23 yıl cezaya çarptırılan emekli albay mustafa levent göktaş'ın deyimi ile;
"Zir Vadisi'nde aramalar yapıldığında ben Mamak Cezaevi'ndeyim. Mühimmatı Zir Vadisi'ne nasıl gömeyim? Mühimmatların sarılı olduğu gazeteler arama yapıldığı tarihin iki gün öncesine ait. Bu durumda krokiyi çizenin polis olduğu ortaya çıkmıştır"
şu şekilde davada da kendisine yer bulmuştur vaktiyle.
he bu 23 yıl cezaya çarptırılan emekli albayımızın da vakti ile "o piçi kenyadan alıp gelen" ekibin başında olduğu ve polisler tarafından orjinali, kazara kırılan bir dvd'nin kanıt olarak kabul edilmesi ile cezalandırıldığı da belirtilmelidir. ve ilgili albayımız daha en başından "orjinal dvd üzerinde parmak izimi bulsunlar, bütün suçlamaları kabul edeceğim" dediği de belirtilmelidir.
biraz düşündüm de zaman gazetesi olabilir lan belki. iman gücü ile su geçirmiyor lan bildiğin, boru mu... boru demişken, alınganlık yapmayın lan lav silahını kastetmiyor yazar burada, lafın gelimi o.
ergenekon operasyonu kapsamında ele geçirilen mühimmat gömülerinde kullanılan gazetedir. ve gene aynı gazeteler toprak altında çürümemelerinin yanısıra "birinci derece delil" olmalarına karşın yok olmuşlardır.
he şimdi de "demokrasi bayramı" ilan ediyor orospu çocuğu kimi zevatlar böylesi bir yargı sürecinin sonucunu, ona yanarım.