmenin güzelliği,ona bağlanmanın kötü bir şey olmadığı,sarılmanın anlamı ve de lezzetli yaprak sarmanın incelikleri.
dedee: bir keresinde bizim 24 askerimizi şehit etmişlerdi,
torun: bizim? kim? nasıl ya? ee siz ne yaptınız?
dede: kim olduklarını boş ver hiç bir zaman biri olmadılar, biz net ten acayip gürledik astık kestik çok korktular bizden,
sora bunların 24 leşini getirmişler bizim bir hastaneye, ozamanlar otopsi filan için denmişti ama pek inandırıcı değildi,
bu şerefsizler ayaklanmışlardı o zaman, şimdiki türkeli varya diyarbakır dı oranın adı o tarihlerde, bir ara baya bir örgütlenmişti hainler inanmışlardı bir şekilde türk ten et koparabileceklerine, sonra bunları üstümüze salan şerefsizler zamanında ermenilere yaptıklarını bunlarada yaptılar ve sap gibi ortada bıraktılar,
torun: dede sen şu kürtmüdür nedir onlardan mı bahsediyosun yoksa?
dede: sus olum bölücülük yapma yok öyle bişey eskidendi o kürt filan, bu topraklarda yaşayan herkesin adı türk tür.
--spoiler--
gel otur dizime yavrum. anlatacaklarım var. bir galatasaray vardı bilir misin? 17 mayıs 2000' de türkiye' ye ilk avrupa kupası mutluluğunu yaşatmıştı. eve nasıl döndüm, hatırlamıyorum. babama sarılıp ağlamıştım.
--spoiler--