bugün

kadınların erkekleri etkilemekte kullandıkları en önemli ayakkabı türüdür.
kadınların kendilerine zulmettikleri en büyük işkence araçlarından biridir. kadın kadın olalı böyle zulüm görmemiştir.
ergen çağlarınızda yürümeyi öğrendi iseniz ne ala. yoksa işkencedir.
rezil de eder vezir de.
(bkz: keşke erkek olsaydım diyen kadın)
her zaman seksi gösterir.
müthiş. babet yok bu var. can dır can.
bu aralar 12 yaşındaki kızlarımızın bile heryere giydiği ayakkabı türü, utanmasalar markete bile topukluyla gidecekler. kot pantolonla giyiyorlar bide, berbat oluyor.
sevilendir.gün sonunda acı verse de candır.
topuğundan cazibe akandır.
vücuda verdiği form müthiştir. *
üzerinde 20 dk dan fazla durunca ayacıklarınız direkt ağrımaya başlıyor. erkek tasarımcıların, kadınlara bir ceza olarak tasarladıkları bir ceza aracı bu. kadınlardan intikamlarını böyle alıyorlar işte.
sınav anında dikkati çabuk dağılan öğrencilerin korkulu rüyası.
kızların ne kadar sanata düşkün olduğunu gösteren ayakkabı. gerçekten düşmemek için müthiş hareketler sergiliyor bazıları. ama ne tuhaftır ki yine de giyiyorlar, ısrarla giyiyorlar, mütemadiyen giyiyorlar.
yeteri kadar uzun bayanların rahatça giyemeyeceği ayakkabı türüdür.
bayanların vazgeçilmezleri arasındadır.
kadınlarda boyu kısaltma isteği yaratan ayakkabılardır.
http://galeri4.uludagsozl...-ayakkab%C4%B1_158045.jpg
36 numara olan her topuklu ayakkabı çok yakışıyor giyen kıza.
giyildiğinde kadının kadın olduğunu hissettiren nadide şey. fakat insanı ömründen ömür çalıyor, evet. aslında tamamen rahat takılırsanız bir problem yok. ama bir kere ayakkabının ayağınızı ağrıttırdığından şikayet ederseniz, o gün mutlaka ters gider bir şeyler. burkulabilir de, ayağınız incinebilir de. rahat olun, olursanız hatta ayaklarınızı düşünmezseniz rahat bir şekilde geçirebilirsiniz gününüzü. her gün de giymeyin, spor ayakkabı iyidir.

i love topuklu ayakkabı, orası ayrı.
efendim bu pabuçlar bundan birkaç sene öncesine kadar. akşam gezmelerinde, düğünlerde, şık mekanlara giderken, yazın işe gidip çok yürünmeyecekse filan giyilir, hem hoş görünür hem kadına işkence çektirmez idi. ancak şimdi bizzat her gün şahit oluyorum ki alışveriş merkezlerinde en az 12 cm lik ince topuklularla yürümeye çalışan kızcağızlar, sosyete pazarlarında - ki o da bi pazar - tıkır tıkır kırıtanlar. yazık o incecik bileklere. ama yakışana da pek güzel oluyor ve ben rüyamda topuklu ayakkabılar görmeye başladım o ayrı.
Çikolatadan sonra kadınları delirten ikinci şeydir.
bir popoyu fiilen kaldıran ayak kabı.
ister istemez yüksek topuklu ayakkabı giymiş bir bayanın arkasından bir kere bakıyorum.
bir ayakkabıya bakıyorum topuklu mu diye, bir popoya bakıyorum kalkmış mı diye, sonra tekrar ayakkabıya bakıyorum topuklu mu diye, karşıya geçiyorum.
ama bayanlardan ricam; bu ayakkabılarla evde iyice alıştırma yapmadan sokağa çıkmamanız.
o narin bileklerinizi kıracaksınız diye ödüm kopuyor.
bir de mümkünse, sadece kot pantolon ve dar eteğin altına giymeniz. madem amaç estetik bir canlı gibi görünmek...
bir de bir de; kırmızı tabanlı siyah ayakkabı ile kırmızı ve yeşil renkli olanları gayet şık duruyor uzaktan.

not: galatasaray taraftarıyım.
giymesi bir çeşit işkence türüdür.
Görünüş olarak güzeldir, benim gibi kısa olanların boyunu uzatır, ama işkencedir. Üzerinde yürünmez, yürümeye kalksan da bir saat sonra ayakta duramayacak hale gelirsin. 3 gün ayakların ağrır...
eskiden nefret ettiğim bir ayakkabı türüydü ama nedense artık çekici geliyor. demek ki biz erkekler zaman içinde değişiyoruz.
bi kadının vazgeçilmezidir topuklu ayakkabılar.