Bireysel sorun değil de toplumsal sorundan bahsedilmiş. Bir kişi borca girdiyse bana ne diyebilirsin ama milyonlarca insan icralık olduysa işte orda herkese ucu dokunuyor.
Eğitim sistemi değiştiğinde milyonlarca insan etkileniyor.
Zam geldiğinde ucu herkese dokunuyor.
Çocuk hakları, doğaya müdahale olduğunda bir şekilde herkes etkileniyor.
Sonuçta bunları yapan da bir güç. Gölün ortasına bir taş atıldığında bile halka halka genişliyor. Etkilenmemek mümkün değil.
siyasi sebep aramak değil, sorunun çözümüne siyasilerin engel olması diyelim.
khk gibi bir gücü hayvanları katleden ve çocuklara tecavüz edenlere verilen cezaları düzenleyip caydırıcı hale getirmek için kullanmak yerine sadece muhalefeti sindirmek için kullanan siyasiler var.
meclise bu sorunlar için verilen önergeleri, teklifleri reddeden siyasiler var.
madem hukuk ülkesiyiz neden bu olayları hukuk yoluyla çözemiyoruz da sokaklarda sığır gibi idam idam diye bağırıyoruz?
toplumsal sorunların en büyük sorumlusu kanun koyucular ve uygulayıcılardır.
Siyasetin insanları toplumları ve sorunlarını çözebileceğine hiçbir zaman inanmadım. insanlara inanmadım ki hiç. Mahalle arkadaşlarımdan ilk kazık yediğimde onaltı yaşındaydım. Siyaset lazım belki ama türkiyedeki yapılan şekliyle değil. Kin nefret kavga Ayrıştırmak bölmek kamplaşmak ötekileştirmek dışlamak..rant elde etmek menfaat temin etmek. bu mu siyaset? Bunlar siyaset değil.
Bunlar benim kitabımda yazmıyor. Kendimi ifade edebilmek için siyasete ihtiyacım da yok üstelik. Siyasilerin kendi menfaatleri ve toplumu kullanmalarına da karnım tok. Ha devlet farklı. Orada dururum. Topluma hizmet, devlete hizmet, tamam eyvallah. Ama daha ötesi menfaat vesilesi.