toplum o süre zarfındaki hakim olan iradeyle yönetir kendini. temel de din dogmatik bir yapıdır. fakat toplumdaki din ve tetiklediği ahlak gerçeği tamamen dinamiktir. iki gerçeği toplumu yönlendirmesinden ayırmak pekte mümkün değildir en azından bence.
tarih boyunca kalabalıkları (toplum) sistematik olarak yönlendirebilen en iyi aracın din olduğu gerçeği ortada. bunun dışında günümüze bakacak olursak, dinlere bağlılığın azalmasıyla ibrenin belki biraz daha ahlak yönünde değiştiğini söyleyebiliriz.
dipçe: Din ile ahlak ayrı olmaz diyeceksiniz; demeyiniz çünkü olur.
Din ve ahlak iki farklı kavram olarak düşünülmüş. Oysa din belli kurallara uymayı yani belli bir ahlakı getirir.
Ahlak dediğimiz zaman bir toplumda insanların uymak zorunda hissettikleri, eğer uymazlarsa toplumun dışına itileceklerini düşündükleri kurallardan bahsediyoruz. Yani ahlak yaptırımı dünyevi olmasıyla daha yön verici ama bir kuralın kökeni dine dayanan ahlak kuralı olursa o zaman hem dünyevi hem ilahi yaptırım olacağı için daha yön verici olur.