- Sendikalar ikiye bölündü, Ynadaş sendika düne kadar parmakla sayılırken sayısı gün eb gün arttı, her geçen gün memurun hakları gasp edilirken; ters orantılı biçimde üye sayısı arttı, 11 iş kolunun 10unda yetki sahibi oldu. "memur sen ve diğerleri"
- Üniversite yurtları ikiye bölündü,ülkenin çoğunda kampüs ile yurt arasında mağdur olan öğreci sayısı arttı, neymiş efendim haremlik-selamlık uygulamaymış. sanki eskiden aynı ranzada altlı üstlü yatıyordu öğrenciler. "erkekler ve kızlar yurdu"
- hakimler ikiye bölündü, ilk başta kulağa hoş geliyordu : Üstünlerin hukuku değil ; hukukun üstünlüğü derken başbakan ; biz sonradan gördük k i deniz feneri davası hakimleri beklenmeyen kararlar verdiğinde hoop görevinden alındı, yerine ak sütün içindeki ak kılı seçebilecek hakimler gelirken; ergenekonvari savcılarda ise durum tam tersi idi, sıkıysa ters karar ver. "bizim hakimler , onların hakimleri"
- emniyet ikiye bölündü. Başbakanın çalışma ofisine alınan istihbarat gereği arama yapıldı, böcek denen dinleme cihazı aramasıydı, polisler girdi saatlerce didik didik edldi ofis bişey bulamadı, mit girdi 2 dakikada böceği bulup çıkardı. Aradan fazla zaman eçmeden mecliste aynısı oldu polis girip bulamıyor mit girip buluyordu, Başbakanlık korumaları apar topar değiştirildiği gibi istihbarat dairesi başta olmak üzere yukarda sürgünler başladı. "Benim polisim - onların polisi"
- Din ikiye bölündü. Kılıçdaroğluna 2009 seçim mitinglerinde alevi olduğu her dem vurgulanıyor, iran konusunda bile "bazı kan bağları"ndan söz ediyordu, gel zaman git zaman günümüze geldik, suriye konusunda esad ile olan soğuk savaşında başbakan dışarda güç kaybettikçe kılıçdaroğluna yükleniyor "baasçılarla ne şin var, kan bağından mı ileri geliyor bu ilişki" diyor, Reyhanlıda patlayan bombayla ölen 52 yurttaşın daha kimlikleri bilinmezken "52 sünni vatandaş" sözünü kullanıyordu. "aleviler - sünniler"
- akıl ikiye bölündü. Akil heyet oluşturuldu, siyasetten sanata, spordan sivil toplum kuruluşlarına kadar 60küsür kişi ülkenin en akıllısı seçilip akil heyeti ile yurdun her köşesi gezildi, davetiye gönderilen kişilere bilgi verildi, dünden razı olan şehit ailesi dernekleri gezilip, çoğunda kapıdan kaçtılar derneklerin. Çözüm sürecini hayvanların bile anladığını söyleyen heyet üyeleri vardı. "destek veren hayvanlar- anlamayan insanlar"
- Eğitim ikiye bölündü. Baştan sona ikiYe bölündü: sivil kıyafet isteyenler, üniforma isteyenler. 60 aylık okula gönderen aileler - raporla göndermeyen aileler. Tezek taşıyan varoş öğrenciler - tabletli öğrenciler. ihtiyacın altındaki sayılar ile kıt kanaat Atanan öğretmenler - atanamayan öğretmenler. Paralı(özel okullar) - sivil okullar. Görevde ükselme sınavıyla liakatla ataan yöneticiler, yandaş sendika marifetiyle görevlendirilen yöneticiler.
