kesinlikle kalitesiz olanlarıyla yapılmaması gereken eylem. ya bir saat durucak ayağımda ne olucak demeyin. bir hafta boyunca acı çekmek istemiyorsanız paranıza kıyın. tabiki spor ayakkabı kadar rahat değil. amaç rahatlık değil estetik gözükmek sonuçta.
yüksek topuklu ayakkabı ile yürümek aslında kadınlara yapılmış bir işkencedir. erkekler için de kravat takmak. her ikisi de insanoğlunun kendisine eziyetidir diye düşünmekle beraber madem bu dünyada yaşıyoruz kaçışımız yok öyleyse rekabetten geri kalmamak lazım.
yüksek topuklu ayakkabılar ile dengeyi koruyabilmek ve daha havalı görünebilmek için mecburen bacaklar gergin, sırt dik ve göğüsler çıkık durmak zorunda kalırsınız ki bu duruş sizi daha seksi ve kendine güvenli gösterir. böyle görünmek mi istersiniz yoksa rahatınıza mı bakarsınız tercih sizin.
her annenin, yeni yetişen çocuğuna zorla da olsa yüksek pontlarla yürümeyi öğretmesi şart olmalıdır ki ileride çocuğu kendi topuk ölçüsünün tercihini yapabilsin; yerine göre giyinebilsin, şık bir gece elbisesinin altına babet giymek zorunda kalmasın mesela.
bu anlattıklarım kızlar için geçerlidir. Erkeklerin topuklu ayakkabı giymeleri konusunda tercih mercih anlamam, anlayış, hoşgörü,demokratlık tanımam direk despotlaşırım.
o yürürken tak tak ya da tık tık tok tok diye bir ses çıkıyor ya, sanırım o kadınların hoşuna gidiyor öyle daha seksi hissediyorlar kendilerini. Uzun boylu görünmek ya da ayakkabının güzel olduğunu düşündükleri için de giyebiliyorlar. Bi de bazen uzun bi etek oluyor, ucu yere değmesin diye terzide kısalttırmak yerine topukluyla giyiyorlar.
Arkadaş ne ayakkabıymış ya yepyeni bi felsefe konusu resmen.
bazen gereklidir.
giymeyi ve üzerinde yürümeyi biliyorsan çok güzel ama onula yürümeyi beceremiyorsan yola hiç çıkma. valla şu hanım kızımız gibi olursun. * http://www.youtube.com/watch?v=OSxobM6KA9w
yürümeyi becerebiliyosan güzel bi görüntü oluşturabilir. yürümeyi beceremiyosan oluşan görüntü baya tırt oluyo denemeyin. ya da önce bi aynada bakın yürüyebiliyo musunuz diye.
hayatında topuklu ayakkabı giyemeyen daha doğrusu giyince dengede duramayan biri olarak bu korkumu hiç yenemeyeceğimi düşünüyordum. ama içimde bir umut olacak bir gün diye gittim en güzelinden üç dört çift topuklu ayakkabı aldım. bir akşamda dışarı çıktık yine arkadaşlarla laf muhabbet saat o kadar geç olmuş ki son metronun kuyruğunu gördüm. saat gece bir sindella değilim ki bal kabağı arabaya dönüşsün. ya taksiye bineceksin ya da yürüyeceksin bir saat eve. ayağımdada topuklu ayakkabı gecenin körü ve yalnızım. süper bir üçlü. bu durumda moralimin bozulması gerekiyordu ama tam aksine hiç bozulmadım çünkü bu bir fırsattı. topuklu ayakkabıyla da yürüyebilirim, ben bu korkumu yenebilirim dedim. nasılsa gece çok fazla gören de olmaz diyerek başladım yürümeye, 45 dk sonra evdeydim ve yüüzmde kocaman bir gülümseme bu iş de bu kadar diyerek. artık topukluyla gezme keyfini çıkartıyorum. işi bugün abarttım şantiyeye topukluyla gittim. şantiye dediysek öyle toprak beton değil, ince işler finisyonlar. koştur koştur yorulsamda bugün de başardım.
Yürüyebilen insan isterse 25 cm giysin ama artık yeni doğmuş ceylan yavruları görmek istemiyoruz arkadaşlar. Hemcinslerimi korumayı çok isterdim ama durum ortada.
Kadın için gerçek anlamda bir tutkudur. Topuklu ayakkabı boyu uzatmaz özgüveni yerine getirir. Hatun kişinin kendisini güzel hissetmesini sağlar. Topuklu ayakkabı aşktır, Oyşh.
