bu da demek oluyor ki topluma göre yaşamaktan vazgeçelim ve mahalleli ne der? tanıdıklar ne der? yerine kendimize göre yaşayalım. sadece mutlu olmak için. insanları ne kadar mutlu ederseniz edin hep daha fazlasını beklerler. soylarında böyle. zaten kişiliği gelişmiş, olgun bireyler başkalarına göre yaşamaktansa kendi inançları ve değer yargılarına göre yaşayıp dış dünyaya kulaklarını tıkarlar.
çok konuşana "ayy çok konuşuyor geveze", az konuşana "hiç konuşmuyor be kesin içten pazarlıklı", zayıfa "kesin anoreksi", şişmana "ayy obez", arkadaş canlısına "çok yapmacık", sessiz insana "off çok kaba", sınavdan yüksek not alana "pis inek", düşük not alana "salak çalışıyor çalışıyor ama anlamıyor basmıyor o küçük beyni", sevgilisiyle uzun süredir çıkana "kesin veriyor yoksa çıkamazlar bu kadar süre", kısa süredir çıkana "don değiştirir gibi sevgili değiştiriyor", inançlıyım diyene "kesin cemaatçi", sosyalistim diyene "kesin ateist", ülkücüyüm diyene "faşist", "ben ibadet etmem pek" diyene "kafir", zengine "soyguncudur kesin", fakire "ayy kalitesiz yaa" demek suretiyle boy gösteren, milletimizin kanayan yarası olan sorundur. sonuç olarak ne yaparsanız yapın toplumu mutlu edemeyeceksiniz ve toplum her şeyi etiketleyip damgalama çabalarına devam edecektir acı bir şekilde. bence ciddi bir sorundur bu.