- Gençlik ikiye bölündü. Bizzat başbakan tarafından söylene söz ile "dindar kindar nesil - ateist nesil"
- Gezi parkı ikiye bölündü. yeşili sevenler - iktidaı sevenler. Kimse oradaki sökülecek ağaçların yerine dikilecek olan dev alışveriş merkezinin ceo sunun başbakanın damadı olmasına ses çıkarmaz diye düşünülürken bir duyarlılık gösteren halka kurşunlar sıkıldı, gazlar sıkıldı, sular sıkıldı. Başbakanın palalı sopalı mücahitleri Fatih Sultan Mehmet Han a benzettikleri Recep Tayyibi güyan savunuyorlardı. Ama Fatihin sözünü kaale almıyorlardı. "Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim" . Eli Sopalı,Palalı Mücahidler ordusu - Doğanın peşkeşine karşı duran çapulcu halk"
- Tribünlr ikiye bölündü, Çarşı grubunun gezi deki rolünü gören toplum mühendisi götkılları önlem almalıydı, Her maçın 34. dakikasındaki "Heryer Taksim Heryer Direniş" sloganı çok oluyordu, Ağustos ayına doğru 1453 karalları isminde, lojistik desteğinin belediyesi ellerinde olan akp ilçe başkanlıklarınca desteklendiği, Bedava biletlerin dağıtılıp (ispatı hepsinin seri halde blok olarak aynı bölgeden o maça özel alındığıdır) , bedava otobüs seferleriyle stada kadar taşındığı, Devre aralaında dürümlerin dağıtıldığı, maç sonu evlere servis halinde götürüldüğü bir gruptu bu. işin garibimaç öncesi yapılan röportajlarda bu grup içerisindekilere skor tahmini sorulduğunda "1-0 Beşiktaşı yeneceğiz inşalah" diyen bile vardı, Sahaya tekbirlerle giren bu grubun twitter sayfasında maç öncesinde atılan twitlerde zaten olimpiyat stadında pratik yapılacağından da söz ediliyordu. işin bi diğer garip tarafı ise stadda rabia işareti açan bu gruppkilere dayanamayıp bayrakları koltuk altlarına apar topar sokmalarıydı. Evet şimdi tüm tribün bölünmüştü. Çarşı - göt kılları.
bölerken neşteri doğru yere vurup halk ile emperyalizm arasında yaparsanız bu bölmeyi en geniş cepheden emperyalizme hançeri geçirirsiz, haziran ayaklanmasında olduğu gibi.
AMACINA ULAŞMIŞ iKTiDARDIR. BÖYLECE BU GERiLiM VE SEÇiM SiSTEMiNiN ADALETSiZLiĞi SAYESiNDE %30-40 CiVARI BiR OY ALDIĞINDA MECLiSiN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUNU ELE GEÇiRiR.
iKTiDARIN STRATEJiSiNDE TAKiP ETTiĞi YOL 30'LARIN ALMANYASINDAKi NASYONAL SOSYALiSTLERiN YANi FAŞiST NAZiLERiN BULUP UYGULADIĞI STRATEJiDiR VE KESiNLiKLE BAŞARISI iSPATLANMIŞTIR. iKTiDAR BU SAVEYE DAHA UZUN SÜRE iKTiDARDA KALIR KALMASINA AMA YILLAR SONRA BUGÜNKÜ TÜRKiYE'DEN GERiYE NE KALIR ALLAH BiLiR *
tespitler doğru olmakla birlikte bağlanılan sebep yanlıştır. ikiye bölünen kesimler bölünmeyi istemektedirler ve hatta ikiye bölünen tarafları temsil eden gruplar(partiler, stk'lar, takımlar) da bu bölünmeyi istemektetir. zira maksat seçimler geliyor azizim safları sık tutalım aramıza şeytan girmesindir. Öyle iktidarı karalamak için sudan sebeplere sarılmayın. iktidar ne kadar kara ise karşıtları da o kadar karadır.
kendine verilen emirler doğrultusunda nefessiz çalışan iktidardır. bölmek için her unsuru çekinmeden kullanırlar.
akepe, ak parti farkını konuşurlar, akepe diyeni bertaraf etmeye çalışırlar.
türk bayrağı fitnesine sarılırlar, türk bayrağını benimseyeni bertaraf etmeye çalışırlar.
tarihten kendilerine destekli şeyler bulurlar, karşı olanı bertaraf etmeye çalışırlar.
başka ülkenin ölülerine ağlarlar, ağlamayanı bertaraf etmeye çalışırlar.
yaz yaz elim yoruldu lan. bi tane de adam gibi biri olsaydı karşımızda.
