toplumun bireyi sekillendirmesi

entry10 galeri0 video1
    8.
  1. birey yaşadığı çevreden ister istemez etkilenir. kendisine zırh oluşturup kendini soyutlarsa iş değişir tabi. etkilenmemek istiyorsan başkalarının bakışlarına ve sözlerine aldırmayacaksın öyle rahat olacaksın yani. böyle tipler toplumun iğreti gözlerle baktığı sözüm ona ucube yaftasını taktığı insanlardır ama onlar bu durumdan öylesine rahatsız olmuyorlardır ki yaşamlarına inatla aynen devam ederler. aslında benim fikrimce insanların bu tiplere cüzzamlı gibi davranması annelerin aman çocuğum ona dikkat et demesi, diğerlerinin kendileri olamayacak kadar korkak olduğu için onlara karşı duyduğu kendisine bile itiraf edemediği bastırılmış kıskançlık duygusudur.
    0 ...
  2. 7.
  3. ya da; bireyin kendini topluma göre şekillendirmek zorunda hissetmesi. bir tür sürü psikolojisi kaynaklı bir olgudur.

    son zamanlarda bunun kontrolsüz bir şekilde geliştiğini söylemek bana göre saçmalamaktır. özellikle şu postmodern çağda toplumun etkin bir kısmının şekillendirilmeye çalışılması ve böylelikle bireylere ulaşılabilmesi inkar edilemez bir gerçekliktir. siz adına illüminati deyin, ben masonlar diyorum. ya da sulandırılmaya çalışılan bu saydığım kavramları herkes gibi küçük düşürerek, tepeden bakarak karizmatik olmaya çalışın, umrumda olmazsınız. çünkü muhtemelen başarılı bir operasyonun sonucu olarak bunu yapmış olacaksınız. illüminati, ergenler, tek göz, üçgen.. 'bunlar tiriviri' derken hem merkeze odağı engellenen, hem de dolaylı da olsa konudan uzaklaştırılan kişi oluyorsunuz. asıl konu istanbul'da bile cirit atan masonlarken, adı sembolik ve fantastik bir şekilde illüminati olur, sonra adı bile anılmaz olur. adı anılmazken bile konu sulandırılır. bu yöntemler ise aklınızı başınızdan alır, dünyaya inanamazsınız, inansanız bile eskisi gibi inanamazsınız. sınıfınızdaki arkadaşınız ya da profesör olan hocanız aslında sizin haberiniz olmadan psikolojinizi ve kişiliğinizi ölçüyordur. çok klasik ama çok keskin bir gerçeği söylemek gerekirse; görevlerinin başındalar ve her yerdeler. ben deli değilim güzelim, hiç paranoyak bile olmadım. sadece doğru şekilde düşünmeye çalışıyorum; etkisiz..

    edit: çok spiritualist temelli gibi görünen ve dikkat çekme amaçlı zannedilecek bir yazı olmuş bu. şunu ekleyeyim; ne ermişim ne de karizma peşinde. sadece düşünmenizi istedim.
    0 ...
  4. 6.
  5. genel durum bu.

    rosavayı uyandıracaksınız illa değil mi?

    adama bir rahat yok.
    0 ...
  6. 5.
  7. Bireyin şahsiyet oluşturmasında önemli bir etkendir. Birey toplumla beraber iyi kötü kavramını kazanır çoğu kez. Günümüz türkiyesinde ise çok garip bir çatışma vardır. Aile ve toplum arasına sıkışmış durumdayız.
    Her ne kadar toplumu aileler birleştirerek oluştursa da herkes hayatında bir bölümü ailesiz geçirmekte ve bu dönemde sadece toplum ona şekil vermektedir. Bireye toplum aileden sonra son fırça darbelerini vurur. Gerek eğitim hayatı, gerekse çalışma hayatı aileden öğrendiği değerleri sorgulatır ya da kaybettirir. Toplum genel olarak ailelerden vücuda geldiği halde ve ailelerde köklere bağlı değerleri yaşatmaya çalıştığı halde bireyler neden bunların dışında şeylere sürüklenmektedir?
    Sebebi şiddetle artan medya erezyonu ve populerliktir. Birey kendisine medyada veya çevrede söylenen ne varsa şartsız kabul eder. Bunu yaparken ayrıca tek de değildir. Onunla beraber koca bir gençlik yığını onu takip eder. peki bu neden böyledir? neden ailesinde gördüğü değerleri birey kabul eder?
    Çünkü toplum çıldırmıştır... Bu deliliğin arasında akıllı olup dışlanmak istemez. Artık ailesi toplumdur. çünkü aynı medya ailede alacağı karşılıksız sevgi bağınıda paramparça etmiştir.
    Kısaca geçmişte toplumun bireyi şekillendirmesi kültürü oluştururken; bugün toplum bireyi kendi kültürüne sırt dönmeye çağırmaktadır.
    1 ...
  8. 4.
  9. herkesin özgür düşünce diye kendini kandırdığı olayın ta kendisidir efendim.her birey içinde bulunduğu toplumdan alır düşüncelerini.
    0 ...
  10. 3.
  11. --spoiler--
    Amerikan komedyen Louis CK burada evsiz bir adamla karşılaşmalarını anlatırken, her ne kadar adamla dalga geçiyormuş gibi davransa da, esasında alaya aldığı kendisi ve seyircileri. Louis CK hikayeyi anlatırken yaşadığımız çevrenin ve toplumun davranışlarımızı nasıl şekillendirdiğini ve bu şekillendirmenin her zaman doğru olmadığını net bir şekilde aktarıyor ve bizleri kendine has tarzıyla üzerine düşünülmesi gereken muazzam bir ironiyle başbaşa bırakıyor.
    --spoiler--

    1 ...
  12. 2.
  13. doğanın fiziksel kuralının sosyal zeminlerde vuku bulmasıdır.yani boşluk kaldırmaz,araya boşluk koyamazsınız...
    0 ...
  14. 1.
  15. bireyler toplumu oluşturmaz; toplumun içine doğarlar.
    2 ...
  16. 11.
  17. büyük yangınların küçük kıvılcımlardan oluşması.
    0 ...
  18. 11.
  19. Toplum bireyin yaşamsal alanı kısıtlaması ve etnik yapıyı empoze etmesidir. toplum daima belirlediği kuralar doğrultusunda ilerler ve bunları belirlerken birey tamamen nötrsüzdür. toplum genel özelliği ön yargıl olmakta yatmaktadır. genel olarak toplum kendi kürkünü karşısında yer alan ve mevcut olan toplum sistemine karşı gelen bireye giydirmek ana misyon olarak hedeflemişlerdir. doğru olan bu değildir bence. doğru olan genel kuralların dışında hiçbir şekillendirmenin olmamasıdır. genel kurallar mı ne peki? ne olabilir tabiki, başkaların hürriyetini ve özgürlükleri rahatsız etmeden insalcıl bir çerçevede yaşama şeklidir. eğer ben seni rahatsız etmiyorsam, senin benim dine dilime giyinişime, yaşam felsefeme karışmaya hakkın yoktur. bunu sakın yanlış anlamayın sadece muhafazakar kesim için bir geçerli yargı değil, ayrıca günümüz yaşantı içerisinde yapılması istenen davranışlar ("bak o yapıyor sen niye yapmıyorsun" psikolojisi) içinde geçerlidir. toplumsal olarak kısıtlamalar getirmemiz doğru bir yargı değil bence...

    (bkz: Charles Bukowski)
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük