Haksızlık yaparak birinin yerine iş vs herhangi bir kazanç elde edilmesi onu hak edenin hakkına girmektir. dini kaynaklarda geçen konu ile alakalı bilgiler:
“Mazlumun bedduasından sakınınız. Çünkü onun duasıyla Allah arasında perde yoktur.” (Buhârî, Zekât 63, Cihâd 180, Mezâlim 30, 35, Meğâzî 60; Müslim, iman 31)
“Ümmetimden müflis odur ki, kıyamet günü namaz ve zekâtla gelir. Ama, bu arada sövdüğü şu kimse, dövdüğü bir başka kimse dahi gelir. Bunun üzerine kendisinin hasenatından şuna verilir, buna verilir. Üzerinde haklar bitmeden kendi hasenatı tükenirse, o zaman onların hatalarından alınır kendisine yüklenir. Daha sonra cehenneme atılır.” (Müslim, Birr, 59)
''Bir kimse kardeşinin haysiyetine yahut malına haksız olarak taarruz etmişse, iltimas olarak verilebilecek altın ve gümüşün bulunmadığı günden (kıyamet) önce helâlleşsin. Aksi halde, yaptığı haksızlık nisbetinde onun iyi amellerinden alınıp hak sahibine verilir. iyiliği yoksa, hak sahibinin günahından alınıp haksızlık eden adama verilir."
“Kaçmayarak, yalnız Allah’tan sevap bekleyip sabrederek, düşmana karşı durduğun halde öldürülürsen, borçlarından başka bütün günahlarına kefaret olur. Bunu bana Cibril söyledi.” (Müslim, imara 117)
Bu son Hadis-i Şeriften çok önemli bir hakikat dersi alıyoruz: Şehitlik de kul hakkını kaldırmıyor.
hak, dinden bağımsız olarak insanlık için en faydalı kavramdır.
kişi, kurum ve devletler, hak kavramını korusa dünya sorunsuz bir yer olur.
tabi ki hak diyince, herkesin kendi kafasında oluşturduğu bu benim hakkım kuralından bahsetmiyorum çünkü insanoğlu sürekli kendisini haklı sayar.
bahsettiğimiz, başka birinin hakkının sınırına kadar olan haktır.
haram olsaydı akrabalarınıza sahip çıkın öğüdü vermezdi din. hele müslüman müslüman kardeşi ise torpil kesinlikle haram değildir. sonunda takvada üstünlüğünüz de var. müslümana her şey haktır değil mi?
Bir şeye haram demek ben ve benim gibilerin işi değil ancak torpil yaptıran da yapan da bence kul hakkı işlemiş olur ve kaç kişinin hakkına girdi ise o kadar kişiden hellallik alması gerekir.
haramdır, kul hakkıdır. öbür dünyada bunun hesabını fitil fitil burnundan getirirler. atalım kafadan sen iktisat mezunusun bankada iş bulamıyorsun ama başkası lise mezunu torpille bankacı oluyor ya da sen kpss'den 90 puan alıp hiçbir yere atanmıyorsun ama torpilli lise mezunu akp kontenjanından memur oluyor bu kul hakkı değil midir?
dinlere göre haram değildir. bir bakan (adı neydi unuttum) akrabalarını işe alınca eleştirilmişti. o da kendisini 'zaten dinde yeri var, akrabayı koruyup kollayın diyor Kur'an'da, ben de öyle yaptım" demişti. aslında şöyle bir düşününce yaptığı savunma din açısından mantıklı. kur'an'da sürekli akrabaya iyilik yapmanın önceliği olduğu vurgulanır.
toprilin en kötü yanı vasıfsız insanların elinizde bir torpil (torpido) gibi patlamasıdır. tanıdık olmayan insanların davranışlarını kontrol etmek ve onlara iş yaptırmak akraba, eş dostta yaptırmaktan daha kolaydır. arada duygu olmadığı için yabancıya daha acımasız davranırsınız. o nedenle doktorların torpil yapmasına izin vermezler. bir doktor çocuğunun, anne-babasının, eşinin ameliyatına girmesi yasaktır. ameliyat olan kişiyle duygusal bağı olduğu için hata yapma olasılığı yüksektir.
10 yıldır görevde yükselme dahil kazanmadığım kurum içi sınav kalmadı, ancak defalarca mülakatlarda elendim, yanıma almayacağım adam başıma amir oldu, ilk başlarda çok üzülüyordum, şimdi hiç siklemiyorum.
Torpil bence kesinlikle haramdır. Ve her dönemin hükümetini içten içe eleştirenlerin o mevki kendilerine verilse ne yapacağını çok merak etmişimdir. Çocuğunu işe sokmak için en uzak ve en sevmediği akrabasını bile arayabilenler olduğu sürece bu toplum çürümeye mahkumdur.
Bir hadisle sonlandıralım.."iş ehline verilmezse, kıyamet yaklaşmış demektir."
Gün sonunda torpilliler bir sebep oluyor ve o kadrolardan gidiyor. Belediyeye torpille işe giren kişi yönetim değişince baskıya dayanamıyor.
Veya fetö örneği iki kardeştiler bir zamanlar sonra araları bozuldu o kadrolara dolanlar kuru ekmeğe muhtaç gezdiler. Toprille o kadrolara gelenlere Yine aynısı olacak hiç şüpheniz olmasın. Her zaman hakkınızla bie yere gelin.