2008' de iş bankası'na girerken de, 2013 kpss ile devlete atanırken de bir allah'ın kulunun referansı* na ihtiyaç duymadım.
"etek öpmekle dudak aşınmaz" zihniyetinde insan olmayın genç arkadaşlarım. istediğinize istediğiniz gibi ayar vermek istiyorsanız hayatta kimseye 'eyvallah' etmeyin.
Her şeyden önemlisi kul hakkı yemeyin Ki O aldığınız para evinize huzur getirsin.
her zaman söylediğim gibi bu ülkenin en büyük problemi torpildir. en baştan en aşağıya kadar torpil.
adam başbakan olur kankalarını bakan yapar. bakmışsın maliyeci meb bakanı olmuş.
devletin her hangi bir kurumuna işçi alınacaktır, herkes hükümetten bir adam bulmaya çalışır ki işe başvurduğunda adı orada yazılı olsun.
artık bir yere işe girmek istiyorsan öyle yada böyle hükümete kıçını dayamış birilerini bulacak ve sen de ona kıçını dayayacaksın.
bu sene bulunduğum yerin orman işletmeleri müdürlüğü bir tane kadrolu traktör şöförü almak için başvuruları açtı.
uzatmayayım, sona iki kişi kaldı. ikiside atanamamış öğretmen. biri eski akp milletvekilini araya soktu diğeri şimdikini.
bu iki güç çarpıştı ve şimdiki galip geldi. torpili olmayan diğer başvuru sahiplerini kaale bile almadılar.
sonuç itibari ile hakedenin khak ettiği yere gelme durumu tamamen yıkılmıştır ve ülkeyi bataklığa götürende haketmediği kurumların başında oturan ve o kurum hakkında hiç bilgisi olmayan embesillerdir.
Suriyeli olmak da büyük torpil günümüz türkiye'sinde. Memurluğa başvursalar türklerden az para istiyorlar diye asgari ücretli memur olarak atanabilirler.
medya sektöründe imkansız gibi bir şeydir. sektörde kaşe usulü denen haber başına telif ücreti ile çalışma en yaygın durumdur. ne sigorta ne de başka bir şey. Haa bir de geleceğiniz haber müdürünüzün iki dudağı arasındadır. istediği an kapıya koyabilir amma velakin bu işte bile torpilin daniskası dönmektedir. şöyle ki; haber müdürü birlikte içip zıçtığı, muhabirin bulunduğu ilçeye, bölgeye gidince rakı, balık tarzı yalakalıklarla yıkama yağmala yapan muhabirleri ayrı bir sever. bu tarz muhabirler ayda tek haber bile geçseler en yüksek telif üzerinden (gazetenin, ajansın v.b.'nin aylık olarak verebileceği en yüksek kaşeli ücreti) para alırlar. Sevmediği muhabirlere gelince dötünü yırtsa, ayda 100 haber de yapsa tek tek haberleri hesaplanarak gazete de yer aldığı santim sütun ilişkisine göre ücretlendirilir. (küçük haber neredeyse bedava, büyük haberler biraz daha fazla...) işteyken bile torpilin hüküm sürdüğü ortamda torpilsiz iş bulmak mı o da ne!
