olması gerekilen, örnek insan ve ilişkiler modellerini ortaya koyan diziler.
bunlar ile desteklenen markalar ve gerçek hayat ile sanal alemin birbirine eklendiği, marka stratejileri ile bezenmiş sözde sanat eserleri.
aslında üstünde çok yazılmaya gerek yok ancak bence tüm bu saçma sapan dizilerin olduğu saate pornografik yayın koysalar
daha mantıklı olur.
12 temmuz olur, şike olayları olur, dünya yıkılır, deniz feneri olayları, lanet terör olayları olur. Bunların üstüne sıcaklar insanı bunalıma sokar ama flash tv' de hep insanlar halay çeker. teşekkürler flash tv.
yurdum insanı sabah haberlerini izlemek için televizyon karşısına geçer. sağlıklı kalmak için ne yenmesi gerektiğini, selülitlerinden nasıl kurtulunacağını anlatan haberler vatandaşın ayıkmasına izin vermemiştir. kafası hafif güzel olan vatandaş önce seda sayan ablasını izler ardından ömer çelakıl ile hayatın şifrelerini çözer. vatandaş uyuşur. koltuğunda hafifçe arkasına kaykılarak izdivaç programlarında memleketin nabzını tutup, belgesel kıvamındaki yemekteyizlerde kendinden geçer. akşam olmuştur. uykusu gelen vatandaş birbirinden güzel dizilerle altın vuruş yaparak gidip kıçını devirip pirelerini uçuştura uçuştura yatar.
her geçen gün artmaktadır.
evlilik programları kadın programları bu furyada başı çeker.
aile sırları, yatak odası uluorta anlatılır.
60'lık dedeler, nineler tv programından eş seçer.
birileri yorum yapar.
dersiniz ne oluyor bize kapalı kapılar ardında olan herşeyimiz meydanda bu ne basitlik?
lakin reytingler öyle demez.iş ticari.
magazin programlarını es geçmemek lazım tabi ki.
kimin selüliti, kim kiminle nerede,kim ne giymiş?
yahu bize ne?
sanatçının çalışmalarına bakacağımız yerde, merakımız özel hayatı, vücudu.
yoz, basit.
gerçekten boş bomboş.
tv kumandasının elinde olduğunu, istediği zaman kapatabileceğini bildiği halde mal gibi izleyenlerin sonra da toplumu yozlaştırdığını iddia etmeleridir. kimsenin kimseye zorla birşey izlettiğini görmedim ben. izlemeyin kardeşim.